Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İZBAN’daki ‘Gittiğin Kadar Öde’ sistem değişikliğine yönelik şikayetlere cevap, TCDD ile yüzde 50 ortak olan İzmir Büyükşehir Belediyesi adına Başkan Aziz Kocaoğlu’ndan geldi. Sisteme geçiş ile ilgili düşüncesini ‘‘Erkendi, ben olsam Bergama hattının tamamlanmasını bekler belki o zaman geçerdim’’ şeklinde dile getirdi.

        Kocaoğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi işletmesinin kendi işletmesi olan ESHOT ve METRO’da eski sistemin sabit sürdüğünü ifade etti.

        90 dakika uygulamasının da hala geçerli olduğunu ekleyen Başkan Kocaoğlu’nun, noktası-virgülüyle değerlendirmesi şöyle oldu:

        ‘‘Mevcut 136 kilometre. Bergama yapılınca 190-200 kilometre. Bunlar için büyük handikap olduğu gerçeğinden hareketle yapılmış bir çalışmadır. Bunu takdirinize sunuyorum; tabi ki eleştirebilirsiniz. Yalnız ‘hiç parasız kaldın mı?’ konusunda; çok parasız kaldım. Çok mağdur oldum. Tabii ki kendi hatamdan iş yaparken vs. (başkanlık öncesi); çarşıya çıkıp da 2 çay içecek param olmadığı günleri çok yaşadım.

        AYNISI OLAMAZ

        Büyük oğlumla beraber, çok sıkıntılı günler geçirdim. Yöneticiliği bıraktım, iş yapmaya kalktım; çocuk gezmek istiyor, bir şey ister diye tarlalarda gezdiriyordum. Cebimde param yok, çocuk bir şey istemesin diye. Biliyorum o işi yani. Ben alınmıyorum (sen hiç parasız kaldın mı) sözlerinizden, kesinlikle. Şöyle bir şey var; ben bunu diğer hiçbir hatta yapmıyorum. ESHOT müstakil benim. Uzun hatlarım var, yapmıyorum. Aynı sistemi orada da uygulayabilirim, uzun hatlarımda bunları yapmıyorum. Ama İZBAN’da böyle bir sisteme geçilmesi zorunluluk. Ben buna inanıyorum. Ha; diyeceksin ki ‘E, Aziz Kocaoğlu buna ortak olmasaydın sen buna geçer miydin şu aşamada?’

        Biraz daha sabrederdim. 80 kilometreyi sindirmişim, 110 kilometreyi de sindirmişim, biraz daha sabrederdim ve bu Bergama bitince belki geçerdim. Ama bu bugünden geçilmesi; kaçınılmaz olarak da geçilecektir. Zam değil bu zaten. Eski sistemin devam etmesi, hakkaniyet açısından da mümkün değil. (Çıkarken farkını tahsil etme önerisini sorduk); Ama o daha büyük bir sıkıntıya neden olacak. Baştan kesmek zorundasın, okuttu-okutmadı vesairesi daha problemli. Onun için dünya bunu böyle uyguluyor.

        Yaa; şimdi şöyle hatta; ‘arkadaşın parası yoksa bunu ben 5 liraya kadar bunu kredilendirin, ödemeyen olursa, kartını değiştiren olursa, -ESHOT bunu yapamaz zimmet çıkar personele- ben cebimden ödeyeyim’ diye de arkadaşlara önerdim.

        O da ayrı bir çelişki yumağı oluşturacaktı; yapılmak durumundaydı ve yapılması da doğru yalnız. Şimdi 136 kilometre şey aynı para, bu da hakkaniyetli değil.

        ARTIŞ YOK

        Zaten bizim yolcumuzun büyük bir kısmı, Şirinyer ile Çiğli arasında. Orada zaten bir fiyat artışı söz konusu değil. Yani, Şirinyer’den Çiğli’ye giden arkadaş aynı parayla gidecek yine. Yine tek biletle gidecek. Ve bu arada da aktarmayı da kullanacak.

        Aktarma da bugün kalkmış değil. Ben bir kararı vermeden evvel yaptığım toplantıların sayısı 20-25’i geçer.

        Ne aşamalardan geçti.. Arkadaşlar getirdi, çalıştı, ‘burası olmamış’ dedik. Şu anda yapılabilecek en hakkaniyetli sistem bu. En az yüz tane alternatifle yaptık. Yani onun hepsini hesapladık da yaptık. (Sadece Alsancak ve Halkapınar’ın artı para makine merkezli, bu noktaya kadar 5 küsur, bu noktadan sonra 5 küsur daha aranma önerisini aktardık); o zaman da indirip bindireceksin adamı. O kadar çok alternatifi düşündük ki! Önemli olan bu türlü ayrıntılar üzerinde hata yapmayalım. Yani bütün bu düşünülenleri arkadaşlarla oturduk, çalıştık. Bana yüzden fazla öneri geldi, çalıştık en sonunda buna karar verdik.’’

        Diğer Yazılar