Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bölgesel problemler, Suriye’deki iç savaş, Rusya ile ilişkilerimizin krize dönüşmesi; yaşanan terör olayları başta Rusya, ABD ve Avrupa ülkeleri olmak üzere birçok ülke yetkililerinin vatandaşlarına “can güvenliği yok, Türkiye’ye gitmeyin” çağrısı yapması ve tüm bu faktörlerin oluşturduğu olumsuz tablonun içeride ve dışarıdaki yansımaları; 2016’da turizm sektörünü “kriz”e sürüklemiştir. Şimdiden dış kaynaklı rezervasyon iptali yüzde 40 düzeyine ulaşmıştır. İzmir de bu kötü gidişten nasibini almaktadır.

        Ancak; İzmir’in turizmde “ikinci lig sendromu” yaşamasının yapısal, yönetsel, yerel ve genel birçok nedeni bulunmaktadır.

        Yüreğimiz daralarak söyleyebiliriz ki İzmir; tüm potansiyeline karşın 2016 turizm tablosunda Türkiye’nin 30 yıl gerisindedir. Turizm pastasından hakettiği payı alamamaktadır.

        Demokrasinin beşiği, ekonominin kalbi, birçok medeniyete ev sahipliği yapan ve açık hava müzesi görünümünde olan ve Türkiye’ye turizmi öğreten İzmir, bugün turizmde adeta küme düşmüş bir takım gibi.

        İzmir’i turizmde, ekonomide, sanatta, kültürde yeniden birinci lige taşımak; sadece İzmir’in değil; Türkiye’nin güncel problemidir.

        İzmir’in Efes-Meryemana ve bir ölçüde de Çeşme dışındaki Seferihisar, Urla, Foça, Dikili, Aliağa, Karaburun gibi merkezleri sadece iç turizme “yazlıkçılar”a hizmet sunan konumdan çıkarılmalıdır.

        İzmir’in turizm alt yapısı tümüyle gözden geçirilerek dış turizme de açık hale getirilmelidir. Bunun için de, İzmir’in turizmde yaşadığı “darboğaz” devlet çapında ele alınarak acil önlemler zaman yitirilmeden uygulamaya konulmalıdır.

        Temel strateji; turizmde ikinci ligde oynayan İzmir’in, birinci ligde yerini alması olmalıdır.

        NELER YAPILABİLİR?

        Doğal güzelliğine, yer altı ve yerüstü zenginliğine, tarihi ve kültürel varlığına, temiz denizine, pudra gibi kumuna, parlak güneşine, konuk sever, uygar halkına rağmen İzmir, neden turizm pastasından küçük bir dilimle yetinsin?

        Bu kaderi değiştirmeliyiz. Bunun için;

        İzmir’in turizm alt yapısındaki eksiklikler (konaklama, ulaşım vb) giderilmeli,

        Profesyonel yaklaşımla etkili bir tanıtma operasyonu yapılmalı,

        Yazılı, görsel ve işitsel medya; Türkiye’de mal ve can güvenliğinin olmadığı, toplu katliamların yaşandığı bir “terör ülkesi” olduğu imajını yaymamaya özen göstermeli,

        Turizm politikası, sadece Turizm Bakanlığı’nın değil; hükümet ve devlet çapında bir “ulusal politika” olduğu benimsenerek “eşgüdüm” anlayışıyla ele alınmalı,

        Turizm; teşvik edilmesi, desteklenmesi gereken sektör olarak kabul görmeli ve sektörü dinamik ve canlı tutan rekabet ortamı sağlanmalı,

        İzmir özelinde de; medya, sivil toplum örgütleri, gönüllü kuruluşlar, belediyeler ve Valilikten oluşan “İzmir Turizm komitesi” kurularak devreye sokulmalı,

        İzmir’e özgü “turizm eylem planı” hazırlanarak uygulamaya konulmalıdır.

        Sonuç olarak: İzmir; turizmde birinci lige çıkamazsa; her alanda ikinci ligde kalır.

        Diğer Yazılar