Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Ekonomiden ortak beklentimiz; çalışmak isteyenin çalışabileceği, devletin, çalışan kesimin, emeklinin, sanayicinin, tüccarın gelirinin artacağı ve üretken yatırımların oluşturacağı canlı bir ortam...

        Daha farklı bir anlatımla ekonominin çerçevesini yatırım, üretim, istihdam ve hakça bir gelir paylaşımı çizmektedir.

        Denilebilir ki; ekonomi amaç değil, insanın ve toplumun zenginliği, mutluluğu, barış ortamı ve huzuru için bir araçtır.

        2017 Küresel Barış Endeksi”ne göre Türkiye; 163 ülke arasında 146.sırada. 36 AB ülkesi arasında da sonuncu ülkeyiz.

        Türkiye; barıştan uzak, huzursuz ülkeler arasında.

        Bu tabloda yüklü olan anlam; Türkiye’nin huzura ve barışa duyduğu ihtiyaçtır.

        Bir sabah uyandığımızda cüzdanımız boşalmışsa, Orta Vadeli Program (OVP) adı altında vergi oranları artırılmışsa, hazinenin kasası boşalmış, ekonominin dengesi bozulmuşsa; durup düşünmemiz lazım acaba neden?

        Hazırlanan Orta Vadeli Programla yeni yılda cebimizdeki para yüzde 40 azalacak.

        FATURA KİME KESİLİYOR?

        OHAL ortamı, AB ile ilişkilerin durma noktasına gelmesi; başta Almanya olmak üzere önemli Avrupa ülkeleriyle sıkıntıların yaşanması, sınırlarımızda stratejik risklerin oluşması, bölgesel ve küresel siyasi iklimin olumsuzluğu; Orta Vadeli Programın uygulanabilir ve gerçekçi olmadığını anlatıyor.

        Enflasyon hedefi önemli; çünkü işçi de, memur da, üretici de, tüketici de toplumun her kesimi kendisini buna göre konumlandıracak.

        Enflasyon; aynı zamanda faiz oranlarının, doların ve altının fiyatının artışında da etkili oluyor.

        Bu nedenlerle bu yıl yüzde 9.5 olacağı öngörülen enflasyonun 2018 yılı için yüzde 7 hedeflenmesi gerçekçi gözükmüyor. Bu arada; Orta Vadeli Programda 2017’de yüzde 10’un üzerinde gerçekleşecek işsizlik, 2018 için yüzde 10.5 olarak hedefleniyor.

        Öte yandan; halkın, üreticinin, tüketicinin, esnafın, sanayicinin programdan beklentisi; tarımda, sanayide üretime dönük yatırımlar başlayacak mı, piyasa canlanacak mı?

        Orta vadeli program 2018’den 2020’ye 3 yılda büyüme oranını her yıl için yüzde 5.5 olarak öngörüyor.

        2018’de vergi indirimleri ve kredi teşvikleri olamayacağı için büyüme öngörüsünün de gerçekleşemeyeceği değerlendiriliyor.

        Ayrıca; Orta Vadeli Programda tüketimin ne kadar destekleneceği, üretken yatırımların nasıl artırılacağı, inşaat sektöründe rantın nasıl önleneceği konularında da bilgi yok.

        Sonuç olarak: Programın temel yaklaşımı; ekonomik koşulların 3 yılda bugünkü düzeyde korunmasını sağlamaktır. Dar ve sabit gelirlilerin durumları, bugünkünden farklı olmayacak.

        Diğer Yazılar