Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ERDOĞAN Ortadoğu’nun en başarılı lideri olduğundan bahisle Time’a kapak olmazdan az önce, Suriye’de Türk bayrakları yakılıyordu. Türkiye gerek başarıları gerekse önemi dolayısıyla yıldızı parlayan bir ülke halini alırken Suriye’de işler giderek çirkinleşiyor. Türkiye’nin Suriye’ye müdahale edeceği uzun zamandır konuşuluyordu, şimdi ivme kazanıyor. Türkiye’nin Suriye’ye yapacağı muhtemel müdahale, Türkiye devletinin ve Suriye halkının çıkarlarıyla örtüştüğü için mi yapılacak yoksa İran’ı iyiden iyiye yalnızlaştırmak ve izole etmek isteyen küresel güçler istediği için mi? Etrafında dönülüp dolaşılan soru bu. Verilere bakalım:

        1 Beşar Esad, iktidarın seçimle belirlenmesi gibi asgari reform taleplerine ilişkin sözlerini bile tutmadı. Suriye muhalefeti, mezhep konusunda kırılgan bir izlenim verse de, Libyalılar gibi NATO askeri çağırmadı, bu noktada onurlu bir mevzide durdular. Resmi makamların ifadesine göre 3 bin, Suriye İhvan’ının verilerine göre 10 bin muhalif Suriyeli öldürüldü. Esad’ın rejimi yerle yeksan olmayı hak ediyor; ama bunun hangi yollarla olacağı, Baas rejimi sonrası Suriye’nin geleceğini de belirleyeceği için önem arz ediyor.

        2 Suriye’ye girmeyi fazla maliyetli bulan ve şimdi Türkiye’yi Suriye’de baskın rollere doğru iteleyenler ise özünde İran’ı ezmekten başka bir şey düşünmüyor. Kan Suriye’de akıyor ama hevesler İran’a dönük. Esad insanları öldürüyor ama her an bir İsrail saldırısına uğrayacağından bahsedilen ülke, İran.

        3 Suriye’de muhalifler bir askeri geçiş konseyi kurdu. İç savaş çanları çalıyor. İç savaşın Sünni-Şii çatışmasına dönüşmesi Türkiye için de Suriye halkı için de hiç iyi değil, sırf bu bile Türkiye’ye söz hakkı veriyor. Ama Baas rejimiyle savaşmak ile komşu İran’ı “satmak” aynı bağlam üzere konuşlandırıldığından, bu tutum Türkiye’yi küresel Batılı güçlerin ajandasına göre hareket eden bir taşeron gibi gösterecek, bu da “one minute” ile yakalanan sevgi selinin önüne duvar çekebilir, tabanda da huzursuzluk yaratır.

        4 İran masum mu? Korkarım hayır. Dünya Bülteni adlı internet sitesinde yayınlanan Ertuğrul Aydın imzalı yazı daha haziran ayında “İran Suriye’de çözüme ikna edilmeli” başlığı altında şu satırlara yer veriyordu: Türkiye’nin yanı sıra İran da Suriye rejimine değişim baskısı uygulasaydı Esad bugünkü durduğu çizgide duramazdı.

        (www.dunyabulteni.com/22.06.2011) Benzer bir görüşü Yeni Şafak’tan Hakan Albayrak da dile getirmişti. Sonuçta İran bu çağrılara kulak tıkadı ve her iki yazarın temennilerinin de ne kadar haklı olduğu gün geçtikçe daha iyi ortaya çıktı. İran’ın izole olmama adına Baas rejiminin tarafında yer alması, kendisini eşi benzeri bulunmayan bir izolasyonun içine ışınladı. Gelinen noktada Esad, İngiliz Sunday Telegraph Gazetesi’ne verdiği beyanatla İran’ı canevinden vurmuş görünüyor.

        Ne diyor Esad? “Bu savaş Arap milliyetçileri ile İslamcıların savaşıdır(!)” 5İran İslamcılarla savaşan bir rejimi destekleyen İslami bir rejim durumuna düştü. İyi bakılırsa bunun ontolojik bir kriz nedeni olduğu görülebilir. Arap milliyetçiliği adına savaşanları kollayan Farisî devlet fikri de kulağa hoş gelmiyor. Gelinen noktada Türkiye’nin yapabileceği en iyi şey, Baas rejimiyle mücadele etmenin İran’ı da “satmak” anlamına geleceği şeklindeki doğru orantı mantığını bozmak. Hem Suriye halkının Baas’tan kurtulmasına yardımcı olmak hem de İran’ın izole edilmesine ve saldırıya uğramasına karşı durmak. Hem Suriye’nin NATO, ABD ya da BM askerlerinin müdahalesine muhtaç hale gelip Bosna olma yoluna girmesine izin vermemek hem de İran’ı altın tepside sunmamak.

        Türkiye’nin Ortadoğu’da hem küresel aktörlerle birlikte yürüyebilen hem de başkalarının değil kendisi de dahil bölgenin çıkarları için rol üstlenen gerçek bir lider ülke olması için “ikisi bir arada” formülünü hayata geçirmesi gerekiyor. Gün geçtikçe sertleşen, rest üzerine rest çeken İran’ı kendine rağmen korumanın zorluğu ortada ama bunu göze almak da şart.

        Diğer Yazılar