Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Deniz Baykal’ın yüzleşmesi gereken gerçek var: Türkiye’nin ona ihtiyacı olmadığını kabullenmek. İyi bir miras bırakmak için siyasetin içinde olması gerekmiyor illaki. Birikimini kullanacağı, tecrübesiyle genç insanlara, genç siyasetçilere, yüzde 49’un mimarı olduğunu söylediği insanlara yol göstereceği alanlar var. Üniversiteler, dernekler, konuşmalar, hatta anılarını yazmak...

        CHP genel başkanlığından komployla gitmiş olmasını hazmedememesini anlıyorum, Türk siyasi tarihinin en çirkin tuzaklarından biriydi ve ülkenin geleceğinin seyrini değiştirdi.

        Baykal tam da kendi sırasının geldiğini düşündüğü anda oyunun dışına itildiğini fark etti. Öfkelenmekte, bu yenilgiyi kabullenmemekte hiç ama hiç haksız değil.

        Mutlaka ama mutlaka geri dönebilmeliydi. Ama bu fırsatı tamamen yanlış hamleler yaparak kendi kendine yok etti. Uğradığı komplo onda öyle bir travma yarattı ki net düşünme yetisini kaybetti; geri dönme hırsı ve yenilmiş olmayı kabullenemeyen egosu onu yanılttı.

        O GECEKİ TELEFON

        Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP genel başkanı seçildiği kongreden bir gece önce Deniz Baykal’ı aradım. “İçimde bir kuşku var,” dedim. “Medya bayram ediyor, yeni bir soluk diye Kılıçdaroğlu’na destek çıkıyor ama çalışmak istediği ekibe, isimlere baktığımda adeta sizi tasfiye eden güçlerin istediği çizgiye çekecek CHP’yi diye tahmin ediyorum.”

        Bu endişeyi paylaşıyordu Baykal, üzerinde durulması gerektiğini söyledi.

        Nitekim Baykal’ı tasfiye eden yapı tam da Kemal Kılıçdaroğlu’nu ya da onun gibi kolay manipüle edilecek birini getirmek istiyordu. CHP’yi Atatürk’ten uzak, pısırık, başkalarının dalga geçtiği, kimi etki odaklarının kontrolüne kolayca girebilecek bir yapıya dönüştürmekti amaç.

        Deniz Baykal bu süreci engelleyebilirdi; her ne kadar en yakınlarındaki isimler tarafından bile ihanete uğrasa da parti içindeki etkinliğini kullanabilirdi.

        TAKTİK HATALAR

        Onun yerine öncelikle kaset işlerinde uzman, bu işi Türkiye’ye öğreten Pennsylvania’nın iyi dileklerini kabul etti. Balyoz, Ergenekon, OdaTV FETÖ kumpası davalarında FETÖ gazetecileriyle sık sık haddinden fazla telefonda konuştu, kafası karıştı, onların kafasını karıştırmasına izin verdi ve bulanık açıklamalar yaptı.

        Halbuki en büyük FETÖ mağduru olarak FETÖ’ye karşı operasyonlarının daha önce başlaması, gerekirse buna iktidarı ikna etmek için nüfuzunu kullanabilirdi. Hadi hiçbiri olmadı diyelim, CHP’ye sızıntıyı önleyebilirdi. Tarihin ona verdiği bir fırsattı halbuki bu, okuyamadı.

        Sıradan bir Antalya milletvekili olup CHP’li milletvekillerinin FETÖ okullarını ziyaret etmesini, FETÖ’nün operasyon bültenleriyle girdikleri dayanışmayı uzaktan izledi. Ne yazık ki Kemal Kılıçdaroğlu gibi kolay kandırılan birini bile denetleyemedi.

        Baykal, 7 Haziran’da muhalefetin elde ettiği psikolojik üstünlüğü “Belki Meclis Başkanı olurum” umuduyla yok ettiği gibi şimdi de yüzde 49’u dağıtmaya çalışıyor. 2019’da yüzde 49’un adayı Abdullah Gül mü? Gerçekten Baykal bu fikirlerine birilerinin ihtiyacı olduğunu mu düşünüyor? Bu kaçıncı taktik hata, artık kasıtlı olduğunu düşünmeye başlıyorum.

        NEW YORK’UN EN ÖNEMLİ GECESİ

        Metropolitan Müzesi’nin Kostüm Enstitüsü yararına düzenlenen gala gecesi her sene mayıs ayının ilk pazartesi gününe denk geliyor. Vogue’un yayın yönetmeni Anna Wintour 1999 yılında gecenin yönetimini eline aldığından beri Met Galası yılın en ilgi çekici kırmızı halısına dönüştü. Doğu Yakası’nın Oscar töreni bile deniyor.

