Kiralık çözüm değil...

Sevgili Nejat Kabay dün Göztepe’yi yazmış. İyiki de yazmış. Bana malzeme çıktı. Kendisi iyi arkadaşımdır. Almanya’da futbol eğitimi gördü. Yıllardır Almanya’da yaşıyor. Buraya geldiğinde görüşüyoruz. Bizdeki futbol mantalitesini hep Almanya ile mukayese eder. Haklı olarak üzgündür. Beni de üzer.

Ama sevgili Nejat... O kötü bu kötü. O yetersiz bu yetersiz. O bölge aksıyor bu bölge aksıyor demek bana göre biraz kolaycılık oluyor. Sen de biliyorsun, aksamaları ararsan Alman Milli Takımı’nda da bulursun. (Oralara adam alın) diyorsun. Göztepe’nin mevcut kadrosundaki oyuncuları yaralıyorsun. Üstelik isim de veriyorsun. Bizim futbolcular da okuyor. Onların yerine koy kendini. Ne düşünürsün ? Ne yaparsın?...

Bu dereyi bu atlarla geçeceğiz. Meşhur atasözü var bilirsin. “Dere geçerken at değiştirilmez.” Ayrıca ‘Zengin’ dediğin Göztepe yönetimi, alsın bakalım kiralık 3 ya da 5 adam.. Kimi alacak... Elaleme yaramayan sana yarar mı, bana Türkiye’de kiralık oyuncuyla ihya olmuş bir takım söyle, amuda kalkayım...

O zaman sevgili Nejat. Gel biz hep beraber, çok doğru tespit ettiğin kurgu yanlışlarını yazalım, ama bunu mevcut kadroyu tedavi edebilmek için yapalım. İsim vererek yaralamak için değil... Lig çok uzun. Bir iki yenilgi ile kiralık oyuncu aramak Göztepe’ye yaramaz.

Bana göre bu yönetim, bu taraftar, bu futbolcu kadrosu, Göztepe’ye yeter de artar bile. Tamam yenildiği günlerde ‘Neden yenildi’ diye sorgulayalım. Ama cevabını mevcut kadro ile çözelim. Kiralıklarla değil... Ne dersin?