Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bugün 23 Nisan. Neşe doluyor insan!

        Demek isterdim ama neşenin dolması o kadar kolay olmuyor.

        Gurur var, hissetmek var, keza ülkeyi bize emanet edenlere şükürle dolu yüreklerimiz var fakat neşe azalmakta.

        Her şey değişiyor, teknoloji gelişiyor, çağ sanal dünyayı avucuna almış olsa da biz hala ulusal egemenliği, bağımsızlığı, devrimleri, özgürlüğü yüreğimiz ağzımızda korumaya çalışıyoruz.

        Yobazlık, cahillik, iç ve dış düşmanlık bitmiyor.

        Bir nesil bizlere ülke olmanın onurunu, insanca yaşamanın koşullarını, özgür, laik bir hayatın tapusunu Cumhuriyet’le vermiş, hayır, didiklemekten vazgeçmiyorlar.

        Emparyalizm intikamcıları, halifeliğin, saltanatın özlemiyle yanıp tutuşanlar 97 yıldır Cumhuriyet’i dört yandan çekiştiriyor. Yoruluyorsun tabii...

        Neşe azalıyor, üzerine artan sıkıntıları da koyun eliniz ayağınız uyuşuyor.

        Sonra küçük bir anekdot okuyorsun.

        ‘...Babası öldü, yetim büyüdü.

        Tutuklandı, hapse atıldı, sürüldü.

        İşsiz kaldı. O sıkıntılı günlerde kaleme aldığı günlüğüne:

        “harcamalarım fazla değil, zira gelirim hep az” diye yazdı.

        Hastalandı böbreklerinden.

        Vuruldu göğsünden.

        Mesleğinden atıldı. İdama çarptırıldı.

        Kardeşleri öldü karaciğeri iflas etti. Pes etmedi’

        Mustafa Kemal’e bakınca, utanıyorsun üzerindeki yorgunluktan.

        Yok öyle uyuşukluk, bezginlik. Üçlere, beşlere, yüzde 50’lere bölünmek.

        Ne kadar Cumhuriyet sevdalısı varsa o kadar biriz, diriyiz. Gerisi ile mücadele etmeyi de biliriz.

        Müsamereler renkli, güzel de 23 Nisan müsamere coşkusundan ibaret değil.

        Türkü, çerkezi, kürdü, lazı ile birlikte millet olmak, bilimi hedef almak, demokrasiyi özümsemek, kadını erkeğiyle eşit, laik, refah dolu bir ülke yaratmak demek.

        Bir de yorulduğunu, bunaldığını hissettiğinde, başta Mustafa Kemal’e ve pes etmeyenlere bakmak demek.

        Mesele cesareti yitirmemekte.

        Neşe az olsa da olur ama 23 Nisan’lar asla eğilerek, yılgınlıkla kutlanamaz.

        Swissôtel Büyük Efes’ten ‘Elini Tut’ organizasyonu

        Swissôtel Büyük Efes 29 Nisan’da 5. kez Çocuk Karnavalı düzenlemeye hazırlanıyor.

        Karnaval muhteşem bir coşku içerisinde geçiyor ama etkileyici kısmı gelirin bir hayır kurumuna bağışlanacak olması. Bu yıl Behçet Uz Çocuk Vakfı’yla (BUVAK) el ele verecekler. Yemyeşil bahçede, oyunlar, palyaçolar, bandolarla renkli bir dünya yaratan karnavala doktorlarından onay alan hasta çocuklar da katılarak gönüllerince eğlenebilecek.

        Ayrıca karnavala her yıl sanatçılar da eşlik ediyor. Bugüne kadar Pınar Aylin, Tuğba Özerk, Atiye’nin mini konserleriyle katıldığı karnaval bu yıl da sürpriz bir ismi ağırlayacak.

        Şüphesiz en önemlisi bir çocuk eğlenirken, sağlanacak gelirle hasta bir kardeşinin de o günü coşku içinde geçirmesine katkı sağlayacak olması. ‘Elini Tut’ organizasyonu için ayrıntılı bilgiyi facebook.com/SwissotelBuyukEfes adresinden almak mümkün.

        Diğer Yazılar