Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        BİR kitap okudum ve kafamda onlarca ampul birden yandı... Yeni değil bu kitabı okumam, neredeyse bir sene oldu. Altını çizdim, notlar aldım, arkadaşlarıma anlattım, lakin bir türlü bu kitap hakkında yazmayı başaramadım. Benim için çok büyük bir şeydi; gözümde bu kadar büyüttükçe de kelimelere dökmem gittikçe zorlaştı. Kitap kadın-erkek ilişkileri hakkında. Yazarı ise Amerikalı çift terapisti Stan Tatkin...

        Öncelikle beynin nasıl bir organ olduğunu ve ilişkilerimizi nasıl yönettiğini anlatarak başlıyor “Wired for Love” (üzgünüm Türkçe çevirisi yok) adlı kitabına...

        Biz kendimizi ne kadar okumuş, medeni, rafine filan görsek de beynimizin yapısının insanoğlu dünya üzerinde yaşamaya başladığından beri birincil olarak savaşma becerisiyle donandığını anlatıyor Stan. “Hayatta kalacaksın” emri üzerine kurulu olan insan beyninin, sevme kapasitesinin savaşma kapasitesinden daha düşük olduğunu vurguluyor...

        Bu emir, hızla yaklaşan bir arabayı gördüğümüzde hızla kenara çekilmemizi, bir yırtıcıyla karşılaşırsak ağaca çıkmamızı sağladığı gibi karşı cinsle olan ilişkilerimizi sürdürüp sürdüremeyeceğimizi de doğrudan etkiliyor.

        Beyin, ilişkiyle gelişen bir organ. İlişki kurmayı da bebeklik çağında bize bakım verenlerden öğreniyoruz. Annemiz, babamız ya da birincil bakım verenimiz kimse ondan. Kendimizi ve başkalarını sevebilme, kendimize ve başkalarına değer verebilme becerimiz, hep bu ilk ilişkimizden aldığımız temel hisle ilgili. Bebeklik ve çocukluk çağında anne babamızla yaşadığımız ilişki, bizim bağlanma tipimizi oluşturuyor. Buna göre yetişkinlikte kurduğumuz ilişkilerde şu üç kategoriden birine aidiz: Çapa, Ada ya da Dalga...

        Çapa, güvenli bağlanmayı gerçekleştirebilmiş insanların kategorisi. Bunlar, ilişkilerinde çok fazla iletişimsel sıkıntı yaşamıyor, yaşasalar da dengeyi kolaylıkla bulabiliyorlar. Asıl sorun yaşayanlar diğer iki kategori.

        Ada diye tanımlanan insanlar güvensiz, kaçınan bağlanma türünde ilişkiden geliyorlar. Bunlar bağımsız karakterde, yaratıcı ve üretici kabiliyetleri yüksek, ilişkide yaşadıkları sorunlarda kendi kabuklarına çekilmeyi tercih eden tipteler.

        Dalga insanları ise verici, cömert, ötekilere bakma konusunda iyi, etraflarında başka insanlar olduğu müddetçe mutlu, ilişkide bir sorun olduğunda bunu detaylı olarak konuşma taraftarı kişiler.

        Kendinizin ve partnerinizin hangi ilişki tipinde olduğunuz bilirseniz, ilişkide yaşadığınız sorunları anlamlandırmanın ve dengeyi yeniden kurmanın kolaylaşacağını belirtiyor Stan... Eşlerin birbirlerini sakinleştirme ve memnun etme konusunda rehberlik gördükleri takdirde tatminkâr bir ilişkiye sahip olmalarının önünde bir engel kalmayacağını anlatıyor.

        Konu çok derin ve çok boyutlu; ben ucundan anlatabildiysem de bu kadarının meraklı okuyucuya yetmeyeceğinin farkındayım. Uzun uzun anlatsın, “Mutlu çiftlerin sırrı nedir?” sorusuna bir cevap bulabilelim diye biz de Stan Tatkin’i İstanbul’a davet ettik. 6 Mart’ta HTHayat Aile Okulu kapsamında bir seminer verecek. Seminer ücretsiz. İlgilenenler http://www.hthayat.com/yasam/ aile-okulu başlığı altında detaylı bilgiye ulaşabilirler. Sevgiler...

        Diğer Yazılar