Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Her Haziran ayı yaklaşırken mezun olacak öğrencilerimin karşılarına çıkacak iş fırsatlarını düşünüyorum. Ekonomideki dalgalanmalar öncelikle iş piyasasına ilk defa giriş yapacak yeni mezunları etkiler. Sektörler arası fark olsa da, İzmir’de çalışmayı hedefleyen yeni mezun bir genç eğer mezun olmadan önce iş aramaya başlamadıysa veya kendine iş piyasalarında ayrıcalık kazandıracak herhangi bir girişimde bulunmadıysa uzun bir iş arama süreciyle karşı karşıya kalabilir.

        Türkiye İstatistik Kurumu İzmir Bölge Müdürlüğü verilerine göre 15-24 yaş grubu arası işsizliğin %26.1 olduğu şehrimizde bu bazen bir yılı geçebilen bir süreç anlamına gelebilir. İzmir’de istihdam sağlayan çok uluslu şirketlerin kapasitesi ve sayısını düşünürsek, sadece bu şirketleri hedefleyen mezunlar için bu zaman daha da uzar.

        YOĞUN ÇALIŞMA İÇİNDELER

        Peki, İzmir genelinde işsizlik bu durumdayken gençlere ne önerebiliriz? Geçenlerde İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde aile şirketleriyle ilgili bir zirve düzenleyen Aile İşletmeleri Derneği’ni dinledim. İzmir’deki aile şirketleri son dönemlerde yaşadıkları kurumsallaşma süreçleriyle gençlere uzun dönemli kariyer olanakları sunmak için yoğun bir çalışma içinde.

        Genelde mezun olan gençler büyük şirketlere başvurmayı tercih etse de, büyümekte olan ve özellikle üçüncü kuşak yönetimine giren aile şirketlerimizi de gençlerimize öneriyorum. Genelde aile şirketleri üçüncü kuşakta dağılıp yok olma tehlikesine karşı çözümü kurumsallaşmada buluyorlar, bu da aile dışından gelen profesyonel çalışma arkadaşlarından geçiyor. Nitekim Ege’nin önde gelen 50’ye yakın aile şirketinin kurduğu TAIDER de bu şirketlerin gelecekleri için ortak çalışmalar yapmakta. Birinci kuşak kurar, ikinci kuşak yönetir, üçüncü kuşak batırır deyimini değiştirmek amacıyla genç nesil aile şirket yöneticileri almış oldukları eğitim ve yenilikçi yaklaşımlarıyla aile şirketlerini kendilerinden sonraki kuşaklar için de sürdürülebilir hale getirmek yolunda yoğun bir şekilde çalışmakta.

        İŞÇİYE SAHİP ÇIKIYORLAR

        Aile şirketleri aileler arası bölünmeler ve anlaşmazlıklarla baş etmek zorunda, aile ve şirket arasında olması gereken ama çoğu zaman sıkıntı olan ince bir çizgide çalışmakta, kurumsallaşma yaşamadığı sürece de rekabet gücünü kaybedebilmekte. Bu sıkıntıları aşan aile şirketleri, ABD’de 1990’lı yıllarda Kleiman ve Peacock’un yaptığı bir araştırmaya göre aslında çalışma ortamı anlamında daha büyük şirketlere göre çok olumlu olanaklar sunabilmekte. Mesela, ekonomik kriz anında aile şirketleri işçilerine daha çok sahip çıkıyor, hatta çalışanlarını da daha geniş aile kavramı içinde değerlendiriyor, ailenin ismiyle şirket anıldığı için kaliteye önem verilmekte, şirkete uzun dönem yatırım oranları diğer şirketlere göre daha yüksek seviyelerde bulunmakta.

        Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda, Ege’deki aile şirketlerinin yeni mezunlar için tatmin edici fırsatlar yaratacağına inanıyorum. Haziran geliyor, mezun olacaklara duyurulur...

        Diğer Yazılar