Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Ordumuzun göz kamaştıran başarılı “Afrin Zeytin Dalı Harekatı” bir kez daha göstermiştir ki; milli birliğimizi ve bütünlüğümüzü pekiştirdiğimiz, ekonomimizi ve demokrasimizi güçlendirdiğimiz sürece aşamayacağımız güç, yıkamayacağımız hiçbir engel olmayacaktır.

        İç politikadaki farklılıklar; demokrasinin doğasında var. Esas olan; ülkemize ve ulusumuza yönelik her türlü iç ve dış tehlike karşısında geçmişte Kurtuluş Savaşımızda, Çanakkale’de, Kıbrıs Barış Harekatı’nda, 15 Temmuz Hain Darbe Girişiminde, Fırat Kalkanı Operasyon’unda olduğu gibi bugün de; milletimize ve vatanımıza yönelik sınırlarımızdaki bölücü terör tehditini ortadan kaldırmak için milli birlik-beraberliğimizi sağlamaktır.

        Unutmayalım ki; bağımsızlığımız ve geleceğimiz için güçlü ordu, güçlü ekonomi, güçlü demokrasi, kurumları sağlam güçlü hukuk devleti ve 80 milyon hepimizin kardeşliği asla vazgeçemeyeceğimiz hedefimiz olmalıdır.

        Dileyim, Allah; milletimizi ve ordumuzu “kem gözler”den korusun, her çeşit olumsuzluklardan esirgesin.

        Geçmişini bilemeyenler tarihini ve olayları doğru okuyamayanlar; geleceklerini sağlam temeller üzerinde inşa edemezler.

        Cumhuriyet’imizin taşıyıcı sütunları olan (tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet) varlığımızın ve bağımsızlığımızın sigortası, hepimizin de “kutsal”ıdır.

        Türkiye; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “dirayetli” yönetimi ile, ordusuyla, milletimizin desteğiyle, muhalefetin ve basının tek vücut duruşuyla sınır ötesi “Afrin Zeytin Dalı Harekatı”nı diplomaside, askeri ölçekte kararlılıkla ve planlandığı şekilde başarıyla sürdürüyor.

        İŞGALCİ DEĞİLİZ

        Cumhurbaşkanı Erdoğan, TSK’nın “Afrin Zeytin Dalı Harekatı”yla ilgili söylemlerinde özetle, “Kürt kardeşlerimizle hiçbir sorunumuz yoktur. Sorunumuz; terör örgütlerini ve oluşturulmak istenen “terör koridorunu” ortadan kaldırmaktır. Kimsenin bir karış toprağında gözümüz yok. İşgalci değiliz. Ne zaman işimiz biterse o zaman çekiliriz. Geri adım yok. Kimseden icazet alacak değiliz.”dedi.

        Türkiye; başarılı bir diplomasi sınavı verdi; dünyayı etkili bir yöntemle bilgilendirdi, sağlıklı bir “kamu diplomasisi” politikası uyguladı.

        Dünya; Türkiye’nin Afrin’e “Zeytin Dalı Harekatı”nı meşru bir hak olarak kabul ediyor ve kategorik bir şekilde karşı çıkmıyor; sadece itidal tavsiye ediyor, harekatın sınırlı tutulmasını dile getiriyor.

        Türkiye; “Zeytin Dalı Herakatı”yla bundan sonra, Suriye’nin yeniden şekilleneceği denklemde kendisine kuvvetli bir yer elde etmiştir.

        HDP dışındaki muhalefetin, kamuoyunun ve basının “milli duruş” sergilemesi ve koşulsuz desteği; millet olma bilincinin güçlü bir göstergesidir.

        Sonuç olarak: Allah; ordumuzu kem gözlerden korusun ve milletimizle birlikte her türlü olumsuzluktan esirgesin.

        Diğer Yazılar