Bogdanovic dönünce
Fenerbahçe, ezeli rakibi Beşiktaş Sompo Japan karşısında kadro derinliğinin artısıyla değil, “yıldız farkıyla” kazandı dün...
Boyalı alan üretimi açısından belki de ilk kez bu kadar sınırlı kaldı Kanarya... Bunun da ötesinde Vesely ve Udoh gibi Avrupa çapında iki uzunu olmasına karşın ribaundlarda 10 farkla gerideydi. Rakibi Beşiktaş iki uzunu Clark ve Stimac’tan 28 sayı, 18 ribaund çıkarırken, bu ikiliyle bunun yarısını dahi tutturamadı. Bunda Beşiktaş’ın uzun savunmasına getirdiği yardımların yanında Vesely’nin yine erken faul problemine girmesinin de rolü büyüktü. Ancak Sarı-Lacivertliler’de, kriz anında camı kıracak, maç sonunu gerektiği gibi oynama becerisine ve tecrübesine sahip bir dolu isim var... Dün Dixon, Sloukas, Nunnally ve Datome’ye uzun bir aradan sonra Bogdanovic de katıldı. Sırp forvet, sakatlık nedeniyle verdiği uzun aranın ardından dün takımını skor açısından rahatlatan isimdi. Onun varlığı, takımdaki diğer şutörlerin de üzerindeki stresi alırken, uzunların ortalarda görünmediği gecede muhtemel bir yenilginin önüne geçti. Fenerbahçe cephesindekırılma anlarında sahneye çıkan bir başka isim ise Dixon’dı. Beşiktaş Sompo Japan coachu Ufuk Sarıca ile giriştiği ağız dalaşı ve bu diyaloğu mimiklere dökmesiyle tribünleri gerdi. Ve bu gerginlikle de beslendi adeta... Maçın en kritik üçlüğünü de çemberden geçirip bu sinir savaşından kendisine pay çıkardı. Kısacası Kanarya dün maç sonunu oynamayı daha iyi bilen, tecrübeli şutörlerinin ellerinde yükselip kazandı.
Beşiktaş Sompo Japan ise rakibine göre çok daha mütevazı kadrosuyla bu sezon önemli işlere imza atıyor. Ufuk Sarıca’nın önderliğinde tribünleri tekrar doldurup ligin zirvesine oynayan bir takım ve bunun paralelinde Akatlar’da yeniden müthiş bir atmosfer yarattılar. Dün de son ana kadar maçın içindeydiler. Özellikle Stimac, Clark’la birlikte rakibin iki uzunu Udoh ve Vesely’ye maç boyunca problem yarattı. Ancak Sarıca, yorulan Stimac’ı son periyotta mecburen dinlendirince, boyalı alan üretimi de ister istemez sekteye uğradı. Bunun yanında, F.Bahçe’nin baskısında özellikle son bölümdeki “basit” top kayıpları da (toplam 15) Siyah-Beyazlılar’ın kaybetmesindeki en önemli faktördü.
