Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        “Her hafta takımların puanları, emekleri ve paraları çalınıyor. Bugün artık hakemlerin yaptığı hırsızlıktır! Hatalar yüzünden futbolcu priminden, takım havuzdan alacağı paradan oluyor. Bana göre bugüne kadar 15 puanı çalınan Kasımpaşa’nın 30 milyon TL’ye yakın bir parası gitti!”

        Biz her hafta sormaktan sıkıldık ama hakemler hata yapmaktan sıkılmadı. Artık kabak tadı verdi. Hakemler herkese hiç bu kadar antipatik gelmemişti. Nedir bu hakemlerin dertleri?

        - Bir toplumda kalite düşüşü toptan bir olaydır. Toplumun bir bölümünde kalite düşüşü başlamışsa ve bu bir sorun olarak görülmezse bir süre sonra bu düşüş her yere sirayet eder. Yani az gelişmişlik bir bütündür. Türkiye’de de durum bu. Türkiye çok hızlı bir biçimde ‘Meritokrasi’ye geçmek zorunda. Yani görevlerin hak edene verildiği bir sisteme. “Kalite önemli değil, yeter ki benden olsun” derseniz batarsınız. Diyelim ki; çok başarılı bir şirketiniz var. Bu şirketin başına yetenekleri yeterli olmadığı halde oğlunuzu geçirirseniz, üstüne üstlük oğlunuz da önemli görevlere yeterli olanları değil, eşini dostunu getirirse şirket batar. Türkiye bugün bu noktada. Bazılarını fark ediyoruz bazılarını fark etmiyoruz, daha doğrusu 10 sene sonra, 20 sene sonra fark edeceğiz.

        ‘TEK MEMNUN MÜFTÜOĞLU’

        Ama hakemlik öyle değil. Hemen fark ediliyor. Çünkü çöküş anında ortaya çıkıyor, saklanamıyor, ertelenemiyor. MHK’nin yeterliliği ile ilgili haftalar önce burada somut bilgiler ortaya koydum. Ne oldu? Hiçbir şey! Çünkü TFF de MHK de nasıl oluştu hepimiz biliyoruz. O yüzden hesap verme sorumluluğu hissetmiyorlar. Kuddusi Bey’i dinliyorum. Durumdan memnun. “Sorun yok” diyor. Adam halinden memnun. Zaten O’ndan başka memnun olan da yok. Her hafta takımların puanları, emekleri ve paraları çalınıyor. Hatalar yüzünden futbolcu priminden, takım havuzdan alacağı paradan oluyor. Bugün artık hakemlerin yaptığı hrsızlıktır. Sadece emek hırsızlığı değil, kulüplerin parasını da çalıyorlar.

        KASIMPAŞA'YA KARŞI KESİNLİKLE KASIT VAR

        Hakemler büyük takımlara alışmışlar. Üç büyükler dışında nasıl olsa kimse sesini çıkarmaz diye düşünüyorlar. Bu alışkanlık Kasımpaşa’yı doğrayabilir mi?

        - Herkesin puanı çalınıyor ama en fazla çalınan açık biçimde Kasımpaşa. Bana göre bugüne kadar 15 puanı çalındı. Hadi 4 puanı saymayalım, 11 puan. Yani Kasımpaşa bugün ya lider, ya 2., en kötü ihtimalle de 3. olacaktı. Bu da Kasımpaşa için Şampiyonlar Ligi katılımı demek. Bunun da parasal karşılığı en az 6 milyon Euro. Yani 19 milyon TL. Puan başına verilen havuz payını da ekleyin. Her galibiyet 1.3 milyon TL. Kaba hesapla 10 milyon TL desen. Gitti mi 30 milyon TL. En az 2, belki 3 çok iyi yabancı oyucu parası bu. Ama ben Kasımpaşa’ya karşı yapılanların hakem hatası olduğunu artık düşünmüyorum. Bence kesin kasıt var.

        AYNI KIYIM GEÇEN SEZON DA VARDI

        Artık herkes kasıt olduğunu düşünüyor. Çünkü onlarca hata yapıldı. Her hata sonuca doğrudan etki yapıyor. Bu kasıt neden olabilir? TFF seçimleri yüzünden bir intikam olabilir mi?

        - Bunu size iki hafta önce söyledim zaten. Kasımpaşa geçen yıl da büyük kıyımlara maruz kaldı. UEFA kurallarına aykırı olarak bir maçı tekrarlanmıştı hatırlarsanız. Bunun üzerine Kasımpaşa, Türkiye’nin değil, dünyanın en iyi tesislerinden biri olan Kemerburgaz Tesisleri’ni Milli Takım’a tahsis etmedi. Sonra da TFF seçimlerinde rakip adayı destekleyeceğini açıklayan tek takım oldu. Bana göre şimdi bunun bedelini ödetiyorlar. Türkiye’ye egemen olan “Benden değilsen seni mahvederim” mantalitesinin futbola sirayet etmiş hali.

        RIZA HOCA GÖRDÜĞÜM EN EFENDİ TEKNİK ADAM

        Yaşanan bu hakem skandalları Rıza Hoca’yı bile çileden çıkardı. Adamı isyan ettirdiler. Bu sabır nereye kadar gider. Kasımpaşa ne yapmalı?

