Cinsel taciz ve Amerikan seçimleri
Yaklaşan Amerikan seçimlerine cinsel taciz tartışmaları son günde damgasını vurdu. Cumhuriyetçi Parti adayı Donald Trump’ın 11 yıl önce bir magazin programında mikrofonunun açık kalmasıyla yayın dışında kadınlarla ilgili söylediklerinin basına sızdırılmasından sonra Trump ekibi zor günler yaşıyor.
Söyledikleri de yenilir yutulur şeyler değil bu arada. Trump ünlü olduğu için istediği kadını (yeri geldiğinde zorla bile) “elleyebileceğini”, argo terimlerle bahsettiği kadınların cinsel organlarını kadını tanımasa bile nasıl tuttuğunu, kadınların söz konusu tanınmış biri olunca bunlara izin verdiğini, evli bir kadını baştan çıkarmaya çalışırken onu nasıl alışverişe götürdüğünü kadınları aşağılayan bir dille anlattığı için sadece feminist gruplar tarafından değil, kendi partisi içindeki erkekler tarafından da kınanmış durumda.
Trump yaptığı ilk açıklamada çok da içten olmayan bir özür dileyerek bu tür konuşmaların soyunma odalarında yapılan tarzda “erkek muhabbeti” olduğu savundu. Yani iddiası, erkekler yapar, konuşur, sizler de tahammül edin, ne var bunda? Hatta sonra da bırakın bunları Hillary Clinton yüzünden bakın IŞİD ne duruma geldi diye özür dilemeyi de bambaşka bir konuyla sulandırmaya çalıştı.
KENDİSİNİ SUÇLAR
Cinsel taciz ile mücadele genel olarak çok zordur. “Ne var canım bunda” yaklaşımı yüzünden her yıl milyonlarca kadın yaşadıkları cinsel taciz olaylarını herhangi biriyle paylaşmamakta, üstelik herhangi bir suçu olmasa da kendilerini suçlamaktadır. Cinsel taciz hangi koşullar altında gerçekleşirse gerçekleşsin mağdurun suçu değildir. Ne giydiği, nasıl konuştuğu, karşısındakiyle flört edip etmediği - bunların herhangi biri bir kadının bedenine başka birinin onun izini olmadan dokunmasını veya sözlü tacizde bulunmasını haklı gösterir.
Cinsel tacizi sürekli mağdurun “ne yaptığı” üzerine açıkladığımız sürece asıl suçluyu hiçbir zaman ne tespit edebiliriz ne de toplumda böyle olayları engelleyebiliriz.
HAKKI VARDIR
Trump’ın olayını kısaca değerlendirmek gerekirse, demokrasiyle övünen dünyanın en güçlü ülkesini yönetmeye aday olan bir erkeğin kadınların bedenlerini ve kadınları genel olarak nasıl değersizleştirdiğini, gücü olan birinin istediği gibi davranmaya hakkı olduğunu, karşı tarafa da rızası olmasa bile dokunabileceğini başka bir erkeğe hava atarken mikrofonun açık kalması nedeniyle dinledik. Böyle bir ABD başkanını kim ister? Üstelik bugün kadınlar için bunu diyen bir adamın yarın bu kadar güçlü bir ülkenin başına geçerse kendinden daha az güçlü olan ülkelere bunu yapmayacağının kim garantisini verebilir? Kendimizi kandırmayalım cinsel taciz dengesiz ve eşit olmayan güç ilişkilerinden doğar, bugün kadınları taciz eden yarın kendinden daha zayıf gördüğü erkekleri ezmek için de başka davranışlarda bulunur. Böyle bir ABD başkanıyla bizleri bekleyecek olan gelecek: Doğal kaynaklarınız var, biz daha güçlüyüz bu yüzden gelip alırız... Biz ülkenizin kendi çıkarımız için bu şekilde davranmasını istiyoruz, biz daha güçlüyüz, siz de bizimle iyi ilişkiler istiyorsanız seve seve yapacaksınız...
İşte olayın özeti bu...
Kadına davranış çok önemli
Böyle konuşmaları “erkek muhabbeti” diye geçiştirmemek lazım. Eğer erkek muhabbeti kadınlara rızası olmadan dokunmayı “hava atılacak” bir konuma getiriyorsa, erkekliği tekrar tanımlamak lazım. Üstelik Trump geçelim cinsel tacizi de IŞİD ne olacak diyor ya... İşte bir toplumda kadınlara nasıl davranıldığı en az diğer güvenlik sorunları kadar önemlidir çünkü sizin toplum ve güç dengeleriyle ilgili vizyonunuzu anlatır. Eğer terörist bir grupla mücadele ettikten sonra oraya getireceğiniz sistem kadınlara yönelik cinsel tacizi meşrulaştıracaksa kadınlar yine ikinci sınıf vatandaş olarak hayatlarına devam etmiş olacaklar. Yine erkek egemen bir sistem çıkacak karşımıza... Gerçek demokrasi toplumdaki herkesin eşit haklara sahip olmasından geçer. Birinin diğerini taciz edip üstüne ben erkeğim yaparım ne var bunda dediği sistemler gerçek demokrasi tanımına girmiyor. Bu yüzden kadınlara nasıl davranıldığı bir ülkenin demokratik kalitesinin en önemli göstergelerinden biridir, hem kadınları istediğim gibi “ellerim” hem de “demokrasiye inanıyorum” bir arada olmuyor-ABD başkan adayı Trump’a duyurulur...
