Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Türkiye’de zeytinyağı denince aklınıza hangi bölge geliyor? Hemen Ayvalık değil mi? Oysa zeytinyağının anavatanı topraklarda, keşfedilmemiş pek çok tür var. Bilinen, ama iyi tesis olmadığı için işlenemeyen, kalitesinin hakkı verilmemiş pek çok zeytin türü var.

        İşte sadece tek bir TIR, Türkiye’de gezerek, zeytinleri keşfetmeye, yerinde işlemeye başlayarak, bu zenginliğin fark edilmesini, tadılmasını sağlayacak.

        Nar Gourmet, Sanayi Bakanlığı ve Ankara Üniversitesi’nin desteğiyle oluşturduğu “Anadolu Zeytinyağları Projesi” ile değeri çok az bilinen zeytinyağı türlerini pazara sunma işine soyunmuş. Proje için İtalya’da özel olarak üretilen zeytinyağı sıkım makinesi, Türkiye’de bir TIR’a yerleştirilmiş. Ve o TIR, Mardin, Hatay, Manisa, Mersin, Antalya ve Ayvalık’taki zeytin bahçelerinin ayağına gitmiş. Hem zeytinler, yağ olmak için kilometreler katedip yorulmamış, hem de kaliteli olmasına rağmen iyi tesislerde işlenemediği için gözden uzak kalmaktan kurtulmuş.

        Türkiye’de tescil edilen 88 zeytin çeşidinin yalnızca yüzde 10’u ekonomik değer taşıyor. Aslında bu projenin önemi bu oranla bir kez daha ortaya çıkıyor. Çünkü mobil zeytinyağı tesisi her bölgenin ürününden yüksek kalite zeytinyağı elde edebilme imkânı sağlıyor.

        Ayrıca üretimde tek çeşit tek bölge özelliği de vurgulanıyor.

        Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın da SANTEZ Projesi hibeleri kapsamında desteklenen çalışma 800 bin liralık bir bütçeye sahip.

        Bunun 500 bin lirasını Nar Gourmet karşılamış. Üç yıllık projenin ilk yılının sonunda ortaya çıkan yağların tanıtımı, Nar Gourmet Genel Müdürü Samir Bayraktar, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Mücahit Taha Özkaya ve İtalya’nın ünlü zeytinyağı gurusu Cino Celletti’nin katıldığı toplantıyla yapıldı.

        Anadolu Zeytinyağları Projesi kapsamında çalışılması planlanan iller ve çeşitler, Mardin-Derik Halhalı, Antakya-Sourani, Mersin-Sarı Ulak, Antalya-Tavşan Yüreği ve Manisa-Uslu. Ancak zeytin ağacının bir yıl var bir yıl yok özelliği nedeniyle 2014-2015 sezonunda sadece Antakya, Antalya ve Manisa illerine gidilebilmiş. Elde edilen zeytinyağları İstanbul’da Nar Gourmet’in kendi merkezinde şişelenmiş.

        Gezici TIR, önümüzdeki yıllarda da çalışmaya devam edecek. Hatta ortaya çıkan yağlar, Nar Gourmet’in aracılığıyla ABD’de de gurme butiklerine gönderilecek, yurt dışındaki yarışmalara katılması sağlanacak. Bu proje gen kaynaklarının korunması ve ortaya konmasını da sağlayacak.

        Ve belki de bir yatırımcı, yağların gördüğü ilgiden cesaretle, daha önce hiç kimsenin gitmediği bir bölgeye gidip fabrika kuracak.

        Bu proje, bir işaret fişeği aslında.

        Gelin, bu bölgeden çok güzel zeytinyağı çıkıyor diye bağıran bir işaret fişeği.

        4 bin kilometre yol gidildi, ortaya 5 farklı aromada yağ çıktı

        Önceki akşam yapılan tanıtımda, beş farklı zeytinyağını İtalyan zeytinyağı uzmanı Cino Celletti ile birlikte tattık. Zeytinyağı, yetiştiği bölgeye ait ekolojinin kokusunu içine alma özelliğine sahip.

        Bu sayede bazı yağlarda enginar, bazılarında yeşil elma, bir başkasında o yöreye ait başka bir bitkinin aroması hissediliyordu. Nar Gourmet Genel Müdürü bu proje sürecinde 4 bin kilometre yol kat ederek zeytin işlenen yöre insanlarıyla da konuşmuş. Ve bu aşamada, yanlış tarım politikaları nedeniyle zeytin ağaçlarının kesildiğine tanık olmuş. Diyor ki, “Mersin’e gittiğimde elimdeki bilgi notunda ‘Mut yağlık zeytini’ yazıyordu. Oysa gördüm ki çiftçi, bu ağaçları ortadan kesip Gemlik zeytini aşılamış. Oysa tıpkı etnik yapıyı değişime zorlamak gibi ağaç yapısını değiştirmek de bölge ruhuna aykırı. Bugüne kadar bir tek Ayvalık bölgesi kendi ürününün değerini fark etti ve coğrafi işaret alındı. Bizim sorumluluğumuz yeni yağların coğrafi işaretini almak değil, ama o yörenin il -ilçe tarım müdürlüklerine numune göndererek onların bu konuda bir adım atmasını sağlamak.”

        Diğer Yazılar