        - Kasımpaşa’nın kusuru Türkiye’de futbolun evrensel düzeyde yönetim anlayışına sahip olduğunu düşünmesi. Kasımpaşa modern bir yapılanma içinde. Bir sahibi var ama hiçbir şeye karışmıyor. Kulübü profesyoneller yönetiyor. Ama bu Türkiye’de yürümüyor! Rıza, benim futbol camiasında gördüğüm en efendi teknik adam. Ama bu ülkede efendiliğin prim yapmıyor. Bağıracaksın, çağıracaksın, gider yapacaksın!

        ERTELENEN BEŞİKTAŞ-MERSİN MAÇI İÇİN: TFF, KURAL TAKMIYOR KAFASINA GÖRE ERTELİYOR

        Beşiktaş maçı oynanmadı. Ama hakem Mete Kalkavan bence bu maçı oynatmalıydı. UEFA, G.Saray-Juventus maçını karın göbeğinde oynatmıştı. Kasımpaşa’nın Kastamonu maçı diz boyu karda bitti. Siz ne diyorsunuz?

        - TFF hatalı en başta. Meteoroloji uyarıyı yapmış. Maç 5’te, hatta 6’da başlasa oynanırdı. Ama TFF’yi yayıncı kuruluş yönettiği için çekemediler. İlk sorun bu. Sonra TFF yöneticisi çıkıyor diyor ki; “Maç ileride bir tarihte oynanacak.” Kural belli. Ertesi gün oynanır ama TFF kural takmıyor. Kafasına göre erteliyor.

        Stat zemini ısıtmalıymış!

        - Isıtma buzlanmayı engeller. Deli gibi yağan karı eritemez. Statta bir sorun yok. Ama aklınızı kullanıp maçı erkene çekebilirdiniz. Mesele akılda. Ama aklınızı kiraya verdiyseniz, bu işler böyle olur.

        BURAK’A YAPILAN TERBiYESiZLiK

        Sivasspor karşısında G.Saray’ı nasıl buldunuz?

        - Uzun zamandır ilk kez ne yaptığını bilerek bir oyun oynadı. Bana göre Denizli’nin takımı oluşmaya başladı. Denizli gençleri kazandırır. Risk alır, futbol mantalitesi oluşturur. Bunların sinyaliydi bu maç. Denizli ezberleyeceğimiz bir kadro yaratacak. Kadro da birbirini ezberleyecek ve makine gibi oynayacak. Bunun işaretleri vardı. Hırs da çok üst düzeydeydi. Selçuk biraz daha sorumluluk almalı. Sneijder’ın hırsı şahane. Sinan’ı kazandık. Denayer müthiş olacak. Hakan yaşı nedeniyle sol kanatta sorun yaşar ama Carole gibi bir alternatifi var. Bence G.Saray iyi yola girdi.

        Taraftarın Burak Yılmaz’a tepkisine ne diyeceksiniz!

        - Tek kelime ile terbiyesizlik. Bu çocuk bacağı koparken bile forma giymek isteyen bir adam. Gol kaçırır, atar. Futbol bu. Yuhalamak neyin nesi. G.Saray taraftarını artık tanıyamıyorum. Giderek daha berbat hale geliyorlar. Tabii basının da etkisi var. Burak ile ilgili öyle şeyler yazıldı ki, taraftar da inanıyor ve tepkisi aşırı oluyor.

        İŞ BİLMEZ YÖNETİM OLUR VERMİŞ

        G.Saray Divanı’nda bir TV kanalında yapılan turnuva gündeme geldi. 4 büyüklerin adıyla yapılan bir turnuva.

        - Sami Çölgeçen getirdi gündeme. Kesinlikle haklı. İşin garibi; G.Saray’ın iş bilmez yönetimi bu işe olur vermiş eğer doğruysa. İyi de o zaman ilk tepkiyi niye Aziz Yıldırım gösterdi! Demek ki, F.Bahçe izin falan vermemiş. Verilmez de zaten. G.Saray adını kullanarak böyle bir şeyi kimse yapamaz. Yahu bu kulüplerin posterini veremiyor gazeteler. Doğrusu da bu. Kulübün adını ticari işinde kullanamazsın.

        EL KESESİNDEN HAYIR MI OLUR?

        Acun Ilıcalı “Bu hayır işiydi” açıklaması yaptı!

        - Acun’u çok severim. Başarısını değerli bulurum ama burada haklı değil. Ne demek hayır işi. El kesesinden hayır mı olur? O zaman ben de Habertürk TV’de ‘O Ses Türkiye’ diye program yapayım eski jüri üyelerini alıp. “Elde ettiğim geliri de LÖSEV’e vereceğim” diyeyim. ‘Survivor’ yapayım eski yarışmacılarla. Onun gelirini de Mehmetçik Vakfı’na vereyim. Acun karşı çıkarsa da “Vay sen şehitlere yardıma karşı mısın” diye yaygara yapayım. Olur mu böyle bir şey.

        Diğer Yazılar