Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        KADINA karşı şiddet barbarlığının toplumda yarattığı son derece haklı tepki gittikçe arttı, bu arada eski âdetimiz de nüksetti, tepkiler ifrat ve tefrit boyutlarına ulaştı, alâkasız yerlere, hattâ sözlüklerden kelime kazımaya kadar geldi!

        “Müsait” kelimesinin Türk Dil Kurumu’nun sözlüğünden çıkartılması için başlatılan kampanyadan bahsediyorum...

        İş bu kadarla kalsa, iyi... “Müsait”in arkasından “kötü kadın”, “orospu”, “hayat kadını” ve “kötü adam” gibisinden sözler de tartışıldı ve şimdi bu kelimelerin sözlükten çıkartılmaları için kampanya yapılıyor...

        Kadına karşı şiddeti engellemeye yönelik çalışmalar ne kadar doğru, haklı ve şart ise; işi cadı avına çıkarcasına sözlüklerden kelime atma boyutuna getirmek o kadar gereksiz ve saçmadır!

        Sözlükler sadece bilinmeyen kelimelerin karşılıklarının öğrenilebilmesi için bakılacak kitaplar değil, dilin kelime varlığını kayıt altına almak maksadıyla hazırlanmış kaynaklardır. Mükemmel bir sözlükte günlük konuşmadaki kelimelerin yanısıra “küfür” yahut “argo” gibisinden hemen her türlü ifadenin de yeralması gerekir.

        ARGO, DİLİN ZENGİNLİĞİDİR

        “Argo” sözünün temeli, 17. asır Paris’inde “Les Argotiers” yani “Argolar” denen hırsız çetesi mensuplarının kendi aralarında konuşurken kullandıkları kavramlardan meydana gelen özel dile dayanır.

        Biz, “argo” kavramı ile Tanzimat sonrasında Fransız kültürüne yakınlaştığımızda tanıştık. Kelimenin o zamana kadar Türkçe’de tam bir karşılığı yoktu, “argo” sözü 19. asırda yayınlanmış Türkçe-Fransızca sözlüklerde “külhanbeyi ağzı”, “serseri dili”, “edepsiz ıstılahlar” gibisinden karşılıklarla ifade edilirdi...

        Sadece argo değil, küfür de bir dilin tabiî zenginliğidir ama aralarında fark vardır: Küfür, hakaret ve aşağılama maksadı ile kullanılan kaba sözlerdir; argo kelimeler ise mecazlardan istifade ile ortaya çıkmış yaratıcılık eseri sayılırlar. Türkçe bu kavramlar bakımından diğer dillere göre daha zengindir ve Türk Dil Kurumu’nun sözlüğünde böyle kelimelere yer verilmesi de normal bir iştir.

        “Müsait” kelimesinin günlerdir tartışılan ve “flörte hazır olan kadın” mânâsına gelen diğer karşılığı, argonun mükemmel bir örneğidir. Fanusta büyümemiş, günlük hayatın içerisinde bulunmuş ve 1950’li sonralarının romanlarını okumuş olan erkekler “müsait”in yaygın bir söz olduğunu iyi bilirler. Üstelik bu sözün kadınlar tarafından “ayarlanmak istenen erkek” mânâsında kullanıldığı da olur, hattâ İngiliz argosundaki karşılığı da aynı mantıktan hareketle “available”; yani “müsait”, “elde edilebilir”dir.

        “Müsait”in Türkçe sözlükte bu mânâsının da yeralması “kadını hakir gören” yahut “cinsiyetçi” tutum değil, “bilimsel” bir harekettir; zira o ifade Türkçe’de mevcuttur ve kullanılmaktadır! “Bu gibi kelimeler sözlükten çıkartılsın!” gibisinden kampanyalar ise kadına şiddeti önleme çabası değil, işgüzarlıktır ve kadına karşı insanlık dışı muameleler eden serserilere kızıp dili fakirleştirmeye kalkışmaya kimsenin hakkı yoktur! Zaten bu mantık ile gidildiği takdirde iş başta Ahmed Rasim olmak üzere Hüseyin Rahmi ve Refik Halid gibi Türkçe’nin büyük üstadlarının böyle kelimelerle dolu samimi eserlerini sansürlemeye kadar uzanır ki, nasıl bir saçmalık olduğu ortadadır!

        TDK BAŞKANI’NIN TÜRKÇESİ

        Tartışmalar sırasında Türk Dil Kurumu Başkanı’na düşen iş de “...Teklifsiz konuşmaya özgü bir kullanım olarak kaydedilen bu anlam belli ki bir tür argo kullanımdır. Büyük bir ihtimalle de 1980’li yıllarda bu anlam, belirli bir çevrede kullanılmış olabilir. Bugün bu anlam herkesçe bilinen bir anlam değildir. Belki de bir döneme özgü, moda sözlerdendir...” gibisinden ne dediği anlaşılmaz ve Türkçesi tuhaf ifadeler sarfetmek yerine açıkça “Bizim görevimiz Türkçe’nin kelime adedini azaltmak değil, tesbit ve muhafaza edip arttırmaktır; dolayısı ile sözlükten tek kelime atmamız bile bahis mevzuu olamaz!” demektir.

        Sözlükten kelime kazıma modasına şimdi MHP’den milletvekili olan üstadımız Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu da katılmış, “müsait” kelimesinin sözlükte bulunmasına karşı çıkmış ve “Flört etmeye müsait erkekler için ne diyeceğiz?” diye sormuş...

        Âh hocam âââh! O kelimenin Türkçe’de çok güzel bir karşılığı vardır ama burada yazmam ayıp olur; bildiğinize ama unuttuğunuza eminim, ilk karşılaşmamızda hatırlatacağım!

        Diğer Yazılar