Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İSTANBUL çok büyük bir yağmur felaketi ile karşı karşıya. Gökyüzü adeta hüngür hüngür ağlıyor. Yollar, köprüler, evler sular altında. Böyle bir afete, hem de kendi evindeki afete uzaktan bakmak öyle telaşlandırıyor ki insanı... Tam da yağmur gökten boşalmaya başlamadan birkaç saat önce bambaşka bir coğrafyaya doğru yola çıktım.

        Metroların çalışamadığı, tünellerin kapatıldığı, yolların kullanılamaz hale geldiği bir yağmur olsa olsa muson yağmuru olur, diye düşünürken ben muson coğrafyasına gelip kupkuru bir hava buldum, İstanbul ise adeta muson iklimine döndü.

        Ancak yine de bunun ilk olmadığını hatırlamak gerek. 2009 yılının eylül ayında yine Trakya ve İstanbul’da yoğun yağışlar olmuş, Basın Ekspres yolu kilitlenmiş, 31 kişi yaşamını yitirmişti.

        Bir de son dönemde tüm iklim olaylarını küresel ısınmaya bağlama hatasına düşmemek önemli; zira tarihte bundan çok daha vahim örnekler var. Belki üstat Murat Bardakçı detaylarıyla yazar, Eylül 1563’te İstanbul’da çok büyük bir yağmur fırtınası çıkar, yıldırımlar art arda düşer, ava çıkan Kanuni, bugünkü Halkalı yakınlarında kabaran dere sularından bir görevlinin sırtında kurtulur. Sel, Kâğıthane’deki büyük çınarların tepesine kadar yükselir, köprüler ve su kemerleri yıkılır.

        ‘KÜLTÜRÜ’ İÇİN TAYLAND’A GELEN ERKEKLER

        ADA denildiğine bakmayın, Singapur’dan daha büyük bir yüzölçümüne sahip Phuket. “H”si okunmuyor. Oradan izlenimlerimi cuma ve cumartesi anlatırım, ama öncelikle biraz Tayland’dan bahsedeyim...

        Bundan 13 yıl önce, babam ve annemle birlikte gelmiştim bu ülkeye. Bir tura dahil olup Türkmenistan üzerinden epey meşakkatli uçmuştuk. Fuhuş sektörünün rutinliğini, bedenlerini satanların neredeyse çocuk denecek kadar küçük olmalarını, Batılı, yaşlı ve şişman erkek turistlerin o küçücük kızlarla günlük-haftalık pazarlık yapmasını, hatta bazı evlerin üzerinde kızların tarifelerinin asılı olmasını unutamam. Beni gördüğüm bu iğrenç manzara çok sarsmıştı. Katıldığımız turun yüzde 80’inin erkek olması da ayrı mevzu tabii. Rahmetli babam bütün saflığıyla uçakta yanında oturan beye “Sizin de ilk gidişiniz mi?” diye sormuş, karşılık olarak “Hayır, sekizinci” cevabını alınca şaşırıp “Sekizinci kez mi?” demişti. Bunu üzerine o “beyefendi”nin açıklaması hâlâ aklımda: “Tayland’ın tarihine, kültürüne, coğrafyasına hayranım!”

        DÜNYADA EN ÇOK NOKTAYA UÇAN HAVAYOLU: THY

        TÜRK Hava Yolları 300. uçuş noktasını açtı. 17 Temmuz itibarıyla artık Tayland’ın meşhur tatil adası Phuket’e de direkt uçuyor. Size bu yazıyı Phuket’e kalkan ilk uçaktan yazıyorum. Türk Hava Yolları dünyada tek limandan en fazla noktaya uçan havayolu şirketi. Son yıllarda ciddi atılımlar yaptı. Hem filosunu hem de uçuş rotasını genişletti. Dünyanın en iyi 3 havayolu şirketinin içinde gösteriliyor. Ülkemizden küresel bir marka çıkması çok gurur verici.

        Tayland’a Türkiye’den her yıl 65 bin kişi seyahat ediyor. Tayland’dan Türkiye’ye gelenlerin sayısı ise bunun yarısından az. Öte yandan THY üzerinden Bangkok ve Phuket’e seyahat edenlerin sayısı yüz binleri buluyor. İstanbul’un bugün dünyanın en önemli hublarından biri olduğunu hatırlamak gerek.

        BUDİZM VE TAYLAND

        FUHUŞ parantezine hapsedilemeyecek kadar güzel ve doğal güzellikleri fazla bir ülke Tayland. Bangkok, Asya’nın hızlı büyüyen, önemli metropollerinden. Bugün “Batı dışı modernite” denince Hong Kong ve Singapur’un ardından sayılıyor.

        Zebercetvari seksüel nevrozları olan bazı zavallı erkeklerin aklına Tayland deyince sadece fuhuş gelse de bu ülke Budizm’in anavatanlarından biri. Nüfusunun yüzde 90’dan fazlası Budist. Budist tapınaklarına “wat” deniyor. Budist kültürünün ve sanatının en güzel örneklerinden bazıları Tayland’da. Bunların başında da Wat Chiang Mai ve Wat Phra Kaew geliyor.

        17 ASKERİ DARBE GÖRMÜŞ ÜLKE

        TAYLAND’la nadir ortak özelliklerimizden biri askeri darbeler. Tabii bizden çok daha beter bir örnek burası. Tam 17 darbe görmüş ve başbakanların hiçbiri normal süresinde görevini tamamlayamamış bir ülke Tayland. Ancak hep son derece kararlı bir şekilde ABD yanlısı olması ve çok sert antikomünist çizgide durması Washington’un her başı sıkıştığında ülkeye yardım etmesini sağlamış. Tabii tahmin edildiği gibi kendi lehine çizgi sürdürdüğü sürece ABD, Tayland’daki darbeleri desteklemiş.

        Tayland’da en son darbe 22 Mayıs 2014’te oldu. Darbenin komutanı General Prayuth Chan-ocha halen başbakanlık görevini yürütüyor. Yani fiilen askeri rejim ile yönetilen bir ülke Tayland.

        ÖZKÖK’E TEK YANIT

        19 Nisan 2016

        Diğer Yazılar