Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Önceki gün sessiz sedasız bir toplantı yapıldı. Kentin simge ismi, Sancar Maruflu, bir avuç dostla İzmir İktisat Kongresi’nin 94. yıldönümünü kutlamaya çalıştı.

        İçim acıdı. Yıl 1923; Kongre; 17 Şubat’ta başlayıp 4 Mart 1923’de tamamlanıyor. Yıl 2017; İktisat Kongresi bir avuç vefalı insan tarafından bir saatliğine anılıyor. Yanlarında tek yetkili yok!

        Daha Cumhuriyet kurulmamış.

        Kurtuluş savaşından zaferle çıkmış ama yorgun ve yoksun bir ülkenin yeniden dirilmesi gerekiyor. Mustafa Kemal Paşa, asker olmasına rağmen millet olmanın bir gereğinin de iktisadi bağımsızlıktan geçtiğini biliyordu. O nedenle Cumhuriyet’i kurmak için hazırlıklar yapılırken, önce İktisat Kongresi’ni İzmir’de topladı.

        Bu kongre, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilanına giden kuruluş sürecinin temel taşlarından biri oldu.

        Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin üzerinde yükseleceği ekonomi politikalarının temeli atıldı. Kongre ekonominin tüm tarafların dinlendiği, işveren kadar işçilerin de temsil edildiği geniş platform şeklinde düzenlendi.

        TÜCCARDAN İŞÇİYE

        Tüccar, çiftçi, sanayici ve işçi kesimlerinin sorun ve istekleri ele alındı. 1135 delege katıldı. Kongreye en hazırlıklı ve örgütlü biçimde katılanlar tüccar grubuydu. Özel girişimciliğin canlandırılması; eğitim, ulaşım, haberleşme gibi altyapı ve teknik hizmetlerin hükümetçe sağlanması, gerekli yasal düzenlemelerin yapılması gibi maddeler yer aldı sonuç bildirgesinde. Alınan bazı kararlara bakın.

        Milli bankalar kurulacak

        Anonim şirketlerin kuruluşu kolaylaşacak

        Demir yolları inşaatı hükümetçe bir programa bağlanacak

        Sanayii teşvik edilecek

        Yerli malının kullanımına önem verilecek

        Teknik eleman yetiştirecek okullar açılacak

        Sanayi malları gümrük vergileri ile korunacak

        Yabancı kurumların millileştirilmesi adımları atacak.

        Ötesi var mı, ekonomik bağımsızlığın temeli atıldı. Misak-ı İktisadi bu kongrelerde kabul edildi.

        Şimdi bu tarihi miras ancak Maruflu’nun uğraşlarıyla anılıyor. İki yılda ya da belirli periyotlarla, İktisat Kongreleri’nin devamı getirilebilir, ülkenin ekonomi politikaları masaya yatırılır, yerli-yabancı uzmanlar, profesörler, iddialı isimler davet edilerek ekonominin nabzı bu kentte atabilirdi.

        Diyelim ki, geçmişte tek başına bu organizasyonu sahiplenecek kuruluş yoktu ama bugün Kalkınma Ajansı var. Ajans önderliğinde üniversitelerimizin iktisat fakültelerinden bir icra kurulu oluştursanız yeterli.

        Türkiye’nin ekonomi politikalarını takip etmek ve yeni yönler çizmek en çok İzmir’e yakışır.

        Haydi kentte tarihi eser bırakmadık, dokuyu simgeleyen yapıları koruyamadık, şehri geçmişinden kopardık, keşke şu eşsiz mirası yaşatsaydık! İzmir marşını okurken duyumsadığımız o eşsiz gururu, kentin değerlerini yaşatarak da duysaydık...

        Diğer Yazılar