Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İstanbul film festivali’nde ön satış azaldı, günlük bilet satışı 3 katına çıktı

        Bu yıl 35’incisi düzenlenen İstanbul Film Festivali, şehri, terör korkusu nedeniyle eve kapanılan bir dönemde yakaladı. Meraklıları bilir, festival biletleri satışa çıkar çıkmaz önemli bir bölümü satılır. Yetişemeyenler, film gösteriminin olduğu gün sinemanın kapısında uzun kuyruklar oluşturarak gelmeyen izleyicilerden kalan yerleri bekler. Ama bu yıl tam tersi olmuş. Ön satışlarda özellikle Beyoğlu’ndaki salonlara karşı çekinceli davranan sinema meraklıları, tercihlerini Kadıköy Rexx ve Ortaköy Feriye’den yana kullanırken, festivalin kalbinin attığı Beyoğlu sinemaları aynı ilgiyi görmemiş. Hatırlarsınız, festival biletlerinin satışa çıkması, 19 Mart İstiklal Caddesi patlamasından 3 gün sonra başladı. 22 Mart Lale Kart üyeleri, 25 Mart da diğer seyirciler için satışın başladığı tarihti. 6 Nisan tarihindeki açılış filmi gösterimi de İstiklal Caddesi’nin göbeğinde, Atlas Sineması’ndaydı. O salon da doğal olarak, dolmadı.

        Fakat insanın yaşama devam etme arzusu kadar güçlü bir şey de yok.

        İnsanlar unutmak istiyor, unutmasa bile iyimser, umutlu olmak istiyor. Bunun için kendine haklı nedenler bulmaya çalışıyor.

        Geçtiğimiz günlerde İKSV yöneticileri, sponsor firmalara teşekkür etmek amacıyla bir akşam buluşması düzenledi. Orada Film Festivali Direktörü Kerem Ayar ile sohbet ettik. Kerem Ayar, Ankara ve İstiklal Caddesi patlamaları nedeniyle bu yıl basın toplantısı ve açılış seremonisinden vazgeçtiklerini anlattı. “Ön satışların düşmesi çok doğal” dedi. Ancak sonrasında, seyircilerin günlük olarak karar vermeye başladığını anlattı. Yani o gün eğer internet ortamında bir bombalama söylentisi yoksa, ya da örneğin hava bir gün öncesinden daha güneşliyse, yani tamamen duygusal nedenlerle izleyiciler *Bugün bir şey olmaz” demiş ve film izlemeye karar vermiş. İşte kapıdan bilet satışlarını üç kat artıran da bu son dakika moralleri olmuş. Başta Kadıköy ve Ortaköy’ü güvenli bulan izleyiciler, sonrasında Beyoğlu’ndaki 6 sinema salonuna da gitme cesareti bulmuş.

        Hayatın durduğu günlerde böyle bir festivalin yapılabilmiş olması bile aslında mucize. Bunu ben söylemiyorum, o gün sohbet ettiğim birkaç kişi tam da bu yorumu yaptı. “Sadece terör, güvenlik kaygısı değil, ekonomik nedenlerle bazı sponsorlukların tehlikeye girdiğini duyuyoruz. İKSV bu konuda şanslı” diyenler oldu. İşte bunlar konuşulurken, seyircilerin, sanatseverlerin bir şeylere sahip çıktığını görmek güzel, umut verici. Bu ilgiyi, merakı ne kadar çok kişiye ulaştırabilirsek o kadar iyi. İKSV de bu yıldan başlayarak festivali İstanbul geneline yaymaya hazırlanıyor.

        YENİ SEMTLER SIRADA

        Geçen 34 yılda İstanbul’da toplam 26 sinema salonu, festival sineması olarak kullanıldı: Atlas, Beyoğlu, AFM Fitaş, Feriye, Rexx, Nişantaşı City’s, Pera Müzesi, Alkazar, İstanbul Modern Sinema, Atatürk Kültür Merkezi, Dünya, Fransız Kültür Merkezi, Gazi, İnci, Kadıköy, Kent, Konak, Lale, Moda, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sinema TV Balmumcu, Sinema 74, Emek, Sinepop, Süreyya, Yeni Melek ve Yeni Rüya. Şu anda bu salonların sadece 8’i hâlâ sinema salonu olarak faaliyet gösteriyor: Atlas, Beyoğlu, AFM Fitaş, Rexx, İstanbul Modern Sinema, Nişantaşı City’s, Fransız Kültür Merkezi, Pera Müzesi. Buradan bakınca, yönetimin festivali tüm İstanbul’a yayma çabası da daha anlamlı oluyor. Festival komitesi, bu yıl ilk defa Sultangazi’de Hoca Ahmet Yesevi Kültür Merkezi ve Maltepe’de Türkan Saylan Kültür Merkezi’ni de gösterim salonlarına dahil etti. Önümüzdeki yıllar için İstanbul’un diğer semtlerine de yayılma planları yapılıyor. Doğru karar. Çünkü bir tane İstanbul yok.

        Diğer Yazılar