Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İzmir’de onlarca güçbirliği şirketi modeline imza atan, işdünyasının tanınan ismi, yine bir güçbirliği formülüyle oluşan TARKEM’in Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Yüce’yi yaklaşık 20 gün önce çalışma arkadaşları aradı.

        “Efendim şirketimize kayyum atandı.”

        Yüce şaşkın ifadeyle gerekçeyi sordu. “Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) kapsamında”

        Deneyimli işadamı “Büyük yanlışlık var, elbet ortaya çıkar” diye yanıt verdi arkadaşlarına.

        Haklıydı, ertesi gün yanlışlık ortaya çıktı.

        Kayyum, TARKEM’in ortaklarından Küçükbay AŞ’nin 0.86’lık hissesine atanmıştı ancak bu hisse oranında görev yapacaktı. Rahat bir nefes alındı. TARKEM; Kadifekale – Basmane - Konak üçgeni arasında kalan 270 hektarlık bölgede tarihi, dini ve turistik kent değerlerin asıllarına uygun şekilde canlandırılması için kurulan bir şirket. En büyük hissedarı İzmir Büyükşehir Belediyesi ile birlikte 116 ortaklı. Kentin neredeyse tüm dinamikleri, kuruluşları bu güçbirliği modeli ile kurulan şirkete üye.

        Yani çok büyük bir ticari aktivite, milyon dolarlara hükmeden parasal bir gücü yok. Aksine Avrupa şehirlerinde rastlanan ‘Eski Kent’ konseptini İzmir’de de hayata geçirmeyi hedefleyen şirket ortaklarının desteği ile varlığını sürdürüyor.

        Evet tam olay anlaşılmıştı ki, bu kez tüm yönetim görevden alındı. Yüce’ye göre yine bir yanlış var ve o da yakında ortaya çıkacak.

        Ama düşünün güzel ülkemiz hangi konularla, nelerle uğraşıyor?

        Depo olarak kullanılan tarihi hanlar hamamlar, dökülen kervansaraylar, ağlayan yıkılmaya durmuş 100 yıllık evler zaten bu kentin kanayan yarası.

        Yaşayan son güçbirliği modellerinden olan oluşumun nasıl etki yaratacağı, Kemeraltı’nı yeniden canlandırmasının mümkün olup olmadığını tartıştığımız bugünlerde çalışmalar yarım kaldı.

        Kent merkezine yerli yabancı turisti çekecek eldeki tek koz, ülkenin en büyük çarşılarından birini hala mezbelelikten kurtaramamak bu kentin ilgili tüm kurumların çok uzun yıllara dayanan suçu.

        Ve nihayetinde elbirliği ile bulunan tek çözümün eli ayağı şimdilik bağlandı.

        İzmir’in makus talihi. Şüphesiz yapılan yanlışın farkına varılacak, çalışmalar kaldığı yerden devam edecektir.

        Ve bizler yine yaşanan kaybın hesabını kimselere soramayacağız.

        En büyük şirket

        En büyük özel sektör kuruluşu onca özelleştirmenin ardından yeniden devlet.

        Yaklaşık 500 şirketin yönetimine el konulularak TMSF’ye geçen şirketlerin aktif büyüklüğü 30 milyar lirayı aştı.

        Devlet, yaklaşık 30 bin kişiye de dolaylı işverenlik yapıyor. Ancak ekonomik darboğazların yaşadığı bugünlerde, ülkenin önemli özel sektör kuruluşlarına el koymakla iş bitmiyor.

        Türkiye’yi örümcek ağı yapılanmalardan kurtarırken, hükümete yakınlığı yeterli görülen, özel sektör deneyimi olmayan kayyumların yeni zararlara yol açma ihtimali gözardı etmemeli.

        Diğer Yazılar