Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM)nin Türkiye’yi 13 yıl aradan sonra yeniden “denetim süreci”ne alması Avrupa Birliği’nin de çıkarlarına uygun olmayan “haksız, ölçüsüz” bir karardır.

        Türkiye; 2014’de, AK Parti iktidarının gerçekleştirdiği “demokratik reformlar” nedeniyle hem Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM)nin “denetim süreci”nden çıkarılmış, hem de Avrupa Birliği’ne “tam üyelik” için müzakere tarihi almıştır. Bu; yüzünü Batı’ya, uygarlığa çeviren Türkiye için tartışmasız bir zaferdi.

        Nasıl oldu da, 13 yıl sonra AKPM; Türkiye’yi yeniden “denetim süreci”ne alarak demokraside 2.lige indirdi ve Avrupa’daki yerimizi, Azerbaycan, Bosna Hersek ve Ukrayna’nın yanı olarak belirledi?

        Bu sonucun nedenini serinkanlı olarak birbirimizi suçlamadan araştırmalıyız.

        Türkiye; Avrupa Konseyi’nin kurucu üyesidir ve Avrupa ailesinin “misafir”i değil; ev sahibidir.

        Uygarlığa giden yolda Türkiye’nin yol arkadaşları Orta-Doğu ülkeleri, Arap ülkeleri değil; Avrupa ailesidir.

        Bu nedenle Türkiye; her türlü haksızlığa “İslamofobi”ye, “yabancı düşmanlığı”na, “haçlı zihniyeti”ne muhatap olmasına karşın AB hedefinden asla vazgeçmemelidir.

        KOMPLEKSİZ YAKLAŞIM...

        Bugünden tezi yok, Avrupa Birliği’ne kızmak, AKPM’nin Türkiye’yi yeniden “denetim süreci”ne almasını “hasmane” bir tuum olarak değerlendirmek yerine demokrasimizin kalitesini yükseltecek adımları kararlılıkla atmalıyız.

        Düşünce ve ifade özgürlüğü, keskin çizgilerle ayrılmış kuvvetler ayrılığı, işleyen denge –denetim mekanizması, yargı bağımsızlığı, öngörülebilir hukuk düzeni, toplantı ve gösteri hakkı, grevli toplu sözleşmeli sendikal örgütlenme özgürlüğü ve temel insan hakları alanlarındaki eksikliklerimizi giderecek adımları “kompleksiz” bir yaklaşımla atmalıyız.

        Uygarlık, hedefimiz ve ekonomik çıkarımız; AB ve kurumlarıyla ilişkilerimizin tüm engellemelere ve haksızlıklara karşı ağır-aksak da olsa kesintiye uğramadan devamını zorunlu kılıyor.

        AB’nin oyalaması; Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT)nın eleştirel raporu, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM)nin “denetim süreci”ne alması; Türkiye’yi çağdaş uygarlık hedefinden uzaklaştırmamalıdır.

        Sonuç olarak: Demokrasimizin kalitesini yükseltmek, ortak paydamız olmalıdır.

        Diğer Yazılar