Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bin yıldır spor yazarı olan Bilal Meşe’nin hâlâ yazı yazdığının bile farkında değildim. Meğer Arda Turan hem okumuş, hem de gücenmiş.

        Bir futbolcunun üzerine yürümesine yol açacak kadar rencide edici ne yazmış olabilir Bilal Meşe? Baktım yazıya, hiçbir şey yok. Spor yazarı kendinden “biz” diye bahsediyor, suya sabuna dokunmayan bir eleştiri kaleme almış gibi görünüyor yüzeyde. Arda’nın Instagram hesabında “aile, şeref, namus” temalı zavallı savunması yazı okunduğunda havada kalıyor.

        NE YAZMIŞTI

        Şimdi tartışmaya neden olan yazıda Bilal Meşe bir süre önce araları bozulan Fatih Terim ve Arda Turan’a değiniyor. Terim’in futbolcu hakkında, “Barcelona’da olmanın hazzını yaşarken egosu A Milli Takım’da sürmez” sözünü analiz ediyor.

        “Terim hoca bu cümleyi kurarken niyetini okuma şansımız olmadığına göre kötü anlamda kullandığına asla inanmıyoruz” gibi tuhaf bir mantıkla yola çıkıyor Meşe. Terim’in her şeye rağmen Arda’yı takıma çağırdığını, kaptanlık bandını verdiğini hatırlatıyor, bunun da art niyet olamayacağını ekliyor.

        Arda’nın Barcelona’da hayal kırıklığı yarattığını, Milli Takım’da da takım ruhunu değil star olmayı ön planda tuttuğunu ama yenilgilerden tek başına sorumlu olmayacağını da yazıyor. Ay-yıldızlı formanın değerinin parayla ölçülemeyeceğini de üstü kapalı bir şekilde Arda’ya hatırlatıyor.

        Yazı bu kadar. Ne bir hakaret, ne küçültücü bir ifade var. Kısacası sıradan bir spor eleştirisi... Kendisini spor dünyasının ağabeyi konumunda gören eski bir gazetecinin Arda gibi hiçbir şeyi umursamaz görünen bir futbolcu için bir kulaktan girip diğerinden çıkacak türde eleştirileri.

        O halde bu ne şiddet ne celal? Sorunun yanıtı satır arası okuma yapıldığında anlaşılıyor.

        PRİM TARTIŞMASI

        Fatih Terim kendi başarısızlığına kılıf uydurmak için futbolcuların primi beğenmemeleri nedeniyle iyi oynamadıklarını söyleyerek başta Arda olmak üzere oyuncuları ateşe atmış, toplumun önünde hedef göstermişti. Böylece dünyanın en abartılı gelirlerinden birine sahip Fatih Terim kendi maaşının da tartışılmasını engellemeye çalışmıştı.

        Fatih Terim ile Arda Turan’ın arasının bozulduğu günlerde hakikaten de ikisi arasında ipler kopmuştu. Arda Turan, hocanın telefonunu sildiği gibi gittiği yerlerde aleyhinde konuşmaktan da çekinmiyordu. Biraz tanıyan Arda’nın diplomatik biri olmadığını bilir, Fatih Terim’le ilgili hislerini de neredeyse her önüne gelenle paylaştı.

        Bilal Meşe’nin yazısı “ağabey” üslubuyla yazılmış olsa da özünde Fatih Terim’i kayırıyor, Arda’yı eleştiriyor. Belli ki Fatih Terim’in onayından geçmiş yazı ya da Arda bizzat bu yazının Fatih Terim tarafından yazdırıldığını düşünüyor. Terim’in basını kendi lehine kullanabilme yeteneği olduğu bir sır değil sonuçta.

        Nitekim uçakta Bilal Meşe’ye saldırırken de durmaksızın “Seni asıl bu uçağa aldıranların...” deyip duruyor küfürlerin arasında. Kısacası Bilal Meşe bahane, asıl hedefi Fatih Terim.

        YOK BİRBİRİNİZDEN FARKINIZ

        Maç sonucu hakemlerin kapısını kıran Fatih Terim...

        Oyuncularını kameraların önünde itekleyen, bağırıp çağıran Fatih Terim...

        Futbolcularını maç bittikten sonra rakip takımın üzerine saldırtan Fatih Terim...

        Galatasaray kaptanıyken rakip futbolcuya kafa atıp hastanelik eden Fatih Terim...

        Saha içinde hakemle kavga eden Fatih Terim...

        Rakip oyuncuyu sahanın dışına iten Fatih Terim...

        Cemil İpekçi modeli bıyığıyla imaj yapan spor yazarı Osman Tamburacı’yı arayıp “Bıyığını s...” diyen de Fatih Terim...

        Bütün bunlar ve daha fazlası kariyeri boyunca Fatih Terim’in yanına kâr kaldı... Onun açtığı yoldan şimdi gazetecilere yumruk sallayan bir futbolcu nesli yetişti... Eseriyle gurur duymalı.

        FATİH TERİM’E GÜCÜ YETMİYOR

        Belli ki Fatih Terim’e öfkeli, hatta ondan nefret ediyor. E gidip onunla neden yüzleşmiyor?

        - Belli ki Fatih Terim’le yüzleşecek, onu karşısına alacak cesareti yok. Amiyane tabirle. “Yemiyor” bu yüzden de Bilal Meşe’yi kolay lokma görüp ona saldırıyor...

        - Belli ki Arda kariyerinin erime dönemine geldi, düşüşte olduğunun farkında ve dengesi bozulmaya başladı...

        - Belli ki Acun’la PlayStation seansları yetmiyor, profesyonel yardım ihtiyacı artık bir zorunluluğa dönmüş...

        - Belli ki herhangi bir tartışmada şiddet ya da küfre başvurduğu halde psikolojik üstünlüğü karşı tarafa verdiğinin farkında değil.

        - Belli ki hâlâ büyümemiş, haklıyken haksız duruma nasıl düşeceğini görecek kadar olgunlaşmamış.

        - Belli ki herhangi bir ünlü basınla tartışmada şiddete başvurduğu anda kendisini savunacak hiçbir alan bırakmıyor. Arda şimdi basın tarafından linç edilirse sonuna kadar hak edecek bunu.

        YEREL KAFA

        Arda Turan’ın asıl sorunu hâlâ Türkiye’de yaşaması. Habire Türk gece kulüplerinde gezmesi değil mesele, kafa olarak da epeydir Türkiye’de. Bu da dünyada başarılı olmasını engelliyor.

        O yüzden hâlâ Türkiye’deki kısır tartışmalardan etkileniyor... Bırakın kızmayı Bilal Meşe’yi okuması hâlâ kafa olarak Edirne’yi aşamadığının göstergesi...

        Barcelona’da oynayan bir futbolcu değil de üçüncü lig topçusu gibi davranıyor. Ki gidişat da bu yönde adeta.

        Bir tür kısırdöngü bu... Dünyada başarılı olamadığı için aklı hâlâ Türkiye’de... Aklı hâlâ Türkiye’de olduğu için dünyada başarılı olamıyor...

        Diğer Yazılar