Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Amerikan Merkez Bankası (FED) faiz artırımına gidecek, Türkiye’de seçimlere az kaldı, ekonomi yönetimindeki belirsizlik ne olacak derken doların ateşi bir iniyor, beş çıkıyor. Bir ara “Kritik eşik” diye nitelendirilen 2.72 sınırına gelinmesi işdünyasını ciddi şekilde endişelendirdi.

        Ancak 1 doların 3 TL olacağına dair kaygılar arttıkça iç pazar sıkışıyor.

        Özellikle önceden yapılan anlaşmalar, satın almalar kısmında sıkıntılar var. Tedarikçiler, taşeronlar, yan sanayii önceden verdikleri fiyatlarla başa çıkamayınca kasmaya başladılar. Kurdaki değişim “kur geçişkenliği” kavramıyla fiyatlara yansıyor ve tüm satın alma gücünü ekliyor.

        Kabaca Türkiye’de kurun 2 TL’den 2.65 TL’ye çıkması, fiyatların yaklaşık iğneden ipliğe yüzde 8-12 seviyesinde artmasına neden olur. Dolardaki bu yükselişi durdurmak için Merkez Bankası (MB) yine teyakkuzda. Para Politikası Kurul’unun 22 Nisan’da toplanarak karar alması, faiz oranlarında ölçülü indirime gitmesi bekleniyor.

        Ancak 22 Nisan’a kadar sabretmek mümkün olur mu hep birlikte göreceğiz. Eğer bu ateş yine sönmezse birçok anlaşma, sözleşme, ihale iptal noktasına gelebilir ki, maalesef bu durumu dolarla yapılan ihracattan kazanacağımız ek meblağ da kurtaramaz.

        Yeşil altında liderliğe doğru

        Hayat devam ediyor ve İzmir’de zaman zaman güzel şeyler de oluyor.

        Son olarak Olivtech “Zeytin, Zeytinyağı ve Teknolojileri Fuarı” açıldı ve fuar katılımcılarını umutlandırdı. Anadolu’nun altını zeytinyağı ve barışın meyvesi zeytinde Türkiye’nin tek fuarı, İzmir’de yapılıyor. Fidandan dağıtıma, makinadan inovasyona çok yönlü katılımın olduğu fuara Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi’nin (UZZK) katkısı büyük.

        UZZK Başkanı Ümmühan Tibet zetinyağının adeta içinde büyümüş birisi, Akhisarlı bir üretici, aynı zamanda TARİŞ’te uzun yıllar çalışmış bir kimya mühendisi ve Türkiye’nin ilk zeytinyağı degüstatörü (tadımcısı).

        180 milyon ağaç varlığı zeytinyağını rahatlatırken iç pazarda fiyatların artmasıyla Ümmühan Tibet, üreticinin uzun yıllar sonra ilk kez para kazanmaya başladığını belirtiyor.

        Fiyatlar artınca sektör iç pazara yöneldi, ihracat azalıyor.

        Artan fiyatlara karşı tüketici ne olacak” diye soruyorum Ümmühan Hanım’a.

        Öncelikle zeytinyağının sağlık, doğal ilaç olduğunu düşünmeliyiz. Böyle bir ürünün fiyatı zaten çok düşük olmamalı. Ürünler stoklandığı için fiyatlar yükselmişti. Yeni hasat dönemi gelmeden stoklar erirse fiyatlarda biraz daha düşüş görebiliriz” diyor.

        Bu arada Ümmühan Tibet’in bir önerisi var. “Sızma zeytinyağı salatada, riviera ise yemeklerde ve kızartmalarda kullanılmalı” diyor. Fiyatı ucuz ve de hayli sağlıklı bir yağ olduğunu belirtiyor rivieranın.

        Ancak bilinen markalardan almak koşuluyla. Elbette sektörde hala sorun çok.

        UZZK, tağşiş, tesislerin dönüşümü, sokak satışları ve diğer sorunlarla da boğuşuyor. Ama biz fuarın verdiği moralle bardağın gittikçe dolan kısmına bakalım ve şöyle söyleyelim. Türkiye zeytin ve zeytinyağında dünya liderliğine doğru yürüyor.

        Diğer Yazılar