Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Sayın Cumhurbaşkanım, Yaklaşık 25 yıldır yurtdışında yaşayan bir vatandaş ve pazartesi günleri Habertürk Gazetesi’nde bilim haberleri vermeye çalışan bir bilim insanı olarak bu mektubu yazma ihtiyacı duydum. Bu ihtiyaç hem ülkeme olan bireysel aşkım hem de okurlarımdan gelen yoğun talep üzerine doğmuştur. Ülkemizin son günlerde geçtiği zorlu imtihanın yankıları hem dış hem de iç basında, çeşitli değişik yaklaşımlarla gündemden düşmüyor. Ülkemizde ve yurtdışında (uzaklarda da olsak) tüm benliğimizle, tüm güzel dileklerimizle takipteyiz. Farkındayız ki “herkes elinde bir fırça, kucağındaki renge göre boyayarak” anlatıyor olayları. Kimininki tek renk, kimininki rengârenk ve ne yazık ki her biri rahatsızlık verecek derecede soyut ve şekilsiz... Objektif olmakla art niyet taşımak sırt sırta. Söylenilenlerle gerçek olanlar arasında köprüler kurmak, olaylara anlam yüklemek, bireysel bir fikir çıkarmak hem sancılı hem sakıncalı. Kararsız, duyguları oradan oraya savrulan insanlarla dolu toplumlar, bir ülkenin yakalanabileceği en büyük hastalığa sebeptir. Okunan ve duyulanlardan çok gözle görülen olaylar, yaptırımlar sayesinde tüm vatandaşlar sımsıkı birbirimize sarılmış bekliyoruz. Duyacağımız her karar, atılacak her adım tarihe geçecek. Tarihi ile gurur duyan nesiller olarak büyüdük. Bundan sonra yazılacakların da bizden sonraki nesillerce gururla anlatılacağı inancımızı kaybetmek istemiyoruz.

        Ülkemizin geçmekte olduğu değişimin sadece Türkiye’de değil dünyada parmakla gösterilen, nadir, şaşırtcı, hayranlık ve takdir duyguları uyandıracak girişimlerle dolu olması dileğindeyiz. Askeri arazilerin ne şekilde değerlendirileceğiyle ilgili alınan kararlar, belki de yaşanan değişimler içerisinde ülke psikolojimizi en çok etkileyecek kararlardan biri olacaktır. Yeni nesillere bırakacağımız semboller, ülkemizin kişiliğini belirleyecektir. Emin olun tüm Türk halkı, demokrasi ve vatan bütünlüğü için canını feda eden onurlu insanların anısına (altını çizerek söylüyorum) çekirdek çitleme, kebap yapma parklarının oluşturulmasını değil, (eğer karar verilirse) çok büyük, korumalı ormanlar yaratma planlarını gönülden alkışlayacaktır. Orman, bütünlüğün sembolüdür (halkımın zor günlerde sergilediği gibi). Orman, özgürlüğün sembolüdür (sayısız verdiğimiz şehitler gibi). Orman, göklere yükselmenin, kökleri derinlere sımsıkı salmanın sembolüdür (gençlerin hayallerini ülkemizde kurması gibi). Öyle ormanlar olmalı ki o ormanlardan dünya bahsetmeli. O ormanlarda bizler için hayatını kaybedenlerin adına anıtlar, doğdukları şehirlere has ağaçlar olmalı. Bir habitat oluşturmalı mevsimine göre. Hayvanların gezdiği, göçmen kuşların mesken edindiği... Uçaklar üzerinden geçerken pilotlar “Demokrasi ormanlarının üzerindeyiz şu an” diye anons etmeli...

        Sayın Cumhurbaşkanı’m, ben iş ve eş gereği Houston Texas’ta yaşıyorum. Günün stresini ve yorgunluğunu atmak için Amerikalılar AVM’lere koşarken, ben şehrin tam ortasında yapayalnız ama dimdik duran 400 küsur yaşındaki bir çınar ağacının altına koşuyorum. O ağacın bir de resmini gönderiyorum size... Kocaman gövdesinin altına plaka iliştirmiş korumacılar: “Üzerime tırmanmayın, 4 küsur asırlık, nice fırtınalara göğüs germiş, ayakta kalabilmiş bir ağacım” yazıyor. “Zorlukların abidesiyim, saygı duy” diyor kısacası. Hayallerim, saklı gözyaşlarım, dualarım hep onun altında... Zor günlerimde ondan feyz almaya gidiyorum o yüzden. Biz toprağa ve doğaya âşık bir milletiz. AVM’lerde sadece dış ülkelerin marka isimlerini ve bazı rantçıların taş yapılarını ziyaret ederek para harcamaktan zevk alan diğer ülkelerin insanları gibi değiliz. Onlarca katlı, asansörlü, milyonlarca dolarlık, altında göstermelik havuzları olan insan silolarında yaşamayı değil, doğanın içerisinde tavuk ve kuzularla, minicik bir evde yaşamanın hayalini kuran özü köylü bir milletiz biz.

        Lütfen sesimizi duyunuz. Askeri arazilere, demokrasi ve ülke bütünlüğünü temsilen asırlarca yaşatılacak, haşmetli ormanlardan daha etkili başka ne abide dikilebilir ki? Gelen yeni nesle Nâzım Hikmet’in söylediği gibi “Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine” mesajı, daha güzel nasıl verilebilir ki?

        Çok yoğun temponuz içerisinde vakit ayırıp okumanız, aynı fikri paylaşan milyonları mutlu edecektir. Şimdiden teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum...

        Neva Çiftçioğlu Banes

        Diğer Yazılar