Boğazdan boğaza Asya
Zamanın Tanığı ekibi dendiğinde hemen aklınıza ünlü fotoğraf sanatçısı Cemal Gülaş gelir.
Bana kalırsa Gülaş’a, sadece fotoğraf sanatçısı, belgesel yapımcısı, Atlas dergisinin kurucusu, araştırmacı, yazar ya da gezgin demek yetersiz. Cemal’i tanımlamak için onun dünyasına girmek lazım.
Ben kendisini tanıma fırsatı yakalamış olsam da ne yazık ki yaşadığı hayatı hep uzaktan izlemekteyim.
Hayatına arkasına bakmadan kaçtığı İstanbul’dan çok uzakta, Rize’nin Çamlıhemşin köyünde devam ettiğinden Cemal’e ulaşmak ve onun hayatını yaşamak kolay değil.
Hatırlarsanız doğada terk edilmiş olarak bulduğu ve Datvi adını verdiği minik ayı yavrusunu, bebeğini büyütür gibi büyütmüş, onu doğaya alıştırmaya çalışmıştı. Sonra da yetkili makamlar bütün karşı çıkmalarına karşın Datvi’yi elinden almışlar, kafese kapatıp götürmüşlerdi. İşte Cemal böylesine özel bir insan.
Bu özel insan,1983 yılından itibaren ülkemiz coğrafyası ve kültürü için özgün çalışmalar yaparak 2004 yılında Zamanın Tanığı ekibini kurmuştu. 10 yıl boyunca da sürdürdüğü çalışmalarla ülkemizde tarih, coğrafya ve kültürel alanlarda oldukça önemli yapıtlara, belgesellere imza attı.
Şimdi de bu deneyimden faydalanmak istediğinden Asya Ekspedisyonu’nu planlamış.
Cemal, 1993 yılından beri planladığı bu projeyi Japonya’nın “İpek Yolu” belgesel çalışmasına benzetiyor.
Asya Ekspedisyonu hakkında uzun uzun sohbet ettiğimizde bana proje hakkında şunları anlattı;
“Boğazdan Boğaza Asya”, ismiyle özetleyebileceğimiz belgesel projesi, Asya kıtasının iki boğazı arasında çağımızı temsil eden bir ekspedisyondur.
Gezegenimizin en büyük kara parçası olan Asya, İstanbul Boğazı ile Avrupa kıtasına komşuyken, Bering Boğazı’yla da Amerika’ya komşudur.
Asya Ekspedisyonu ekibi, Asya Kıtası’nın en Batı ucundaki İstanbul Boğazı’ndan yola çıkıp, sürekli Doğu yönünde gitmek suretiyle, Orta Asya’yı geçip, kıtanın Amerika kıtasıyla bağı olan Bering Boğazı’na ulaşacak ve buradan geri dönerek farklı bir rota üzerinden tekrar İstanbul’a ulaşacaktır.
Proje, yol güzergahındaki ülkelerin, coğrafi, etnolojik, kültürel ve antropolojik zenginliklerine ağırlık veren bir tanıklıkla gerçekleştirilecektir.
Yolculuk rotası gereği, insan-doğa ilişkisinin de heyecanlı bir serüveni olacaktır.”
Cemal Asya projesi ile ilgili olarak o kadar heyecanlı ki ...anlattığı her detayı sonra ki yazılarımda sizlerle paylaşmaya devam edeceğim.
Nisan’da başlayacak olan Asya serüvenini ben de merakla bekler oldum.
