Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Son 12 yıldaki ekonomik göstergeler ile Dünya Bankası, İMF ve ABD Merkez Bankası gibi uluslararası kuruluşların araştırma ve raporları değerlendirildiğinde gidişatın iç açıcı olmadığı ve halkın ‘borç batağı’na saplandığı görülmektedir. 2002’de 6.7 milyar lira olan hane halkı borcu, 2013 sonunda 372.4 milyar liraya çıkmış böylece 12 yılda 55 kat artmıştır. Bir başka anlatımla hane halkı 100 Liralık kazancının 3.4 Lirası kadar borçlu iken bugün 100 lirayık kazancının 55.2 lirasını borçludur.

        Bu tablo dar geliriyle zor geçinen vatandaşın ekonomideki en küçük bir belirsizlikte, durgunlukta ne kadar zor duruma düşeceğini anlatmaktadır.

        Kullanılabilir gelir içinde her yıl büyüyen borç, birçok tehlikeyi ve olumsuzluğu da bünyesinde barındırmaktadır.

        2002’de kullanılan tüketici kredisi miktarı 2 milyar lira iken bu rakam 2013’de 247 milyar liraya yükselmiş bir başka ifadeyle 12 yılda 124 kat artmıştır.

        Bu rakamlar halkın ekonomide yaşanacak her hangi bir olumsuzluk karşısında ne kadar kırılgan ve korunaksız olduğunu göstermektedir. Uygulanan hükümet politikaları halkı borçla yaşamaya teşvik ederek geleceğini ipotek altına almış, borç sarmalına sokmuştur.

        Öte yandan iç tasarruf da son 12 yılda yüzde yüzde 23’lerden yüzde 12’lere kadar düşmüştür. Üretmeden tüketen bir toplum haline geldik. Bu arada son 6 yılda dış borç 121 milyar dolar artarken milli gelirimiz 55 milyar dolar artmıştır.

        Buna paralel olarak 2009-2013 arasında gelişmekte olan ülkeler ortalama 5.3 büyürken Türkiye, 3.9’luk büyüme oranıyla ortalamanın altında bir büyüme göstermiştir. Büyüme olmayınca üretim, yatırım ve istihdam da azalıyor. Bu sürecin varacağı nokta işsizlik ve yoksulluktur.

        HACİZ KISKACI

        CHP Ankara Milletvekili Sinan Aygün’ün ‘batık kredi kartı borçlarının yeniden yapılandırılması’ konusunda verdiği yasa önerisinde gerekçe olarak ortaya koyduğu rakamlar, halkın borç batağının yanında haciz kıskacında olduğunu da göstermektedir. Buna göre 2002’de batık tüketici kredisi borcu 278 milyon lira iken 2015’de 127 kat artarak 12.6 milyar liraya tırmanmıştır. Vadesinde ödenmediği için icraya verilen tüketici kredi borçları da 7.2 milyar liraya ulaşmıştır. Bu arada 2014’de tüketici kredisi borcunu ödeyemeyen 669 bin 383 kişi de icra takibindedir.

        Bunun yanında kredi kartı borçları 24 kat aratarak 5.5 milyar liraya ulaşmış ve kredi kartı borcunu ödeyemeyen 1 milyon 18 bin 576 kişi de icra takibine alınmıştır.

        Öte yandan 2014 yılı sonu itibariyle tüketici kredisi ve kredi kartı borcunu ödeyemediği için 2 milyon 919 bin kişi bankalar tarafından ‘kara liste’ye alınmıştır.

        2009-2014 arasında toplam 3 milyon 608 bin tüketici kredi hesabıyla 5 milyon 583 bin 679 kredi kartı hesabı bankaların yasal takibindedir.

        Sonuç olarak: Halkın borç batağında ve icra takibinde olması sosyal probleme dönüşerek gidişatın iyi olmadığını göstermektedir.

        Diğer Yazılar