Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        BUGÜN YAŞ toplanıyor. Peki neler olacak? Hangi generaller terfi edecek? Hangileri emekliye sevk edilecek? Hangi kurmay albaylar, paşa olacak? Subaylar içinde FETÖ temizliği devam edecek mi? Ulusalcı-solcu subaylar tasfiye edilecek mi? Ülkücü subaylar mı kritik görevlere getirilecek? Doğu Perinçek’in TSK’da ciddi örgütlenmesi olduğu iddiaları doğru mu? Alevi subaylar dışlanıyor mu?

        Tüm bu soruların cevabı YAŞ kararlarıyla ortaya çıkacak. Ancak ben şimdiden şu notu düşeyim: Gördüğüm kadarıyla ne Genelkurmay’da ne de Başkomutanlık makamında belli ideolojik grupları kayırmak gibi bir eğilim yok. MHP ile mevcut siyasal iktidarın iyi ilişkilerinden hareketle sadece ülkücü subayların terfi edeceği gibi iddialar dolansa da bu, gerçeği yansıtmıyor.

        ÜLKÜCÜLER KAÇA AYRILIYOR?

        Şu sıralar TSK içinde ülkücüler ile ulusalcısolcu denilen askerler arasında ciddi bir gerilimin olduğu açık. Maalesef iki grup da, ülkemizin düşmanı FETÖ ile mücadeleyi unutup birbirlerine düştüler ama diğer yandan bu gruplar da homojen değil.

        Mesela ülkücüler şu an ikiye ayrılmış durumda. Bir grup ülkücü subay aynen Devlet Bahçeli tavrında ve ülkenin bekası için Tayyip Erdoğan’ın liderliğinin hayati olduğuna inanıyor. Ama diğer yandan Devlet Bahçeli ile Erdoğan’ın muhalifi ve ultra-seküler ülkücüler de var. Devletin bazı kurumları, TSK içindeki ülkücüleri “Devletistler” ve “Meralistler” olarak ikiye ayırıyor. TSK içindeki ülkücüler arasında Meral Akşener’i destekleyen epey subay olduğu da tespit edilmiş.

        ‘KEMALİSTLERİN KEMAL’İ KİM?

        Ulusalcı-solcu denilen subaylar da homojen değiller ve ikiye ayrılıyorlar: “Kemalistler” ve “Perinçekistler”. Fakat buradaki “Kemalist” Atatürk’ü değil Kemal Kılıçdaroğlu’nu anlatıyor. Zaten tüm TSK mensupları kendine Atatürkçü diyor. O tanımlayıcı değil. Ulusalcı subayların bir kısmı CHP’yi yani Kılıçdaroğlu’nu desteklemeye devam ediyor ve Erdoğan’a koyu muhalifler. Öte yandan Doğu Perinçek’e ve Vatan Partisi’ne sempati duyan epey sayıda subay da var.

        Fakat bu “Perinçekist” subayların Aydınlık hareketi mensubu ve Doğu Bey gibi Marksist-Maoist olduğu düşünülmesin. Böyle bir örgütlenme değil bu. TSK içinde Marksist grup yok. Fakat Doğu Perinçek’in son 10 seneki şahsi mücadelesinden etkilenen bir subaylar grubu var. İşte bunlar CHP’den kopup Perinçek’e yaklaşanlar... Komutanlarının çoğu bu süreçte süklüm püklüm olurken Perinçek’in tavizsiz duruşu bu subayları etkilemiş.

        ANTİ-KOMÜNİST TSK’NIN İÇİNDE YÜKSELEN KOMÜNİST LİDER

        Doğu Perinçek’in neredeyse hiçbir fikrine katılmam ama sistematik bir stratejiyle bu kadar çok sayıda emekli ve muvazzaf subayı kendi liderliğine bağlaması hakikaten büyük bir siyasal başarı. Düşünsenize, anti-komünist olmakla övünen TSK’nın içinde komünist bir lider bu kadar büyük nüfuz sağlıyor. Bence bu başarıda Perinçek’in 17-25 Aralık sürecinde de diğer muhaliflerden farklı olarak Gülenistlere karşı mücadelesini aynı tutarlılık ve sertlikte sürdürmesinin payı çok. Maalesef geri kalan muhalefet 17-25 Aralık sürecinde Erdoğan’ın devrilmesi için Gülenist darbecilerin tarafını tutmuştu.

        OLMAYAN TEK GRUP

        Sonuç olarak tüm bu hengâme içinde bir de alt kademelerde çok olan Gülenistler var. Bunların bir kısmı O.K. gibi bu örgütten ayrıldığını söylüyor. Devlete bilgi veriyorlar vs. Diğer yandan “Kemalist görünümlü Gülenist” tabir edilen de çok subay var.

        Fakat bu kadar farklı grup içinde AK Parti ve Erdoğan’ın sempatizanı olarak tanımlanabilecek tek bir grup olmaması çok ilginç değil mi? Ve buna rağmen “Erdoğan kendi ordusunu kuruyor” gibi laflardan geçilmiyor...

        WİKİPEDİA 3 AYDIR KAPALI...

        PAZARTESİ günü Merve Kavakçı’nın Türkiye’nin ilk başörtülü büyükelçisi olarak Kuala Lumpur’a atanmasının sembolik önemine değinmiştim. Aynı kararnameyle atanan bir başörtülü hanım daha var, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’nın ablası Ayşe Hilal Sayan Koytak. Koytak bundan böyle Türkiye’nin Kuveyt Büyükelçisi olarak görev yapacak. Onun da yolu açık olsun...

        Öte yandan Sayan Ailesi’nden bahsetmişken abi Fatih Sayan’ı da hatırlatmak gerek. Bilgi Teknolojileri Kurumu Başkanı olarak görev yapıyor Fatih Bey. Malum BTK, Türkiye hakkında asılsız suçlamalara yer verdiği gerekçesiyle 29 Nisan’da Wikipedia’ya erişimi kapatmıştı.

        ZATEN GİREN GİRİYOR

        Türkiye’nin DEAŞ’a yardım ettiği gibi asılsız ve maksatlı söylemlere yer veriyor bu site ama Wikipedia, Türkiye başlığından ibaret değil ki... Her konuda bilgi almak için ilk başvurulan adreslerden biri. Bizim çocukluğumuzda Meydan Larousse ne ise bugün Wikipedia o. İçeriğinin yer yer tartışmalı olması yaygın ve önemli bir bilgi kaynağı olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

        Üstelik kapalı olması insanları bu siteye girmekten alıkoyuyor mu? Tabii ki hayır! Herkes yan yolları kullanarak giriyor. Yani Türkiye “Wikipedia’yı yasaklayan ülke” etiketini yiyor ama bu siteye girişlere de engel olamıyor. Gereksiz bir yasak... Ve bu yasak kararı da, kaldırılması için onay da Fatih Sayan’dan geçiyor. O nedenle Fatih Bey sizden ricam bu anlamsız, hayatımızı zorlaştıran ve başımızı ağrıtan uygulamayı bir an önce sonlandırmanız...

        Diğer Yazılar