Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        “15 Temmuz başarılı olsaydı, Fethullah Gülen, Humeyni gibi gelip Türkiye’de bir din devleti kuracak ve bizi dünyadan koparacaktı” deniyor. Bu doğru değil. 15 Temmuz darbe girişiminin başarılı olma ihtimali yoktu, ama şayet olsaydı Gülen, Humeyni gibi değil, Mısır’da askeri darbenin ardından başa geçen Sisi gibi gelecekti. Tıpkı Mısır’da olduğu gibi burada da idam sehpaları kurulacaktı ve Batı tarafından desteklenecekti. Türkiye’yi bir din devleti haline değil, Batı’nın uşaklığını yapan, onlar tarafından yönetilen ve sömürülen bir kukla devlet haline getirecekti.

        ATATÜRK VE DARBELER

        BU ülkede Atatürk, CHP ve TSK’nın malı gibi değerlendirilir. Halbuki bu doğru değil; ülkemizin kurucusu hiçbir şekilde bu iki kurumun parantezine hapsedilmemeli. Üstelik Atatürk hiçbir askeri darbede hayatta değildi, dolayısıyla darbeciler onun adını kullanarak kendilerini meşrulaştıramazlar. Mustafa Kemal millet olarak ortak değerimiz...

        Halkın büyük çoğunluğu “Kemalizm” diye uydurulan şeye şiddetle karşıdır, öte yandan aynı zamanda bu halkın çoğunluğunun en sevdiği liderdir Atatürk. Fakat kendine Atatürkçü diyen yazarların ve askerlerin de darbeciliği “FETÖ ve 15 Temmuz” parantezine alıp gerçeğin üstüne yatma numaralarını bırakmaları şart. Atatürkçüler “15 Temmuz nasıl vatana ihanetse 27 Mayıs da hem vatana hem Atatürk’e ihanettir” demedikçe bu ülkede iktidar alternatifi haline gelemeyecekler ve her geçen gün daha çok marjinalize olmaya devam edecekler...

        SUBAYLARIN DARBECİLERLE GÖNÜL BAĞI

        BUGÜNE kadar çok sayıda emekli generalle ve subayla yayına çıktım. Bir kısmı mağdur olup hapis de yatmıştı ve TSK’nın darbeler tarihiyle yüzleşmesine eğilimliydi, ama ben şimdiye kadar 27 Mayıs ruhuyla bağını tamamen koparanına rastlamadım. Biraz üstlerine gidince anlıyorsunuz ki dönemin Genelkurmay Başkanı Rüştü Erdelhun’u bile tokatlayan 27 Mayıs teröristleriyle yine de güçlü gönül bağları var. Maalesef bu darbeci generallere ruhen yakın hissetmek tuhaf bir TSK gerçeği. 27 Mayıs’taki katil cunta hareketi TSK’yı hasta etmiş ve bugünlere getirmiş ama onlar hâlâ net bir reddediş içinde değiller. Diğer üç darbe ile de gönül bağını sürdüren birçok subay var hâlâ. O yüzden milletin çoğunluğu bugün dahi TSK cuntalarının darbeye teşebbüs etmeyeceğine tamamen güvenemiyor ve teyakkuz içinde. Mesele sadece FETÖ olsa önümüzdeki YAŞ’ta hepsi atılır kurtuluruz ama esas problem hâlâ dipdiri olan bu 27 Mayıs zihniyeti. Kimi subayların “Elbette 27 Mayıs’ta da diğer ihtilallerde de yanlışlar yapıldı” demesi asla gerçek bir yüzleşme değil, hatta bilakis örtülü darbecilik bu. Yüzleşme, bütün subaylar ve aydınların “27 Mayıs’tan 15 Temmuz’a her darbe ve darbe girişimi bu vatanı işgal etmek anlamına gelir” demesiyle olur. Aksi takdirde, bu gerçekler samimiyetle benimsenmedikçe askeri darbe tehlikesi bitmez...

        30 AĞUSTOS’U DA 15 TEMMUZ GİBİ KUTLAYALIM

        DÜN Rasim Ozan, Sabah’ta çok güzel özetlemişti: 30 Ağustos 1922 zaferinde Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde bu millet Yunan ordusu üniforması giymiş terörist işgalcileri mağlup etti ve büyük zafer kazandı. 15 Temmuz 2016 zaferinde ise Türk ordusu üniforması giymiş terörist işgalcileri Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde yine bu millet mağlup etti ve yine büyük zafer kazandı. Hem 30 Ağustos Zafer Bayramı hem 15 Temmuz Demokrasi Bayramı bizimdir.

        AK Parti hükümeti, yaklaşan 30 Ağustos’u da aynı 15 Temmuz Milli Birlik Günü heyecanıyla ve muhteşem organizasyonlarla kutlamalı. Telefon şirketleri, 15 Temmuz’da yaptıklarını 30 Ağustos’ta da yapmalı. Milli birliğimiz için gereken bu...

        BU GAZETECİLER BU DEVRİMİ YAPMALI

        ORDUNUN darbecilik zihniyetinden tamamen arınabilmesi için TSK’nın Türk siyasetine egemen olduğu dönemlerin yıldız medya aktörlerinin de özel inisiyatif almaları gerekir diye düşünüyorum. Keşke Ertuğrul Özkök, Zafer Mutlu başta olmak üzere Sedat Ergin, Mehmet Yılmaz, Fikret Bila gibi isimler karşılarına bazı emekli generalleri alıp “27 Mayıs’tan 15 Temmuz’a tüm askeri darbeler vatana ve Atatürk’e ihanettir” dese ve onlara da bu konuda düşüncelerini sorsa... İsterlerse bunu yapabilecek güçleri var. Bu, medya tarihine geçecek gerçek bir demokratik devrim olur.

        Diğer Yazılar