Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        24 Kasım 1928, Atatürk’ün 11 Kasım 1928’de Bakanlar Kurulu kararıyla kendisine verilen “Millet Mektepleri’nin Başöğretmenliği”ni kabul ettiği gündür.

        Atatürk, “Öğretmenler, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır...” sözüyle geleceğimizin mimarları öğretmenlere atfettiği önemi vurguluyor, aynı zamanda da öğretmenlere bir “misyon” yüklüyor, görev ve sorumluluk veriyor. Cumhuriyet’in öğretmeni omuzlarında demokratik, laik Cumhuriyeti sonsuza kadar yaşatma sorumluluğunu taşıyor. Öğretmen çocuklarımıza sadece kitaplarındaki bilgileri öğreten kişi değil; aynı zamanda onlar için örnek alacakları “rol model”dir. Bu nedenle; öğretmenler en iyi koşullarda yaşamalıdır. Öğretmen geçim sıkıntısı çekiyorsa; geceleri taksi şoförü, hafta sonları pazarcıysa, borç ve haciz baskısı altındaysa, çocuklarının eğitim masrafını krediyle karşılıyorsa, özgürce yaşayabileceği bir konutu yoksa, görev yaptığı yerde can güvenliğine sahip değilse, o öğretmen nasıl “Cumhuriyet”e fikri hür, vicdanı hür nesil yetiştirecek?”

        Öğretmenin toplumun en saygın ve seçkin kişi olmasını sağlayacak ekonomik ve sosyal koşullar mutlaka sağlanmalıdır.

        YÜZDE 32 ÖĞRETMEN KİRADA

        Eğitim-İş sendikası’nın yaptığı anketten çıkan sonuçlarına göre öğretmenlerin durumunun içler acısı olduğunu göstermektedir.

        Öğretmenlerin %32’si kirada oturuyor, %36’sının kendisine ait bir evi yok, %36’sı konut kredisi ödüyor. 10 öğretmenin 6’sı geleceğe dönük ümitsiz, %25’i ek iş yapıyor, 100 öğretmenden 65’i düşüncesini, fikrini özgürce açıklayamıyor. 100 öğretmenden 21’i çocuklarının okul masrafını kredi çekerek karşılıyor. Öğretmenlerin %24’ü borçla geçiniyor, %32’si maddi yardım alıyor, %4’ünün maaşı icralık, %30’u da kredi kartının sadece asgari borcunu ödeyebiliyor.

        Bu arada; yeni mesleğe başlayan bir öğretmen ayda 2 bin 650 TL maaş alıyor.

        4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 6 bin 192 TL. Öte yandan; Türk Eğitim-Sen ve Eğitim Bir Sen’in 26 bin öğretmenle yaptıkları anket sonucunda katılımcıların %42.3’ü çocuğunun öğretmen olmasını istemiyor, %38.9’unun öğretmenliğin itibar ve imajının yıprandığı görüşünde, %65.7’si de öğretmenin toplumsal statüsünün gittikçe düştüğü kanaatinde.

        Sonuç olarak: Cumhuriyet’in öğretmeni bu “kara tablo”ya layık değildir.

        Diğer Yazılar