Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Şaşırtacak bir şekilde ABD’de 2017 yılının ilk 3 ayında en çok satan kitaplar listesinde tam 67 yıl önce vefat eden, Hayvan Çiftliği ve 1984 gibi eserleri dilimize de çevrildiği için çoğumuzun tanıyacağı İngiliz edebiyatçı George Orwell bulunmakta. Geçenlerde ben bizdeki durum nedir diye bir kitapçı turuna çıktım, bir baktım Orwell’in kitapları bizde de en çok satan kitaplar bölümünde.

        Peki, neredeyse 70 yıl önce yayınlanan eserleriyle tekrar popüler olan Orwell 2017 yılındaki bizler için hangi öngörülerde bulunmakta? Her gün gerek sosyal medyada gerek geleneksel medyada yüzlerce haberle karşı karşıyayız. Siyasi bağlantılarına bakmaksızın karşımıza çıkan siyasetçiler (veya uzmanlar) uzun uzun iddialarda bulunmakta, sonra karşı taraftan biri ortaya çıkarak tam tersini, yine tamamen gerçek olduğunu iddia ettiği başka argümanlarla çürütmekte. Her iki bakış açısının da destekçileri, yandaşları ve uğruna diğer gruba zarar verebilecek fedaileri bulunmakta. Peki, gerçek bu kadar farklı değerlendirilebilir mi? Gerçek tek değil midir? “Gerçek” nedir? 2016 yılında Oxford sözlüğü yılın kelimesini post-truth olarak seçti, yani dilimize çevrilmiş haliyle “gerçek ötesi”.

        DEĞERLENDİRİYORUZ

        Biz artık gerçekleri verilerle değil duygularımızla değerlendiriyoruz, nitekim post-truth kelimesi “nesnel hakikatlerin belirli bir konu üzerinde kamuoyunu belirlemede duygulardan ve kişisel kanaatlerden daha az etkili olması durumu” olarak tanımlanmakta. 1942 yılında Nazilerin gölgesi altında yazan Orwell günlüğünde yaşadığı dönem siyasetinde entel dürüstlüğün ve dengeli muhakemenin yok olduğundan şikayet etmiş ve insanların kendi çıkar grupları dışındakilere olan insafsız davranışlarından yakınmıştı.

        Politik çıkarlara göre sempatinin bir musluk gibi açılıp kapanması da onu hayrete düşürmüştü. 70 yıl önce yazılmış olsa da Trump, Le Pen, Brexit, Wilders, Putin ve daha niceleri için bu sözler hala geçerli.

        Orwell’i tekrar okuduktan sonra gitgide kavimleşen siyasette her tarafın kendi gerçekleriyle yaşadığını anlıyorsunuz. Bu bakış açıları da her tarafın kendi çıkar ve ihtiyaçlarına göre kendi gerçeklerini üretmekte. Popüler olan kanaatler de zamanla nesnel gerçek olmasa da toplumsal destekle yeni alternatif gerçekler haline gelmekte. Orwell’e göre eğer birisi çıkıp 2+2=5 derse ve yeterince insan buna inanırsa yeni gerçeğimiz bu toplamın artık 5 olduğudur. Günümüzde bu tür kanaatleri “gerçek” diye kamuoyuna sunmanın en etkili yollarından biri kontrolsüz sosyal medya paylaşımları. Her gün “kaldırılmadan izleyin”, “rekor kıran paylaşım” gibi yüzlerce gerçek olmayan ama gerçek gibi bize sunulan haberlerle karşı karşıyayız. Bu yüzden de sosyal medyada bir haber paylaşmadan önce hepimizin durup bir düşünmesi gerekmekte. Yaptığımız paylaşım ya 2+2=5 diyorsa?

        GERÇEK OLMAYAN

        Başkalarının içindeki nefreti anlamak için önce kendi içimizdeki nefreti de görmemiz gerekir. Bu yol iki taraflı anlayacağınız. Gitgide kutuplaşan ve sosyal medya sayesinde daha da kavimleşen kimlikler için nefret ve kanaat bazlı “gerçek olmayan gerçekler” üretmeden önce lütfen Orwell’i tekrar okuyalım. Merak etmeyin an itibariyle tüm kitapçılarda en çok satanlar listesinde, eserlerini bulma sıkıntısı çekeceğinizi hiç sanmıyorum...

        Diğer Yazılar