Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Furkan Vakfı Grubu Lideri Alparslan Kuytul’un, tesettür ve cinsellik konularında oldukça ilginç söylemleri var. Sosyal medyada tepki çeken açıklamaları şöyle:

        “Ne diyor İslam, annen de olsa diz kapağının altından göbeğine kadar ve sırtına bakamazsın. Annen de olsa, diz kapağının üstü tahrik eder. İslam gerçeği konuşuyor. Hayal aleminde değil İslam. Toz pembe hayallerde gezmiyor İslam. ‘Olmaz canım, annesiyle olur mu, bacısıyla olur mu?’ İslam hayal kurmuyor, gerçeği söylüyor. ‘Olur’ diyor. Biri yapmazsa biri yapar. ‘Olur mu?’ diyenlerin başlarına geliyor.”

        Anasına, ananıza, anama bile laf edenlere... İşi o derece sapkınlığa götürenlere “Yuh” artık demekten başka bir şey gelmiyor içimden. Furkan Vakfı, AK Parti hükümetine kendilerine salon verilmiyor diye veryansın ediyormuş. Yok bir de vereceklerdi...

        Yunanistan seçimleri

        Yunanistan’da ki seçimlerin başından beri favorisi gösterilen solcu Syriza, Yunanistan’ın borçlarının silinmesini ve kesintilerin de kaldırılmasını istediğini aykırı bir dilde söyleyerek dikkatleri üzerine çekmeyi başarmıştı. Yunan halkı, Yunan sermayesinin AB ile işbirliği içinde kendisine biçtiği “fedakarlık” ya da “kemer sıkma” politikalarına isyan ettiğinden, Syriza bu fırsatı kaçırmadı. AB ve IMF karşıtı bir politika izledi.

        Ve bu aykırı yaklaşımı ile para piyasalarını endişelendirerek Yunanistan’ın Euro bölgesinden çıkacağı korkusunu yarattı.

        Syriza’nın yükselişi, partisini de şaşırtan biçimde gerçekleşti. Önce bir hareket olarak başladı. 2012’den itibaren de parti olarak Yunan siyasetine dahil oldu. O tarihten sonra Syriza kendisinin dahi hesaplayamadığı bir halk desteğiyle karşılaştı.

        Syriza’nın beyaz gömleği, aykırı ve cesur söylemleri nedense bana Cem Uzan’ı hatırlattı.

        Hatırlarsanız Cem Uzan da 2002 seçimlerine iki ay kala propaganda çalışmalarına başladı. Beyaz gömleğiyle hırslı, dinamik, genç ve karizmatik bir görüntü sergiledi. Mitinglerinde tıpkı Syriza gibi AB ve IMF karşıtlığını öne çıkardı. 10. Yıl Marşı’nı çalıp ‘vatan elden gidiyor’ mesajları verdi. Meydanlardaki ‘çak çaklarını’ ise kimse unutmadı.

        Ve nihayetinde 3 Kasım 2002 seçimlerinin en büyük sürprizini yaptı. İki aylık propaganda sürecinin ardından tüm araştırma kuruluşlarını, siyaset bilimcileri, siyasileri şaşırtacak bir başarıya imza attı. Yüzde 7.25’lik oy oranıyla beşinci parti oldu.

        Cem Uzan’ın aykırı reklam seçim sloganları bugün hala unutulmuş değil: “Barajı aştık, Mazot 1 YTL olacak, işsizler 350 YTL maaş alacak, gıdadan KDV kalkacak, fındık 8 YTL olacak, ÖSS ve harçlar kalkacak, ezilenler iktidar olacak!”

        Tabii o dönemde bunların nasıl gerçekleşeceği hiç konuşulmadı.

        Şimdi merak ettiğim ise (Allah sonlarını benzetmesin) tıpkı Cem Uzan’da olduğu gibi, nasıl gerçekleşeceği hiç konuşulmayan Syriza’nın söylemleri... İzleyip göreceğiz.

        Haftanın sanatçısı

        Emre Kınay, “ne yapılması” gerektiği sorusuna ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaydığı korkuyu Hitler Almanyası üzerinden cevapladı. Kınay, “Sayın Cumhurbaşkanımızdan korkumuzdan fikrimizi beyan edemiyoruz, korkuyoruz. Halk bile bu korku silsilesi için hikayeler uyduruyor. Yaşlı bir amca kahvede Cumhurbaşkanı konvoyuna elle işaret yaptığı için bir adamın apar topar götürüldüğünü anlatıyor. Herkes evinden alınmaktan korkuyor. Tıpkı 1938-1940’lardaki Hitler Almanya’sındaki gibi...” dedi.

        Diğer Yazılar