2016 gitsin, gelmesin...
Acı ve gözyaşlarıyla dolu, zaman zaman da umutsuzluğa kapıldığımız 2016 yılını geride bırakarak 2017’ye umutla girdik.
FETÖ darbe girişimine karşı koyarak kanını, canını fedan eden 15 Temmuz Demokrasi Şehitlerimiz, vatanımızın bütünlüğü, ay yıldızlı bayrağımız, milletimizin birliğii için kar-kış, gece-gündüz demeden göğsünü siper ederek bölücü ve “din” eksenli terörle mücadelede şehit verdiğimiz askerlerimiz, polislerimiz yüreğimizi dağladı.
NAMUSUMUZ
Şehitlerimizin milletimize, devletimize emanet ettiği gözü yaşlı ana-babalar, dul kalan eşler, öksüz yavrular, birbirine kavuşamayan sevgililer, hepimizin namusu ve şerefidir.
Ankara’da, İstanbul’da, Kayseri’de, Gaziantep’te, Suruç’ta, Diyarbakır’da patlatılan bombalarla kaybettiğimiz canlarımız, şehitlerimiz ve son olarak da 2017’ye adım attığımız ilk saatte, ilk dakikalarda İstanbul’da ünlü bir eğlence yerine bir kişi tarafından yapılan silahlı katliamda çoğu yabancı 39 kişinin hayatını kaybetmesi, 4’ü ağır, 65 kişinin de yaralanmasıyla 2016’da ve 2017’in ilk dakikalarında geride bıraktığımız kara tablo.
2016 ve yılbaşı gecesi yaşadığımız acılar son bulsun. Her son yeni bir başlangıç, her başlangıç da yeni bir umuttur.
2016’ya “veda” edip 2017’ye “merhaba” derken birlik, beraberlik, dayanışma ve sevgi ortamında yurtta ve dünyada barışa kucak açalım. Görüşlerimiz ve düşüncelerimiz farklı olabilir, siyasi tercihlerimiz aynı olmayabilir, fakat hedef birliğimiz; özgür, insanların kardeşçe bir arada yaşadığı, insan haklarını ve demokrasiyi özümsemiş, refah içinde güçlü Türkiye olmalıdır.
Etnik ve düşünsel farklılıklarımız, çeşitliliğimiz, eksikliğimiz değil; tam tersine gücümüz ve zenginliğimizdir.
ÇOK RENKLİLİK
Demokrasinin çok sesliliğini ve çok renkliliğini siyasal ve toplumsal yaşamımıza egemen kılalım.
Demokrasinin ve özgürlüklerin alanını genişletecek kapsayıcı, kucaklayıcı anlayışı kamu yaşamına hakim kılalım.
Ayrışma, kutuplaşma, gerginlik ve çatışma ortamını bir daha geri gelmemek üzere 2016’da bırakalım; 2017’ye sevgi, kardeşlik, dayanışma, hoşgörü ve barış özlemiyle “hoş geldin” diyelim. Demokratik, laik Cumhuriyet’in ülkemizin bütünlüğünün, ulusumuzun birliğinin, devletimizin tekliğinin, özgür ve bağımsız Türkiye’nin “güvenlik subabı”olduğunu asla unutmayalım.
Birliğimiz ve dayanışmamız; hain darbe girişimlerini de, bölücü ve “din” eksenli terörü de, emperyalist emelleri de, ulusumuza “kem gözle” bakanları da hüsrana uğratacak, yok edecek en büyük gücümüzdür.
Bizi içimizden bölmek isteyen iç ve dış mihraklara vereceğimiz en etkili cevap; tehdit ve tehlike karşısında siyasi şapkamızı vestiyere bırakarak tek bilek, tek yürek olmamızdır. Unutmayalım ki; hepimizin adı farklı olabilir, ama; soyadımız Türkiye’dir.
Sonuç olarak: Yeni yıla umutla, sevgiyle girelim. Devletin gücü, ulusumuzun birliği terörü yok edecektir.
