Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Zona nedir?

        Zona, deri döküntülerine yol açan ağrılı bir virüs hastalığıdır. Etkeni V.Zoster adı verilen suçiçeği virüsüdür.

        Söz konusu virüs aylar ya da yıllar önce bulaşır ve uykuya yatar. Uyku tulumu olarak da vücudun sinir kılıflarını kullanır. Herhangi bir nedenle vücut direnci azaldığında virüsler uyanır. Sinir kılıfının yayıldığı deri alanlarında Suçiçeğine benzer ağrılı, kaşıntılı döküntüler oluşur.

        Söz konusu döküntüler genel değil bölgeseldir, adeta bir kemer görüntüsü yansıtırlar. Zona ismi de bu görüntüden ötürüdür.

        Z.Zoster virüsü çocukluk çağında Suçiçeği, erişkin çağda ise Zona nedenidir. Çocuklarda Zona erişkinlerden daha hafif seyreder.

        Halk dilinde “Papaz Kuşağı”, “Gece Yanığı”, “Cehennem Ateşi”, “Cehennemin Gül Kemeri” gibi adlarla anılır.

        Ağrılı zona döküntüleri nadiren iç organlara, hatta göze de yayılabilir. Bu durumda hastalık ağırlaşır. Ağır olgular sıklıkla bağışıklık sisteminin çöktüğü hastalıklarla birlikte seyreder.

        Yüz ve çene sinirlerinin tutulması ile hastalık daha dramatik seyreder. Dil ve ağız içindeki zona döküntüleri son derece acı verirler. Göz sinirlerinin tutulması görme sorunlarına yol açar, yakından takip gerektirir. Kulak sinirlerinde tutulma, kulak çınlamasına ve işitme sorunlarına yol açar.

        Bağışıklık sistemi, enfeksiyon ya da kronik hastalıklar nedeniyle zayıflar. Aşırı yorgunluk ve depresyon Zona’ya zemin hazırlayan diğer faktörlerdir.

        Bulguları nelerdir?

        Zonanın en önemli bulgusu şiddetli ağrıdır. Zona ağrısı doğrudan sinir ağrısıdır. Sinir ağrısı nevralji olarak bilinir, yakan, uyuşturan, tırmalayan, şiddetli bir ağrıdır. Döküntü iyileşse de nevralji uzun süre devam eder. Hastalığın bu türden kronik seyri 50 yaş üzerinde sık görülür.

        Zona en sık üçüncü sırt omuru ile üçüncü bel omuru arasındaki bölgede görülür. Bu bölge, göğüs kafesi ve kaburgalar arasındaki alandır. Bunu bel ve boyun bölgeleri izler. Diz ve dirsek altı bölgelerde ise pek görülmez.

        Nasıl başlar?

        Hastalık önce ağrı ile başlar. Ağrı son derece şiddetlidir. Ancak istisnalar da vardır. İleri yaşlarda ve şeker hastalarında hafif bir yanma ya da kaşıntı ile seyredebilir. Birkaç gün sonra ağrıyan bölgelerde kırmızı kabarık döküntüler ortaya çıkar.

        Göğüs kafesindeki ağrı kalp krizini, karın ağrısı ise akut apandisiti taklit eder. Döküntüler ortaya çıkıncaya kadar bir acil hastalık kuşkusu hep gündemdedir. Döküntüler ile tanı kesinleşir.

        Böcek ısırıkları, bazı ilaçlardan ileri gelen alerjik döküntüler, değişik virüslere ait döküntülü deri hastalıkları zona ile karışabilir.

        Nasıl seyreder?

        Birkaç gün içinde döküntüler su toplar. 7-10 gün içinde söner. Döküntülerin kabuk bağlaması hastalığın iyileştiğini gösterir. Döküntülere yakın kasık ya da koltuk altı lenf bezleri şişebilir. Bu son derece doğaldır.

        Gebelikte geçirilen Zona bebek için sorun yaratmaz. Takip ve tedavi ilkeleri aynıdır. Ancak gebeliğin ilk üç ayında kesinlikle ilaç kullanılmaz.

        Riskli midir?

        Bağışıklık sistemi iyice zayıflamış hastalar için risklidir. Omurilik ve beyin zarı tutulmalarında hayati risk vardır. Zonanın nekahat sürecinde pnömoni ve hepatit gelişebilir. Bu koşullarda hastane takip ve tedavisi gerekir.

        Nasıl tedavi edilir?

        Tedavide aspirinin yeri yoktur. Ağrı için parasetamol grubu ağrı kesiciler tercih edilir. Antihistaminik grubu losyon ve haplar kaşıntıyı rahatlatır.

        Erken olgularda en çok tercih edilen antiviral ilaç Acyklovir’dir, bir hafta kullanmak yeterlidir. Birlikte B vitamini de almak uygun olur.

        Diğer Yazılar