Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İki sezon önceydi. Gekas’ı Akhisar’da ilk seyrettiğim maçtı.

        O günkü yazımda Gekas’a, hak ettiği övgüleri yapmıştım.

        Sonra bir daha, bir daha...

        Sezonun devre arası olmuştu.

        Denk geldi tanıştık.

        O kadar sevimli, o kadar sıcak kanlıydı ki anlatamam.

        “Abi bizim maçlara hep gelsene, uğurlu geliyorsun” demişti.

        Ben de ona, “Senin uğura falan ihtiyacın yok. Sen gol için yaratılmışsın” demiştim.

        Gülüştük.

        Daha sonra o zamanın Akhisarspor antrenörü Yıldırım Uran’la sohbet ederken, Gekas’ı sordum.

        Bana, “Bir futbolcu bu kadar mı çalışmayı sever, bu kadar mı takım arkadaşlarıyla uyumlu olur, bu kadar mı özel hayatına dikkat eder” demişti.

        YETENEK YETMİYOR

        Çalışmayı sevmek, uyumlu olmak, kendine iyi bakmak.

        Evet bu üç özellik çok önemliydi.

        İşte bunlar Gekas’ı Gekas yapmıştı.

        Allah vergisi yetenekleri olduğu kesindi ama saydığım üç özelliği olmasa asla bu yaşta hayranlıkla izlediğimiz Gekas olamazdı.

        Şöyle bir düşündüm. Futbol hayatım boyunca ne yetenekli futbolcularla birlikte oynamıştım.

        Bazılarını hiç unutamam. Mesela Arif Kocabıyık.

        İzmirspor genç takımından birlikte yetişmiştik.

        Sonra profesyonel olduk.

        Arif, Rizespor’a ardından üç büyüklere transfer oldu.

        Hatırlarsanız topla her zaman dans ederdi.

        Futbolseverler keyif alırdı, onu seyretmek bir zevkti.

        Ama kısa sürdü.

        Çünkü Gekas’ta saydığım üç özellik onda yoktu.

        Tamam takım arkadaşlarıyla çok uyumluydu.

        Hepimiz onu çok severdik.

        Ama o çalışmayı bir türlü sevemedi.

        Kendine hiç bakmadı ve erkenden futbolu bırakmak zorunda kaldı...

        GECE HAYATI

        Arif’ten başka Antalyaspor’da birlikte oynadığım can arkadaşım santrfor Bekir’i hiç unutamam.

        İnanılmaz bir golcüydü. Abartmıyorum belki Gekas’tan bile iyiydi.

        Bir gün, o zamanki hocamız Yılmaz Gökdel hepimizin içinde ona dedi ki, “Sen eski takım arkadaşım rahmetli Metin Oktay’dan asla az değilsin. Ne olur kendine iyi bak. Göreceksin bütün ülke seni konuşacak

        Ama olmadı.

        Olamadı.

        Gece hayatı Bekir’i bitirdi.

        O güzelim insan yok oldu gitti...

        Sizlere Gekas’tan bahsederken nedense aklıma Arif ve Bekir geldi.

        Ben de yazıverdim işte. Onları hatırladıkça içim hep acır...

        Diğer Yazılar