Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        CUMHURİYET tarihimizin din ve edebiyat alanındaki en büyük muamması, Mehmed Akif'in Kur'an meâli, yani tercümesidir.

        İstiklâl Marşı şairimizin Türkiye'de yaşadığı senelerde Kur'an'ı Meclis'in resmî talebi üzerine tercümeye başladığı, Mısır'da tamamladığı ama sonra endişelere kapıldığı, metni Kahire'deki en yakını olan Yozgatlı İhsan Hoca'ya emanet ettiği, bazı şartların değişmemesi hâlinde vefatının ardından meâlin yakılması vasiyetinde bulunduğu ve İhsan Hoca'nın vasiyeti seneler sonra yerine getirip meâlin orijinal metnini Kahire'deki evinde şahitlerin huzurunda yakarak imhâ ettiği söylenirdi...

        Bu konu Türkiye'de yarım asırdan fazla bir müddet boyunca merak edildi, tartışıldı, metnin imhasının nasıl büyük bir kayıp olduğu konuşuldu ve hep hayıflanıldı...

        HEYECAN KALMAMIŞ!

        Derken, geçen sene "Mehmed Akif'in mealinin sadece üçte birlik bölümü" olduğu söylenen bir metin yayınlandı. Meâl, İhsan Hoca'nın talebesinden olan, Diyanet'te önemli vazifeler gören ve 1988'de vefat eden Mustafa Runyun'un evinde bulunmuştu. Bu yayın bence son derece önemli idi ve konuyu hem bu köşede yazdım, hem de metni baskıya hazırlayan Prof. Dr. Recep Şentürk'ü TV'de, bizim "Tarihin Arka Odası"nda ağırladık. Ama "kayıp meâl"in bir kısmının olsun bulunup yayınlanması, Akif'in meâlini seneler boyu tartışan ve metnin ortada olmamasından dolayı hep hayıflanan çevrelerde öyle fazla bir heyecan yaratmadı; gazetelerde birkaç gün boyunca yazılıp çizildi, o kadar... Akif'in Kur'an meâli meselesi, memlekete senelerden buyana ârız olan umursamazlığa kurban gitmişti!

        Konu hakkında konuşabilecek olan ve mutlaka konuşması gereken tek bir kişi vardı: İslam İşbirliği Teşkilâtı'nın Genel Sekreteri Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu! Ekmeleddin Bey, Akif'in en yakını olan İhsan Hoca'nın oğlu idi; meâl Kahire'deki evlerinde gözlerinin önünde yakılmıştı ve metnin imhasından önce kopyelerinin alınıp alınmadığı hususunda sadece o bilgi verebilirdi ama meâlin üçte birlik kısmı olduğu söylenen metnin yayınlanmasının üzerinden geçen bir seneden buyana tek bir söz etmemişti!

        Geçen cumartesi gecesine kadar...

        BU MEÂL KİMİN?

        Tarihin Arka Odası'nda önceki akşam İlber Hoca vardı. Mısır meselesini konuşurken söz İslam İşbirliği Teşkilâtı'na geldi; İlber bir ara Ekmeleddin Bey'in aleyhinde söz söyleyenlerden bazılarının haksızlık ettiklerini anlattı ve Ekmeleddin Bey biraz sonra programa telefonla bağlandı...

        Mısır meselesini konuştuktan sonra söz Akif'in Kur'an meâline geldi, daha doğrusu Erhan Afyoncu sordu ve Prof. Ekmeleddin İhsanoğlu diplomatik üslûp içerisinde ama çok önemli bir söz söyledi: Mehmed Akif'in meâli imha edilmişti, yayınlanan üçte birlik meâl Âkif'e ait olamazdı ve Mustafa Runyun'un Diyanet'te vazifede bulunduğu sırada hazırladığı metin olması ihtimali yüksekti!

        Ekmeleddin Bey bu önemli açıklamasına rağmen "Orijinal metin Akif'in vasiyetine uyularak imha edilmiş, ancak imhadan önce kopyesi alınmış mı idi?" sorusuna cevap vermedi; sadece metnin imha edildiğini ve bu konuda söyleyecek başka sözü olmadığını tekrarladı!

        Prof. İhsanoğlu'nun bu açıklamasının ardından, son senelerde heyecanını kaybetmiş olmasına rağmen Türkiye'de bazı çevrelere seneler boyu hâkim olan Mehmed Âkif'in meâli meselesinde başlanan yere dönülmüş ve ortaya başka meseleler çıkmış demektir:

        Akif'in meâlinin kopyeleri çıkartılmış mıdır ve Mustafa Runyun'un evinde bulunup yayınlanan meâl Akif'in değil ise kimindir?

        Diğer Yazılar