İzmir, sağlık serbest bölgesi ilan edilmeli
Başbakan Davutoğlu’nun açıkladığı “Güçlü ve Dengeli Büyüme İçin Yapısal Dönüşüm” programında “Sağlık Turizminin Geliştirilmesi” başlıklı bölüm dikkat çekmektedir. Bilindiği gibi İzmir “termal turizmi” bakımından büyük bir potansiyele sahiptir.
Ege-Koop Proje Merkezi’nin hazırladığı ve Bakanlar Kurulu’nun gündemine alınan İzmir’in “Sağlık Serbest Bölgesi” ilan edilmesine ilişkin proje, Başbakan Davutoğlu’nun açıklamasıyla güncellik kazanmıştır. Program hedefine de uygun olarak, İzmir “Sağlık Serbest Bölgesi” ilan edilmelidir.
Bu İzmir’in ekonomisi ve turizmi için yaşamsal önem taşımaktadır. Daha önceleri Türkiye’de üretilen çok sayıda sanayi ürünü şimdi ithal ediliyor.
Program tarımda ve sanayide daha çok üretimi hedefliyor. Bu hedefin gerçekleşmesiyle hem “iç talep” karşılanacak, hem de dışarıya çok mal satılacak. Böylece ithalat azalacak, ihracat artacak.
Bunun sonucunda da dış ticaret dengesi sağlanacak, cari açık aşağı çekilecek. Ayrıca üretim maliyeti düşürülerek ve kalite artırılarak Türk tarımına ve sanayine rakipler karşısında “rekabet gücü” kazandırılmalıdır.
İNANDIRICI MI?
Başbakan Davutoğlu, ekonomiyle doğrudan ve dolaylı ilgili iki bakanla birlikte düzenlediği basın toplantısıyla 2018 yılı sonuna kadar sürecek “Güçlü ve Dengeli Büyüme İçin Yapısal Dönüşüm” programını ve alınacak önlemleri açıkladı. Dokuz başlık altındaki program “yerli üretimi, yeni teknolojileri ve enerjiyi” ön plana çıkarıyor. Başbakan Davutoğlu’nun açıkladığı programla 2018 yılı sonuna kadar Türkiye’de Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’nın 1.3 trilyon dolara çıkarılması, cari açığın yüzde 5.2’ye indirilmesi, işsizliğin de % 7 seviyesine çekilmesi öngörülmektedir.
Bilindiği gibi bir süre önce ekonominin koordinasyonundan sorumlu Başbakan Yardımcısı Babacan, Orta Vadeli Programı açıklamıştı, Kalkınma Bakanlığı da 5 Kasım’da, aynı şekilde hükümetin 2015 yılında uygulamayı öngördüğü ekonomi programını ve yatırım harcamalarıyla ilgili tabloyu yayınlamıştı.
Ekonomi uzmanları, Başbakan Davutoğlu’nun açıkladığı “Ekonomide Dönüşüm Programı”nın Türkiye’ye karşı büyüyen “risk algısı”nı azaltmaya dönük olduğunu, Orta Vadeli Program’ın detaylandırılmış şekli gibi gözüktüğünü ve inandırıcılığının da sorgulanacağını ileri sürüyorlar.
Örnek olarak da, Orta Vadeli Program’ın 2017’de işsizliğin yüzde 9’a indirilmesini öngörürken, Davutoğlunun açıklamasında 2018’de işsizliğin yüzde 7’ye indirileceğinin ifade edilmesi “gerçekçi” ve “inandırıcı” görülmüyor.
Bu arada Orta Vadeli Program’da 2017’de 971 milyar dolar olarak öngörülen milli gelirin Davutoğlu tarafından açıklanan programda 2018 için 1.3 trilyon dolar olarak da hedeflenmesi de “gerçekçi” ve “inandırıcı” olarak değerlendirilmiyor ve yüzde 5’lik büyüme öngörüsüyle bu hedefe varmanın mümkün olamayacağı da ifade ediliyor. Öte yandan programın tarımda ve sanayide “yapısal değişim”i sağlayacak güçte olmadığı, olağan tedbirlerden söz edildiği ifade ediliyor.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Hisarcıklıoğlu ve Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Büyükekşi ise açıklanan programı “olumlu” bulduklarını ve desteklediklerini açıkladılar.
Sonuç olarak: Başbakan Davutoğlu, açıkladığı programa uygulanabilirlik ve tutarlılık kazandırmak için İzmir’in Sağlık Serbest Bölgesi ilan edilmesini sağlamalıdır.
