Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Yılbaşı gecesi Reina’yı basıp 39 kişiyi katleden caniyi sağ olarak yakalayan polisimizi ne kadar tebrik etsek, yine de kâfi gelmeyecektir...

        Caninin ismi, resmî açıklamalarda “Abdulgadir Masharipov” diye geçiyor... “Masharipov”, aslı büyük ihtimalle Kiril alfabesi ile yazılı olan ve sonradan Lâtin harflerine çevrilen ama Batı imlâsına uyarlanarak nakledilen bir kayıttan alınmış.

        “Abdulgadir”in bizdeki “Abdülkadir” olduğu belli de “Masharipov” neyin nesi?

        “Neyin nesi?” diyorum, zira caninin memleketi Özbekistan’da yahut o bölgedeki başka yerlerde bu şekilde bir ismin mevcudiyeti imkânsızdır; “Masharipov” oralarda konuşulan Türkî lehçelere de, Farsça’ya da uymamaktadır.

        Kelimenin ortasındaki iki harfe, yanyana gelen “sh”ya dikkat edin; Batı imlâsındaki “sh” terkibi “ş” okunur ve dolayısı ile caninin soyadında “ş” harfinin bulunduğu kesindir.

        MASHARİPOV DEĞİL AMA NE?

        Dün merak ettim, bu yazıyı yazmadan önce caninin yakalanması haberinin Arap ve İran ajanslarında ne şekilde kullanıldığına, özellikle de teröristin adını nasıl yazdıklarına baktım...

        Bizde “Abdulgadir” diye açıklanan ilk ismin “Abdülkadir” olduğu belli idi; başta “ayn”, ortada da “kaf” vardı, yani “Abdülkadir”, Batı imlâsında “Abdulgadir” olmuştu...

        Ama asıl fark soyadında idi, bazen “Mâşârîpef” bazen de “Mâşârîyef” diye yazıyorlardı; BBC’nin Farsça sayfasında “Mâşârîpef” denmişti.

        39 kişinin katilinin isminde “Mâşârî” diye bir yer adının veya çekiminin bulunduğu belli oluyor ama bu “Mâşârî” nerede? İran’ın güneyinde bu isimde çok küçük bir köy var fakat caninin tipinden İranlı değil, Orta Asya taraflarından olduğu daha ilk bakışta anlaşılıyor. “Mâşârî”nin Orta Asya’daki ufak bir yer yahut bir kabile adından gelmesi de mümkün ve meselenin önemli tarafı caninin ismini “Masharipov” diye telâffuz etmememiz gerektiği...

        Katilin adını yanlış söylediğimizi yazıyorum ama “Mâşârî” diye başlaması gerektiğinin dışında gerisinin ne olduğunu açıkçası ben de bilmiyorum. İsmin sonuna doğru yeralan “p” olmasa “Mâşârîyef” dememiz gerektiğini söyleyeceğim ama işte bu “p” işi bozuyor.

        Özbekistan’da bugün “Jaloliddin Maharipov” adında meşhur bir futbolcu var. “Jaloliddin” bildiğimiz “Celâleddin” ve aynı muamma futbolcunun soyadında da mevcut.

        Bir başka isim kargaşasını New York’ta 2001’de yaşanan İkiz Kuleler saldırısının ardından yaşamıştık. Basınımız saldırıyı düzenleyen El Kaide’nin o zamanki liderine “Osama ben Laden” diyor, her tarafta bir “Osama”dır gidiyordu...

        O günlerde “Beyler adamın adı ‘Osama’ değil ‘Üsame’. Bu isim bizde de mevcuttur, gerçi yaygın değildir ama kullanılmıştır. Soyadı da ‘Bin Ladin’dir” diye defalarca yazmıştım ve “Osama”dan “Üsame”ye haftalar sonra nihayet dönebilmiştik.

        Şimdi biraz sabretmemiz gerekiyor, Reina canisi hakkında yakında herşeyi ve tabii isminin doğrusunu da öğreneceğiz...

        ÇATLAKLIĞIN BU KADARI!

        Cani yakalandı ya, hümanist ve entel zevât sosyal medyada hemen ahkâm kesmeye başladı: Teröristin suratındaki darp izleri neyin nesi imiş, polis neden insanî şekilde davranmamışmış, Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu polisi nasıl olur da tebrik edermişmiş, vesaire...

        Herif polisleri karşısında görünce sanki direnmeyecek, “Aman efendim şeref verdiniz! Ben de sizleri bekliyordum, gözlerim 16 gündür yollarda kalmıştı! uyurunuz, tenezzül buyurup bendenizi tutuklayınız” diyecekti!

        Reina canisinin ele geçirilmesi polisin mükemmel çalışmasının yanısıra iki gerçeği de ortaya çıkarmıştır: Entel geçinen bir kesimin herşeye muhalefet uğrunda artık tamamen çatlaklaştığını ve terör saldırılarından hemen sonra getirilen yayın yasaklarının soruşturmaların başarılı şekilde neticelenebilmesi için ne kadar yerinde olduğunu!

        Diğer Yazılar