Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Tabii anlamak kolay olmuyor.

        Hatta inanın yalnızca sade vatandaşlar zorlanmıyor uzmanlar da harıl harıl bu formülü bulmaya çalışıyor.

        Küçülürken, büyümeyi başaran tek ekonomi olmanın sırrı aranıyor.

        Son zamanlarda iliklerimize kadar hissettiğimiz küçülme, rakamlara da yansıdı. Yılın üçüncü çeyreğinde 1.8 küçüldük.

        Tüketim harcamaları yüzde 3.2 azaldı.

        Hemen ardından Türkiye İstatistik Kurumu açıklama yaptı. Kişi başına milli gelirimiz bir gecede 9 bin 177 dolardan, 11 bin 14 dolara çıktı.

        Hani geçen gece rüyanızda piyango bileti aldığınızı gördüyseniz, belki malum olmuştur!

        İşte o gece, kişi başına ikişer bin dolar zenginleştik.

        Aslında gerçeği şu; zaten zenginmişiz, TÜİK yetkilileri geç fark etti.

        Makro ekonomik göstergeleri hesaplarken kullandıkları hesaplama yöntemini revize etti. Revizyonla Gayri Safi Yurt içi Hasıla (GSYH) yüzde 19.71 artarak, 1,9 trilyondan 2,3 trilyona fırladı. Hayır, madem zengindik neden saklıyorsunuz?

        Aynı süreçte işsizlik arttı, genel işsizlik oranı 11.3, genç işsizlik ise 19.9’a tırmandı.

        İşte zenginleştiğimizi fark edebilseydik, o kadar kaygılanmazdık!

        TÜİK bir gecede zenginleşmeyi sağlamak için önce bazı yöntemleri değiştirdi.

        Kişi başına düşen geliri, eskiden döviz kuruna göre hesaplarken, satın alma gücü paritesini baz aldı.

        Gördüler ki; tek başına bu yöntem değişikliği bizleri yeterince zenginleştiremiyor, hemen yeni yöntemler eklendi.

        İzafi kira hesaplama yöntemi, girişimcilik, SGK, Bankacılık ve Sigortacılığa ilişkin kayıtların sisteme eklenmesi sağlandı.

        Yöntemlerin değişmesi yeter mi?

        Hakkını vermek lazım TÜİK’in bizleri kağıt üstünde zenginleştirme çabaları geçmişten bu yana sürüyor.

        Yazın kömür, kışın bikini

        Hakkını vermek lazım TÜİK’in bizleri kağıt üstünde zenginleştirme çabaları geçmişten bu yana sürüyor.

        Sağolsunlar, enflasyon hesaplama sepetine de el atmışlardı.

        Yazın kömürü, kışın bikiniyi koydun mu, enflasyon rakamları da başarıyla düşüyor.

        Görüyor musunuz çift yönlü katkıyı! Ekonomi Nobel’i TÜİK’e verilirse, şaşırmayın.

        Eminim dünya ülkeleri; ekonomi küçülürken, vatandaşları zenginleşen bir ülke formülünün peşine düşeceklerdir.

        Vermeyelim sırrımızı.

        Maazallah başka ülkeler de aynı yöntemi uygulamaya başlar. Bir bakmışsınız Mozambik kişi başına gelirde 15 bin dolara vurmuş!

        Ti’ye vurduğumuza bakmayın, TÜİK’i anlamak mümkün.

        Eğer bu hamleleri yapmasalar, muhtemel 10 bin doların altına gerileyecek kişi başına gelirle dünya sıralamasında birkaç ligden birden düşecektik.

        Belki bizlerin yapamadığını yapıyor. Birlik ve beraberliği kaybedip bölündükçe yoksullaşıyoruz. Ülkeyi tabandan büyütmek yerine genleriyle oynadıkça içten yıkılmaya çalışıyoruz.Kenetlenmedikçe birbirimizi yıpratıyoruz.

        Sonra TÜİK ne yapsın, kağıt üstünde rakamlarla oynuyor ki, milli gelir artsın.Ekonomi tiftik tiftik, çözüm de haliyle fiktif.

        Eğer bütünleşmez, yapısal reformlara kilitlenmezsek, yakında tüm kurumlarımızı birer sihirbaz yapacağız.

        Ne sihirdir ne keramet, kenetlenmekte tek medet!

        Diğer Yazılar