Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        En başından bu yana 4G ihalesinin 6 ay veya bir yıl ertelenmesi gerektiğini savundum. 3 nedenim vardı: 3G’ye geç geçildiği için harcanan kaynakların karşılığının alınmaması, fiber transmisyon altyapının yetersizliği ve bu konuda kanuni düzenleme ihtiyacının olması, 4G ihalesine katılacak yerli şirketlerin hazır olmamaları ya da nasıl bir katılım sağlanacağına dair yol haritasının yokluğu...

        Ocak 2015’te “4G ihalesi erken, yapılmamalı” derken, Turkcell, Vodafone ve Avea cenahında yaptığım araştırmalarla makul sebeplerim bunlardı. Fakat halen daha da tam olarak giderilmiş değiller. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanvekili Ömer Fatih Sayan’ın, 26 Ağustos’ta yapılacak 4G ihalesinde değişikliğe gidilerek 4.5G teknolojisiyle hizmete başlanacağını duyurduğu detaylar, benim endişelerimi tam olarak gidermiyor. Mesela ilk ihale şartnamesine itiraz ettiğim detaylardan birisi, yeni teknoloji şartının konmamış olmasıydı. 4G denerek her türlü ürüne kapı aralanmıştı. Şimdi 4.5G şartıyla doğru noktaya gelinmiş.

        Ulaştırma Bakanlığı’nın politikaları doğrultusunda BTK, ihale şartnamesini yenileyerek Uluslararası Mobil Telekomünikasyon (IMT) yetkilendirmesi için dikkat çeken değişiklikler yapmış. Vurgu yapılan en önemli husus, Araştırma-Geliştirme (Ar- Ge) yapan ve yerlilik oranı daha yüksek haberleşme sektörünü hedefleyen bir vizyon. Acaba ne kadar vizyoner?

        YERLİLİK NEDİR, ORANLARINI KİM ÖLÇECEK?

        Bir önceki şartnamede sırasıyla yüzde 3, 8 ve 15 olan yerli ürün kullanım oranları artırılarak ilk yıl en az yüzde 30, ikinci yıl 40, üçüncü yıl 45 yerlilik oranına çıkarılmış. Şebekeye ilişkin yatırımların da en az % 10’unun KOBİ niteliğindeki tedarikçilerden (yerli ürün) sağlanması şartı getirilmiş. Yerlilik şartı niçin konmuş, yazılıma mı, donanıma mı?

        Benim yerlilik ve Ar-Ge konularında ciddi endişelerim var. Çünkü yabancı şirketler Türkiye’de şirket satın alıyor, kuruyor veya ortak oluyor. Yurtdışından ürünleri bu şirket ithal edip ana şirkete yerli fatura kesiyor. Oluyor yerli katılım. Veya parçalar buraya gelip bu şirketlerde montajlanarak yerli hale getiriliyor. Daha önce içerden kablo, plastik alınarak yerlilik şartı giderilmişti. Çünkü kontrol yoktu.

        İŞLETME VE AR-GE AYNI BÜNYEDE OLMAZ!

        Türkiye’de hangi işletme firması Ar-Ge biriminde bir şey geliştirip yurtdışına ürün satıyor? İşletmecilerin hepsinin amacı daha çok para kazanmak olduğu için Ar-Ge ciddi vergi kaçırma aracı olarak tercih ediliyor. Dolayısıyla sadece 4G ihalesinde değil, tamamında işletmeleri Ar-Ge kurmaya zorlamak yanlış. İşletme bünyesindeki Ar-Ge merkezlerinde daha çok “arakla-getir” oluyor. Bu yüzden yurtdışına pazarlanan ürünler çıkmıyor.

        Türkiye’deki 3 GSM operatörü bu açıdan incelendiğinde durum çok daha net görülecektir. Doğru olan, işletmelerin ihale şartnameleriyle ekosistem kurmaya yönlendirilmesi ve değer zincirine aykırı davranmalarının önüne geçilmesidir.

        Zaten 4G ihalesi şartnamesinde de işletmecilerin bünyesinde kurduğu Ar-Ge merkezlerindeki asgari nitelikli personel sayısı, iki yıl içinde en fazla 60 ve dört yıl içerisinde en fazla 150 olmak üzere sınırlanmış. Ayrıca işletmecilerin şebeke yatırımlarını, Ar-Ge merkezi bulunan diğer tedarikçilerden sağlaması zorunlu yapılmış. Yerli mesajlaşma ve iletişim uygulamalarının geliştirilmesi için operatörlerin bu uygulamaların şebekelerinde çalışmasını sağlamaları istenmiş. Bunlar da olumlu adımlar...

        YENİLENEN ŞARTNAMEDE DİKKAT ÇEKENLER

        Mevcut ihale şartnamesine göre 4G hizmeti sunabilme tarihi 1 Nisan 2016 ve 3G hizmeti sunabilme tarihi de (Avea’ya verilecek 900 MHz ve 1800 MHz frekanslarında) 1 Aralık 2015 olarak değiştirilmiş.

        Bir önceki şartnamede 6 yıl olarak belirtilen Türkiye’nin nüfusunun yüzde 95’ini kapsama yükümlülüğü 8 yıl olarak esnetilmiş.

        3 yıl içerisinde otoyollar, hızlı ve yüksek hızlı tren hatlarının en az % 99’unu kapsama yükümlülüğüne ilave olarak “1 km uzunluğun üzerindeki tüm tünellerin en az % 99’unu kapsama yükümlülüğü” getirilmiş.

        Diğer Yazılar