        Müthiş bir şöhretler geçidi, magazin iştahını bastıran en önemli olay. Aslında Met’in her seneki büyük moda sergisinin açılışı gala. Bu sene CommeDesGarçon’un yaratıcısı Rei Kawakubo’nun işleri sergileniyor.

        Kırmızı halı herkese açık, salonun içi konuklara özel. Yemek servisi yapıldığı, birkaç konuşma ve mutlaka bir sanatçının performansı olduğu biliniyor. Kayıt olmaması ünlülerin rahatça eğlenebilmesini sağlıyor. 2004 yılında Donald Trump şimdiki eşi Melania’ya bu partide evlenme teklif etmişti. Pazartesi geceki galaya ise davetli değillerdi.

        Gecenin nasıl hazırlandığının en ince detaylarını geçen seneki “First Monday in May” belgeselinde görebilirsiniz.

        RAKAMLARIN DİLİ

        Masa fiyatı 275 bin dolar.

        Tek kişilik bilet 30 bin dolar.

        Geçen sene toplam 13.5 milyon dolar toplandı.

        YILIN FOTOĞRAFI NASIL ÇEKİLDİ

        PAZARTESİ gecesi Met Gala’nın merdivenlerinden çıkarken Kylie Jenner yasak olmasına rağmen ne olursa olsun mutlaka bir selfie çekeceğini söylüyordu gazetecilere. Huyu ne de olsa...

        Kimsenin tahmin etmediği fotoğraf, müzenin tuvaletinden geldi.

        Kadınlara ve erkeklere tek bir tuvalet varmış galada. Birçok ünlü parti esnasında tuvalete gidip sosyalleşiyor, sigara içiyormuş içeriden gelen bilgilere göre.

        Kylie Jenner tam da o an telefonunun kamerasını kullandı.

        Ortada abla Kim Kardashian, “Moonlight” oyuncusu Ashton Sanders ve yeni arkadaşı Michael Paris Jackson (hani Michael’ın kızı), aralarında aşk dedikodusu çıkan A$AP Rocky ve Kendall Jenner, çok çok az fotoğraflanan Frank Ocean, New Yorklu genç moda ikonu Luka Sabbat, rap ikonu Sean “Diddy” Combs, Oscar’lı oyuncu Brie Larson, süpermodeller Slick Woods ve Lily Aldridge...

        ADETA DA VINCI

        Tek kareye hiç bu kadar ünlü sığmamıştı herhalde. Ama Jenner’ın fotoğrafının önemi sadece bir ünlüler karması oluşu değil, adeta kültür üzerinde bugün söz sahibi olan herkesin içinde yer alması. Günümüzün en etkili figürleri... Özenle seçilse bu kadar doğru ekip Vanity Fair kapağında bile toplanamaz. Dahası, Paris Jackson ve Diddy’nin varlığı... Kültür değişse de dünle bugün arasında bir köprü olduğu mesajı gizi.

        Bir “Son Yemek” kadar ikonik, üzerine kitap yazılabilir, binlerce şifresi çözülebilir.

        ŞÖHRET SERTİFİKASI

        - Parayı verip Met Gala’ya gidemiyorsunuz, davet edilmeniz şart. Anna Wintour sayının 500’de kalmasında ısrar ediyor ama her yıl biraz aşılıyor. Kimin hangi masada oturacağına, kırmızı halıyı kaç dakikada geçeceğine dair son söz hep onun.

        - Neden Anna Wintour’un her dediği oluyor? Moda ve medyanın en güçlü figürlerinden biri olmasının ötesinde Metropolitan Müzesi’nde moda sergi salonuna da onun adı verildi. 1999’dan beri müze için yüz milyonlarca dolar bağış topladı. Kültürün kraliçesi o.

        - Diyelim ki davet edilen bir firmasınız ve masa satın aldınız... Yine de istediğinizi seçemiyorsunuz, Vogue filtresinden geçmeniz gerekiyor.

        - New York’un önemli figürlerinin yanı sıra o yıla damga vuran en önemli ünlüler davet ediliyor. Birçok star sadece bir kere davet alıyor ya da davetiyenin ulaşması yılları buluyor. Büyük şöhret olmanın en büyük sertifikası bu davetiye.

        - Kriterler: Başarılı, ses getirmiş bir iş yapmak, kendinden konuşturmak ve elbette kadın erkek fark etmeden güzel olmak.

        Diğer Yazılar