Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        CHP’nin eksikliği; projelerin yarışması, vizyon sahibi başarılı kişilere kapılarını kapatmasıdır. CHP’de siyasete tabandan değil; tepeden bakan bir anlayış hakimdir.

        Halka güven verme yerine “delegeyi ikna etme” tartışmasının ön plana çıktığı CHP’de, ülkede değil; partide iktidar olma gündemidir. %25 “oy”u başarı gibi göstermeye çalışan CHP, ne seçmene bir sonraki seçimde iktidar olma umudu verebilir, ne de doğrudan iktidara gelebilecek bir “algı” yaratabilir.

        CHP’nin önemli bir sorunu da “adalet” içindeki örgüt ile vatandaşa hizmet götürmeyen, kentsel yaşamı rahatlatamayan, projeci ve yaratıcı olmayan ve her yerde “rant” peşinde koşanların egemen olduğu bazı belediyelerdir.

        Oysa; AK Parti’yi 4.kez “ezici çoğunluk”la iktidara taşıyanlar da halka hizmete öncelik veren, halkla iletişim kanalları sürekli açık olan, vatandaşla bütünleşen, adı konmamış bir “sosyal belediyecilik” uygulaması yapan AK Parti’li belediyelerdir. CHP’nin bir türlü geniş halk kesimlerinin umudu haline gelememesinin nedeni; ortak aklı kullanmaması, fikir ve proje üretememesi, düşünsel zenginliğe ulaşamaması, geleceğe dönük bir hikayesi olmaması ve başarılı, çalışkan, üretken, toplumda karşılığı olan nitelikli insanları da ötekileştirmesi ve partinin kapılarını onlara kapatmasıdır.

        CHP; kentleşme, çevre, tarım, sağlık, eğitim, çalışma yaşamı adalet ve özgürlük gibi alanlarda halkın lehine dönüşümleri cesaretle gündeme taşıyamamaktadır.

        HALKLA BULUŞTURAMIYOR

        CHP; bugünkü yapısıyla Cumhuriyet’i halkla buluşturma noktasından çok uzaktır.

        CHP’de merhum Ecevit’in “Bu düzen değişmelidir. Ne yoksulluk ne baskı, ne ezen ne ezilen, insanca hakça bir düzen” haykırışının yerini bugün, toplumsal refleksini yitirmiş, olaylar karşısında tepki veremeyen, iç kavgalarla enerjisini tüketmiş; hareketsiz, cansız “%25 bize yeter” anlayışının hakim olduğu bir liderlik ve yönetim yapısı almıştır.

        Günümüzde CHP; özünden sapan, başkalaşan, kimliğini kaybeden, kararsız, tutarsız bir partiye dönüşmüştür.

        CHP; gençlerin, emeklilerin, kadınların, yoksulların, engellilerin sorunlarını sadece seçim kampanyalarında öne çıkaran, diğer zamanlarda kendi iç sorunlarıyla gündeme oturan, halka güven veremeyen bir parti haline gelmiştir.

        Toplumun ihtiyaç sahipleriyle arasına buzdan duvar ören, kendi içine kapanan CHP; halka umut verebilir mi?

        Toplum katmanlarıyla arasında “doku uyuşmazlığı” olduğu her geçen gün biraz daha netleşen bugünkü CHP yönetimi; ne iktidarı değiştirebiliyor, ne de kendisi değişebiliyor.

        CHP’ye ilişkin cevap bekleyen en güncel soru bana göre şudur:

        CHP liderliği ve yönetim kadrosu aynı şeyleri yaparak farklı sonuçları bekleyen bir “tutarsızlık”la iktidar koşusunda ipi göğüsleyebilir mi?

        Sonuç olarak: Cumhuriyet’i halka buluşturarak CHP’yi iktidara taşıyacak üretken, projeci, ortak aklı kullanan yeni bir kadroya ihtiyaç var.

        Diğer Yazılar