Hey özgürlük!
“Şöyle bir kenara çekilin lütfen. Müsaade ediniz, Göztepe sevincimizi dile getirelim” dedik, sağolsunlar konu futbol olunca, önce erkek arkadaşlarımızın yazıları yayınlandı! İzmir kadını, pes eder mi? Kabul, Antalya’ya koşan 16 bin İzmirli’nin yarısı spor erkanı, kalanlar da futbola benden daha sıkı bağlarla bağlıysa da, bir dakika! Yazmak hakkımız, söke söke alırız! Hatırı sayılır nedenlerim var çünkü.
Bir kere maç öncesi, birçok spor ustası kalemin önüne geçmiş, bu maçın 14 yıllık boşluktan sonra niçin Göztepe’nin hakkı olduğunu sıralamışım. Ardından “Spor müsabakası bu, kazanan da, kaybeden de olacak aşırı anlam yüklememek lazım” felsefesiyle maçı izlemeye başlamış, dakikalar ilerledikçe koltuktan koltuğa sıçrayan çekirge pozisyonuna bürünmüşüm.
Üstelik evrene bu acil kulundan o kadar yoğun mesaj gitmiş ki, Eskişehirli futbolcuların atamadıkları penaltılarda bizzat hak sahibiyim! E bırakınız da kalem coşsun! Geç olsun güç olmasın! Kimler geldi kimler geçti Göztepe’den.
Ne sevdalılar. En çok yitirdiğimiz Göz Göz’ler adına mutluyum. Semaya yazılan şampiyonluğa tanık oldular.
Tüm gece el salladık birbirimize.. Ardından bugünün emekçileri için sevindik... Kulübün başına geldiği günden bu yana ilmek ilmek strateji ören başkan Mehmet Sepil ve yönetimin hak ettiği bir sonuç oldu bu.
*
Gelelim asıl nedene. İzmir için... Çok uzun zaman oldu, sevince, başarıya hasretiz. Özgürlükten taviz vermemenin bedelini ödeyerek geçti zaman, gavur da olduk, kırmızı da! 394 yıllık davalarla uğraştık, metroyu cepten bütçeyle yapmak zorunda kaldık.
Bu ülkenin yaramaz çocuğu gibiydi İzmir, tek ayak üstünde gelişen! Nihayet dibine sevinç hissetti iliklerimiz.
Bir başka güzellik daha ısıttı içimi. Tribünlerde İzmir; kadınıyla, erkeğiyle yine yan yana yürek yüreğe idi. ‘Sevdalar omuz omuza, yaşanıyor var mı ötesi? Spiker bile diyor ki; ‘söz konusu İzmir olunca, kadın seyirci sayısının çok olmasına şaşırmamak lazım.’
Bir kent, aydınlığını, daha güzel nasıl anlatır, özgürlüğün, eşitliğin gücünü daha iyi nasıl taşır.
Ha tek, taraftarlığın sınırlarını aşan, kendini bilmezlerin stadyumu ateş çemberine çevirmeleri var tabii...
Arkadaşım, üç kuruşluk Çin işi meşaleyi sahaya atmakta değil marifet.
Sen bu kafalarla engel olmazsan eğer, İzmir duruşuyla, başarılarıyla, yeni bir dönemle ülkeye meşale tutmaya geliyor.
Görün bakın, bu kent herkese, ülkeye iyi gelecek. Kadınıyla, erkeğiyle el ele... Göztepe moraliyle mücadeleye, direnmeye devam.
Yılmadan. Sonsuza dek, özgürce..
