Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Çağdaş sanatın, birden fazla materyali bir arada kullanabilme imkânı nedeniyle belki, daha vurucu, uzun uzun düşündürücü ve kelimenin tam anlamıyla ‘muhalif’ olma şansı var. Bir de bir şeyi direkt söylemek yerine ima etmek ayrıcalığı.

        Önceki gün Contemporary İstanbul’un (CI) ön gösterimini gezerken yine bazı işlerin başında diğerlerinden daha fazla durulduğunu, uzun uzun bakıldığını fark ettim. Siyasi ve ekonomik olarak çalkantılı günler/ aylar geçirdiğimiz bu dönemde belki de böyle sarsıcı, eleştirel yaklaşımlara gözümüz daha çok takılıyor.

        Bu yıl 520 sanatçıyı temsil eden 70 galeriyle açılan fuarda bir yenilik var: Türkiye’nin önde gelen 60 çağdaş sanat koleksiyonerinin 120 eseri, özel bir sergiyle fuarda yer alıyor. Genç koleksiyoner adaylarının eskilerden öğreneceği şeyler var. Önceki günkü ön gösterimde Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı ve Yönetim Kurulu Başkanı Ali Güreli ile sohbet ederken onlar da bu sergiyi aynı şekilde yorumladı. Sabancı “Benim de eserlerim var sergide. Burada gençler senelerin birikimini görüyor ve motive oluyor” derken, Ali Güreli serginin Türk koleksiyonerlerinin zevklerini anlama açısından galeriler için de ışık tutucu olduğuna vurgu yaptı. Kasım sonunda bu eserler kitaplaştırılacak. 2 bin adet kitap yurtdışına gönderilecek.

        İRONİK VE POLİTİK

        Bu sayfaya fuardaki işlerden sadece birkaçını taşıma imkânımız var. Ben o yüzden biraz günceli yakalayan bir seçki yaptım. Sokaktaki herkesin dilinde “Dolar ne olacak?” sorusu var, yani herkes Türk Lirası değer kaybedecek mi onun derdinde. İşte bu yüzden dün, Banu-Halit Çarmıklı’nın koleksiyonundan gelen bir iş çok ilgi çekti. Türkiye’nin muhalif sanatçılarından Halil Altındere’nin ‘Tabularla Dans’ı. 1 milyon liranın üzerindeki Atatürk resmine yüzünü kapattırmış Altındere. 1997 tarihli bu iş belli ki zamansız olacak. Altındere’nin sanatı, gündelik yaşamın olağan nesnelerine küçük müdahaleler yaparak onlara alt anlamlar yüklemesiyle hep ses getiriyor. Daha önce İstanbul Bienali’nde de sergilenmişti. Diğer işler de yukarıda. Sergi pazar akşamına kadar açık, ben bir yorum yapmayayım, herkes kendisi dolaşsın ve yorumlasın bence.

        ÇAMAŞIR MAKİNESİNDEN ABAJUR

        Bu yıl 11’inci kez kapılarını açan çağdaş sanat fuarına, destekler de artıyor. Bu yıl bir yenilik de Arçelik’in standı. Arçelik, ‘Cyles’ sergisi ile geri dönüşümü sanatla buluşturuyor. Arçelik, geri dönüşüm tesislerinden elde edilen malzemeleri sanatçılar ve tasarımcılara emanet etmiş. Susan McMurrain küratörlüğünde düzenlenen sergide Seçkin Pirim, Sema Topaloğlu ve Ela Cindoruk & Nazan Pak, geri dönüştürülmüş materyallere hayat kazandırmış. Sergiye endüstriyel tasarım öğrencilerinin çalışmaları da dahil edilmiş. Çalışma sonucunda çamaşır makinesi kazanları (tambur), elektronik kart bobinleri, bek şapkası, fırın fanları, sıcak cam katmanları, cam plakalar, pirinç/demir tij ve çivi bağlayıcı elemanlar, ocak üstü telleri, elektrik kabloları ve buzdolabı parçalarından bambaşka objeler ortaya çıkmış. Açılışa Arçelik A.Ş. Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Tülin Karabük, Arçelik A.Ş. Endüstriyel Tasarım Direktörü Serdal Korkut Avcı, sanat galerileri, sanatçılar, sanatseverler ve koleksiyoncular katıldı.

        Diğer Yazılar