Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        BİR: Alman futbolcuların benim için yeri ayrı. Oynamazlar, susarlar. Kadroya girmezler, sesleri çıkmaz. Sadece çalışırlar.

        İKİ: Güney Amerikalılar, Akdenizliler öyle değildir. Susar gibi yaparlar, ama kılıç değil hançer taşırlar. Arsene Wenger'in söylediği gibi... İki Brezilyalı iyidir, ama üçüncüsü adamı işinden eder.

        ÜÇ: Bu arada şunu belirteyim; 28 yıldır maç anlatıyorum. Bana göre Lig Tv'de 2 spikerle anlatım olmuyor. Bir spiker, bir yorumcu dünya standartı. Yoksa maçların tadı çıkmıyor. Heyecan duyamıyorum. Beni çok yakından tanıyanlar ne demek istediğimi anladılar bile... Sözüm futbol topunu görüp bomba buldum diye karakolu arayanlara değil.

        DÖRT: Bu Veli ısrar edilirse Beşiktaş'ın vazgeçişmezi olacak. Hırs, disiplin, takım birlikteliği... Çok iyisin Veli.

        BEŞ: Rıza Çalımbay'ın takımı ringin köşesine sıkışmış boksörler gibi başladı maça. İplere yaslanmış... Hep yumruk yedi ilk 20 dakikada.

        ALTI: Beşiktaş her şeye rağmen oyuna ağırlığını koyamıyor. Kağıt üzerindeki kadroya bakın, oyuna bakın. Milyonlarca Euro çöpe atılmış gibi. Ya da öyle geliyor...

        YEDİ: Dakika 35. İlk yarıdaki son notum olabilir. Almeida zoru yaptı. 'Porto forması giyse golü atar mıydı acaba' diye düşündüm. Kaleciyle karşı karşıya bir vuruş, üçüncü lig topçusu gibi. Sadece güldüm...

        SEKİZ: Kapalı bir oy kutusu koysalar ve Beşiktaşlı oyunculara sorsalar 'Carvalhal nasıl' diye ? Oylama sonuçlarını çok merak ediyorum. Benim oyum red, red... İlk yarının sonunda Beşiktaş'ın verdiği pozisyonlara bakın...

        DOKUZ: En son Lucescu döneminde adam akıllı top oynayan Beşiktaş abuk sabuk bir şekilde ilk yarıyı 1 -0 önde kapattı... Ama ikinci yarı ne olacaktı?

        ON: Hava gündüz griydi, gece siyahtı. Ama İnönü renkliydi. Futbol adına çok pozisyon vardı. Beşiktaş'ın oyunu nasıldı peki? Gri, sadece gri.

        ONBİR: Buarada yazdığım ikinci maddenin arkasındayım. Gerekirse iki yıl yazacağım bunu. Futbol topunu bomba zannedenlerden hazetmiyorum! Futbolu çok bildiğini zanneden koyu takımlı arkadaşlar böyle giderse ligimizi bitirecekler.

        ONİKİ: Dakika 57... Simao, Almeida, Quaresma pozisyona girdiler, sıfır... Taraftar isyan etti, Met in-Al i-Feyyaz aklıma geldi.

        ONÜÇ: Bir Beşiktaş klasiği. Sivas golü attı. Bu taraftar yıllardır susuyor. Ama nereye kadar? Dibe gidiyor Beşiktaş, maç 1-1. Ben bu taraftarı seviyorum.

        ONDÖRT: Gordon Milne dönemi öncesi gibi dört yıl hazırlanacak bir takım gerek Beşiktaş'a. Yoksa felaket olacak.

        ONBEŞ: "Kartal gol gol gol" tezahüratı benim ortaokulda yaptığım sloganın aynısı, ama sanki yetmiyor gibi.

        ON ALTI: Yetmiş yedinci dakika. Net penaltı. Simao golü atıyor.

        ONYEDİ: Beşiktaş kazandı. Bir gol daha... Yine bakıyorum taraftarın gözünde 'umut var mı acaba' diye. 'Bence sadece 3 puan var' diye. 'Carvalhal ile herhalde bu iş çok zor olacak' diye...

        Diğer Yazılar