Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        BM değerlendirmesi ve öneriler: Devletin hazırladığı 60 sayfa, 16 maddelik rapora Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının internet sitesinden ulaşabilirsiniz. Genel olarak rapor Türkiye’nin bu konudaki başarılarına ve mevzuata dikkat çekmekte.

        BM Türkiye’nin yasal düzenlemeler anlamında kadına yönelik ayrımcılığın yok edilmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin kurumsal ve politika anlamında teşvik edilmesini olumlu karşılasa da, uygulamada durumun farklı olduğunun altını çizmekte.

        Gerek raporun hazırlanma sürecinde gerek politika yapım sürecinde farklı STK’ların sürece dahil edilmesi gerektiğini de vurgulamakta.

        YAŞAMA KATALIM

        BM raporunda bulunan bazı alt başlıklar: sivil toplum örgütleri, Kürt kadınlarının durumu, göçmen ve mülteci kadınlar, CEDAW sözleşmesinin yasal durumu ve görünürlüğü, ayrımcı düzenlemeler, kadınların adalet ve yasal desteğe erişimi, kadınlara karşı ataerkil stereotipler ve zarar verici uygulamalar, kadınlara yönelik şiddet, siyaset ve sosyal yaşama katılım.

        BM’in eleştirdiği konulardan bazıları:

        • Sivil toplum kuruluşlarının sürece dahil edilmemesi.
        • Hakim, savcı, avukatlar ve emniyet görevlilerinin kadın hakları konusunda yeterince bilgi sahibi olmaması
        • Kürt kadınlarının ve mülteci kadınların yaşadıkları eşitsizlik ve şiddetle mücadeleyle ilgili daha verimli ve etkin planların yapılması (mesela Arapça ve Kürtçe bilen personel ve bilgilendirme yapılması gibi)
        • Kadınların sahip oldukları haklar konusunda bilgilendirilmeleri. Yasal olarak haklara sahip olmak ayrı, bu hakların ne olduğu bilmek ve yararlanmak ayrı.
        • Ülkede var olan ataerkil yaklaşımların ve kalıpların yok edilmesi gerektiği. Kadını gitgide sadece aile içinde yorumlayan politikalar yerine kadının önce birey olduğunu kabul eden yaklaşımların tercih edilmesi gerektiği vurgulanmakta.
        • Kadına yönelik şiddetle mücadele etmek için daha fazla sığınma evinin açılması, bu konuda bilgilendirmenin yaygınlaştırılması, koruma kararlarının uygulanması ve denetlenmesi ve haksız tahrik ceza indirimlerinin uygulanmaması da önerilmekte.

        BM tarafından sorulan sorulara yanıt veren Türkiye delegasyonu genelde mevzuata dikkat çekerken, BM mevzuat olsa bile uygulamanın olmadığının altını çizerek Türkiye’nin bu konuda daha somut adımlar atması gerektiğini belirtti.

        DEĞERLENDİRİLİYOR

        Toplantıda kadına yönelik şiddetle ilgili aslında Türkiye’nin 48 milyon dolarlık bütçesi olduğu ortaya çıksa da bu bütçenin nerede, nasıl kullanılacağı konusunda bir şeffaflık olmadığı için bütçenin verimli kullanılıp kullanılamadığı da değerlendirilememekte.

        Kadınların siyasi temsilinin arttırılmasıyla ilgili soruya da heyet “inşallah artacak” şeklinde cevap vermiş. Umarım kadınların karar verme mekanizmalarındaki varlığı duaya kalmadan devletimizin atacağı somut adımlarla artar. Temmuz 2020’de Türkiye BM’ye 8. dönem raporunu sunana kadar durumun takipçisiyiz...

        Diğer Yazılar