Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Dünyaya gelirken ne yazık ki yanımıza kullanma kılavuzu vermediklerinden nasıl yaşamamız gerektiğini ancak yaşarken öğrenebiliyoruz. İlk ve son kez yaşadığımız hayatımızı iki dönem halinde geçiriyoruz.. Okul hayatı ve hayat okulu...

        Ramazan Bayramı’nın (daha doğrusu bütün bayramların) artık ne tadı, ne de tuzu kaldığından bu bayramı da hiç bir heyecan duymadan geçirmekteyim. Hayat okulu bana bu yaşıma kadar geçirdiğim bayramlar süresince o kadar çok şey gösterdi ki...

        BAŞARAMADIK MI?

        Bugün hangi kanalı açsam, bayram neşesi ya da bayram programları yerine operasyon haberleri, tutuklanmalar, miting meydanları, cumhurbaşkanı adaylarının konuşmaları ile karşılaşmaktan televizyon seyretmekten dahi zevk alamaz oldum. Etrafımda kiminle konuşsam benden pek farklı bir durumda değiller. Peki ne oldu da millet olarak bu kadar karmaşık bir hale geldik, böyle bir ruh durumu içine itildik?

        Yoksa kendimizi bir şeylerden yoksun ve çaresiz mi hissediyoruz?

        Acaba hayatta başarısız mı olduk?

        Hayattan isteklerimizi almanın en güçlü yolu “başarı” değil midir?

        UZUN İNCE BİR YOL

        Başbakan Erdoğan, beğenelim veya beğenmeyelim son 12 yıldır yoğun bir şekilde hayatımızın içinde.

        Kendisine bir kez bile oy vermedim...

        Ama objektif olmak gerekirse kendisi çok önceden yani İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmasından çok daha önceki yıllardan beri hayaline kavuşmak için ciddi bir mücadele vermedi mi?

        Her başarı projesi başlangıçta tereddütleri de beraberinde taşıyan bir hayaldir. Bir yanınız yapabileceğinize emindir, diğer yanınız şüphe eder. Fakat yine de hayallerinizin peşinden gitmek uğruna başarınız garantiymiş gibi harekete geçer uzun ince bir yola koyulursunuz.

        Tutkulu bir hayali olan insan, ait olduğu yere gidinceye kadar yaşadığı her yerde kendini farklı hisseder.

        Bazen kendisine, bazen etrafındakilere “Göreceksiniz işte, olacak” diye meydan okur.

        Korkular, umutlar çarpışır.

        Hayalinize belki ilk denemede ulaşamazsınız, küçük küçük ilerlersiniz. Hatta hayal kırıklıkları yaşarsınız.

        Çevrenizde bazı insanlar ısrarla yönünüzün, yolunuzun yanlış olduğunu söylerler ve artık yola onlarla beraber devam edemezsiniz. Sonunda hayalinize sizinle taraf olanlarla birlikte her engeli türlü yollarla bertaraf ederek varırsınız.

        İşte Başbakan Erdoğan’nın hayaline kavuşma mücadelesi de bana kalırsa böyle bir mücadele.

        Diğer Yazılar