Direktörlük bu değil...

Epeydir rahatsızdım. Bu yüzden okurlarımla buluşamadım. Bu arada tedavim süresince çok yakın ilgi gördüğüm Özel Gazi Hastanesi’nin tüm çalışanlarına ve sahiplerine çok teşekkür ederim.

Sevgili Osman Gençer ve Sait Gürsoy da beni hiç yalnız bırakmadılar. Allah her kuluna böyle dostlar nasip etsin.

Bugün yazmak istediğim, basından takip edip çok rahatsız olduğum bir konu. Göztepe’deki menajerlik sistemi. Duydum ki Teknik Direktör Erhan Altın’la Futbol Direktörü Özgür Zengin arasında tatsız olaylar gelişmiş.

HASSAS KONU

Daha önce ben, hem Altay’da hem Göztepe’de koordinatörlük yaptığım için çok iyi biliyorum. Tek yetkili koordinatör olmak, inanılmaz hassas bir konu. Öyle ki teknik direktörü, futbolcunun önünde küçük düşürmek, bindiğin dalı kesmek demektir. Ne demek küçük düşürmek; her şeye pat küt karışıp, teknik direktörün prestijini futbolcu gözünde altüst etmek. Bu iş değil.. Ama maalesef gözlediğim kadarıyla bu işler Göztepe’de böyle gidiyor. Ben şahsen teknik koordinatörlük yaparken (Benimle çalışan teknik direktörler şahittir) bir kere bile soyunma odasına girmiş değilim. Eğer girdiysem bile takımımız mağlupsa oyuncuları teselli etmek içindir.

Yalan değil, takıma karıştım ama hoca ile dört duvar arasında hep yalnızken. Başarılı oldum ama misyonum her zaman birlikte çalıştığım teknik adamı futbolcu gözünde onore etmekti. Ama Göztepe’de gördüğüm kadarıyla işler böyle gitmiyor.

YAPILAN HAKSIZLIK

Erhan Altın’a yapılan bence haksızlık. Bir genel koordinatör asla kafasına estiğinde soyunma odasına girmemeli. Tepedeki duruşu bilebilmeli.

Özetle tek yetkili olmuş dahi olsa Özgür Zengin’in soyunma odasına devre arasında girmesi bence büyük hata. Tahmin ediyorum tek hatası bu değil. Geçmişte yapılan benzer hatalar da olduğunu zannediyorum.

Bu yüzden de büyük Göztepe camiasının sistemi oturtup, görev anlayışını netleştirmesi lazım. Aksi halde şimdiden söylüyorum.

Göztepe’nin sıkıntılı günleri olacaktır. Bunu asla istemiyorum ama ben gidişatı böyle görüyorum.