Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        GÜZEL ülkemiz Suriye muhalefetinin belkemiğini oluşturan İslami cephe tugaylarını El-Nusra’dan, El-Nusra’yı IŞİD (Irak Şam İslam Devleti) örgütünden ayıramayadursun, IŞİD aldı yürüdü ve Musul, Tikrit ve Samarra’yı ele geçirdi. Maliki‘nin hataları yüzünden 11 yıldır baskı altında yaşayan Sünni grupların patlama noktasına gelmiş olması son bir yılda yaptığı ittifaklarla gücüne güç katmış IŞİD’in bu fırsatı iyi kullanmasıyla sonuçlandı.

        Tabii bu arada muhatapları da IŞİD isminin yarattığı dehşet etkisini fırsata dönüştürdü. Irak ordusunun bir süredir devam eden çatışmalardan yorgun düştüğü ve sayıca az olan IŞİD terör elemanları karşısında dağılma eğilimine girdiği bir gerçek ama Maliki‘nin başta ABD olmak üzere dünyayı yardıma çağırırken IŞİD ismini öne çıkarması Sünnilere uyguladığı baskının neden olduğu “Artık yeter” noktasını perdeleme taktiği aynı zamanda.

        IŞİD, El Kaide’nin içinden çıkan ama sonra dönüp El Kaide’yi de tekfir edebilen bir koalisyon. 2013’ün Haziran ayında Ebu Gureyb Hapishanesi’nden her nasılsa kaçıveren(!) “binlerce” mahkûmla büyüdü, bir yıl içinde ittifaktan ittifaka yelken açarak sadece güç temerküz ettirme hedefine kilitlenmiş bir perspektifle yol aldı. Lideri Bağdadi, El Kaide genel merkezden “Siz Bağdat’a geçin, Suriye’deki mücadeleyi Colani’ye (El Nusra’nın liderine) bırakın” talimatına açıkça karşı geldi, bir süre sonra da Esad‘a karşı birlikte savaştığı muhalif güçlerle, İslami cephe tugaylarıyla savaşmaya başlayarak Esad‘a hayat öpücüğü verdi. Dahası, yaptığı yıkım, Esad‘ın “Bakın gördünüz mü, ben olmasam bütün buralar bu adamların eline kalır” demesini ve kokuşmuş rejimini ehven-i şer diye satmasını mümkün kıldı. Muhaliflerle de savaşıyor olması İran ve Esad’ın işine yaradığı için, işbirliği iddiaları ortaya çıktı. Bugün IŞİD’e bakıp sakallı terörist bir cihat çetesi görenler, manzaranın bütününü kaçırmamalı. Irak’ın bölünmesinin kaderi, Sünnilerin siyasette rol almasını engelleme amaçlı % 20 kotası konulduğu an yazıldı. Kimse bütün bu Sünni-Şii çatışmasının ABD’nin Irak işgaliyle başladığı gerçeğini unutma lüksüne sahip değil.

        IŞİD isminin lekesi, Türkiye’nin olası operasyon yapma ihtimaline karşı da bir kalkan halini almış durumda. Ah evet, ortada Ankara Anlaşması’nın sağladığı hukuki zemin var, Musul demek Türkmenler demek, ayrıca Tahran’dan Lübnan’a uzanan ve şimdi IŞİD’i bahane ederek daha da sağlamlaştırılacak olan Şii hilaline uluslararası zeminde korunma elde etme alicengizliğine karşı koyma hakkı da var Türkiye’nin. Ayrıca Türkiye, bölge ülkeleri arasında mezhepçilik damarıyla mücadele edebilecek, mezhepçilik motivasyonunu sönümlendirebilecek tek ülke.

        Müdahalenin boyutlarını Irak’a girenin oraya saplanıp kaldığı gerçeğini düşünmeden hesaplamak yanlış olur. Ama bu konularda her ağzını açanı savaş çığırtkanı ilan etme eşiği geçildi ve buna neden olan Türkiye değil.

        Rasmussen‘in “Irak’ta işimiz yok” demesine, Obama‘nın daha önce Suriye’de sergilediği gelgitli duruma ve ABD’de seçimlerin yaklaştığı gerçeğine bakarak bile görebiliriz ki ABD, NATO vs. Irak’taki mevcut durumu dengelemek ve meseleleri bölge halkı lehine çözümlemek noktasında hiç de istekli davranmayacaklar. IŞİD daha önce Suriye’de yaptığı gibi önce yan yana durduğu kişileri yarın tekfir edip infaz etmeye kalktığında ne olacak?

        Örgütün Kuzey Irak Kürt bölgesini hedef alması durumunda petrol boru hatlarını ve kuyuları ele geçirmeye ya da etkisiz hale getirmeye çalışacağını tahmin etmek de zor değil.

        Türkiye’ye “Uzak dur” diyenler, burunlarının dibinde sırf otorite boşluğundan türemiş, “Demokrasi” diyeni tekfir eden ve kanını caiz gören ve işini gayet iyi bilen, geçen zaman içinde gücünü daha da artırmış bir yapıyla yaşamanın sorumluluğunu alacaklar mı? Hayır, herhalükârda, zaten AK Parti hükümetini suçlayacaklar.

        Türkiye, yarın olabilecek daha büyük ve daha kötü olasılıkları hesaplayarak ön alıcı, zararı indirgeyici olan hangi olasılık ise, ona yoğunlaşmak zorunda. Bütün seçenekler masada olmalı.

        Diğer Yazılar