Meme demekten korkmayalım
Sosyal medyada bazı kadınların profillerinde 1 haftadır, 3 gündür, 2 aydır kısır, çilek, patates kızartması yemedim gibi paylaşımlarda bulunduklarını fark etmişsinizdir. Kadınların kendi aralarında gönderdikleri emaillarda doğum gününüze göre elma yemeyenlerden mi, kısırdan mahrum kalanlardan mı, kaç hafta veya ay bu ürün olmadan süründüğünüzü belirten bir bilgilendirme geldi. Geçtiğimiz yıllarda da sosyal medya üzerinden merak uyandıracak paylaşımlarda bulunmaları teşvik edilmişti. Peki, neyle ilgili farkındalık diye sorarsanız, kısır, patates kızartma ile alakası olmayan, üstelik de sadece kadınları etkilemeyen meme kanseri.
Meme kelimesini söylemekten utandığımız bir toplumda mem e kanseri ile farkındalık yaratmak için kısır, elma, avokado gibi ürünlere başvurmaktayız. Kanserden mi bahsediyoruz açık büfe akşam yemeği mi belli değil. Meme kanserine dikkat çekmek istiyorsak önce MEME demeyi bir öğrenelim, MEME kelimesini daha sık kullanalım.
LİSTEDEN ÇIKARILMALI
Neden meme yerine daha kibar olduğunu düşündüğümüz göğüs kelimesini kullanmayalım diye merak edenlere Türk Dil Kurumu’nun tanımlarını paylaşıyorum:
Göğüs: Vücudun boyunla karın arasında bulunan kalp, akciğer vb. organları içine alan bölüm
Meme: Yavrularını emzirmek için, memelilerin göğsünde türlü biçim ve sayıda bulunan, meme başı denilen çıkıntıları olan organ
Kibarlık yapmaya çalışırken meme yerine göğüs kelimesini kullandığınızda bambaşka bir bölgeden bahsediyorsunuz. Üstelik meme kelimesini sadece cinsel olarak anlayanlar da aslında bu organın yavru emzirmek için var olduğunu da unutuyorlar. Meme sözcüğünün ayıp kelimeler listesinden acilen çıkartılması gerekmekte. Son yıllarda meme kelimesini kullanmadan yapılan kampanyaları cinsiyetçi buluyorum. Bir taraftan kadınların cinselliğinden utanılmakta, diğer taraftan da sadece kadınları hedef alarak sanki meme kanserinin erkekleri etkilemediği düşünülmekte. Meme kelimesi olmadan farkındalık kampanyası olur mu?
O YİYECEKLERİ YEDİM
Kadının cinsel kimliğini içeren her şey tabu olduğu sürece gerçekten eşit bir toplumda yaşamamız mümkün değil. Menstruasyondan utanıp “halam geldi” diyenler mi ararsınız, vajina kelimesinin ne olduğunu bilmeyenler mi... 1990’lı yıllarda Eve Ensler ülkemizde de sahnede hayat bulan eseri Vajina Monologlarını yazdığında kadınların sürekli bastırılan bu cinsel kimliğine dikkat çekmeye çalışmıştı. Ensler eserinde neden vajinalarla ilgili bir kitap yazdığını anlatırken, “eğer 5000 yıllık erkek egemen sistemi yıkmanın zor olduğunu düşünüyorsanız, özsaygınız için attığınız her adımı kutlayarak başlayın” demişti. Vajina kelimesini güncel hayata sokmak da bunlardan biriydi.
Meme kanseriyle ilgili farkındalık yaratmak isteyenler de lütfen özsaygıları için MEME kelimesini kullansın. Bu yazıda tam 21 defa meme kelimesini kullanarak umarım sizlerde de bir farkındalık yaratmışımdır. Bu arada her türlü kısır, elma ve ayvayı da yedim...
