Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        #Versace20Yıl

        HER dem bronz teni ve kirli sakalıyla Miami sokaklarında sık sık görünen İtalyan modacı Gianni Versace için 15 Temmuz 1997 sabahı da herhangi bir gündü. Erkenden uyanmış, Ocean Drive’daki evinden kahvaltı etmek için çıkmıştı.

        24 saat hizmet veren News Cafe, konumuyla herkesin herkesi görebildiği, South Beach sakinlerinin sık sık uğradığı ve Versace’nin de müdavimi olduğu lokantaydı.

        Aslında her sabah aynı yolu asistanıyla yürür, gazetelerini aldıktan sonra birlikte geri dönerlerdi. Ama o yapış yapış sıcak Miami sabahı tek başına gitmeyi tercih etti.

        Sabah 08.30 gibi eve geri döndüğünde kafasına sıkılan 2 kurşunla bir mafya infazını andırırcasına Versace’nin hayatı girişteki basamaklarda son buldu. Kurşun seslerini duyan Antonio D’Amico içeriden hışımla kapıya koşarak sevgilisinin kanlar içinde oracıkta yattığını gördü.

        Katil çoktan kayıplara karışmıştı. Tam 8 gün sonra Versace’nin evinin birkaç kilometre kuzeyinde saklandığı yerde aynı silahla intihar eden 27 yaşındaki Andrew Cunanan olduğu orta çıktı katilin. Amerika’nın çeşitli yerlerinde işlediği cinayetlerden sonra yolu Miami’ye düşmüş ve hayranı olduğu modacıyı 20 yıldır hâlâ tam olarak bilinmeyen bir nedenden öldürmüştü.

        Casa Casuarina, artık butik otel ve restoran olarak hizmet veriyor

        Not: Versace cinayetiyle ilgili bilgileri Maureen Orth’un “Vulgar Favors” kitabından aldım. New York Times, The Hollywood Reporter, Entertainment Weekly ve People gibi dergilerde çıkan haberleri de taradım.

        FAHİŞE ŞIKLIĞI

        GIANNI Versace bir dönem moda dünyasının tartışmasız krallarından biriydi. Gardırobunda Versace etiketi bulunan ünlüler arasında Prenses Diana da vardı, Madonna da. Elton John 90’larda müziğe geri dönüş yaptığında sadece yakın arkadaşının kıyafetlerini giyerdi.

        Versace’nin etkisi Türkiye’ye bile sıçramıştı. Aşırı abartılı, cafcaflı yeleklerini İbrahim Tatlıses hemen benimsemişti. Necmettin Erbakan’ın Versace olduğu tahmin edilen gösterişli kravatlarının Faruk Saraç tarafından adapte edildiğini ünlü erkek terzisi yıllar sonra açıklayacaktı. O altın aslan ve Medusa bir statü sembolüydü.

        Gianni Versace

        Bir keresinde yakın arkadaşı ve o yıllarda moda krallığını paylaştığı diğer İtalyan tasarımcı Giorgio Armani’ye, “Sen kiliseye giden kadınları, bense sürtükleri giydiriyorum” demişti. Versace podyumda gösterişten hiç kaçınmadığı gibi yeraltı kulüplerinden, seks işçilerinden ilham aldığını da hiç gizlemedi. Tasarımları bayağılıktan doğuyordu belki, ama o pek çok moda eleştirmeninin tabiriyle “fahişe modasını” şıklaştırıyordu.

        GAZETECİNİN SEZGİSİ

        VERSACE’nin ölüm haberinin geldiği gün Vanity Fair yazarı Maureen Orth, 10 bin kelimelik yeni bir haber dosyasının son düzeltmelerini yapıyordu. Epey bir zamandır Amerika’nın farklı şehirlerinde işlenen dört cinayetin izini sürüyordu. Cinayetleri birbirine bağlayan düğüm, özellikle zengin gay’lerin hedef alınmasıydı.

        Miami’den cinayet haberi geldiğinde Maureen Orth’un içine bir kurt düştü: Acaba Versaceyi öldüren de aynı seri katil olabilir miydi?

        Dergi bir ay önce moda editörü Cathy Horyn imzalı bir Donatella Versace röportajı basmıştı.

        Cinayet haberi gelir gelmez Vanity Fair Yayın Yönetmeni Graydon Carter, iki yazarını birden Miami’ye gönderdi.

        “Eğer Versace’nin katili Maureen’in dediği kişiyse haber onun, yoksa Cathy’nin” diye talimat verdi.

        KATİLİN İZİ

        Horyn kısa süre önce Versace’nin malikânesinde söyleşi yaptığından personeli de tanıyordu. Meşhur mermer masanın olduğu odada Donatella ve Gianni’yle yemek yemişti. Şimdi aynı masada cinayetin aydınlanmasını bekliyordu. Arada telefon çalıyor, Elton John evi arayıp bir havadis olup olmadığını soruyordu.

        Sonunda haber Maureen Orth’un oldu. Andrew Cunanan farklı şehirlerde dolaştıktan sonra geceliği 37 dolara Miami’de bir otele yerleşmiş ve Versace’yi takip etmeye başlamıştı. Bir ay önce Vanity Fair’de Versace söyleşisini de ayrıntılarıyla okumuştu.

        CİNAYET DİZİ OLUYOR

        “NIP/TUCK” ve “Glee” gibi dizilerin yaratıcısı Ryan Murphy’nin yeni projesi Versace cinayeti. Daha önce O.J. Simpson davasını işleyen “American Crime Story” serisinin ikinci sezonu Versace’nin ölümünü konu alacak ve 2018’in başında gösterilecek.

        Tam da cinayetin 20. yılına denk gelecek şekilde geçtiğimiz günlerde oyuncu kadrosu açıklandı. Zaten bir süredir Miami’de çekimler devam ediyor, Ocean Drive’da yürüyenler evdeki hareketliliği görüyordu.

        Edgar Ramirez ünlü modacıyı canlandıracak, Ricky Martin ise sevgilisini. Donatella rolü için önce Lady Gaga düşünülmüştü ama tarihler uymayınca Penelope Cruz’a gitti. Versace’nin katili Andrew Cunanan’ı ise Darren Criss oynayacak.

        Versace suikastı dizisinin setinden ilk fotoğraflar, Entertainment Weekly’de yayımlandı

        33 MİLYON DOLARLIK MALİKÂNE

        SOUTH Beach’in en bilinen ve işlek caddesi Ocean Drive’daki Casa Casuarina 1930’da inşa edilmiş, bir ara apartmana dönüştürülmüştü. 1992’de Versace yandaki binayla birlikte satın alıp dev bir malikâneye dönüştürdü, iki binayı birleştirdi. Toplam 6 milyon dolar harcadı.

        10 yatak odalı, 11 banyolu malikâneye inşa ettiği mozaik havuzun etrafını 24 ayar altınla kaplattı. Havuz özel olarak İtalya’da yapıldı ve parça parça Amerika’ya gönderildi, 75 kişilik bir ekip tarafından monte edildi. Casa Casuarina’yı dönüştürmek modacıya yaklaşık 33 milyon dolara mal oldu.

        Sık sık partilerin verildiği evde kalan konuklar arasında Jack Nicholson ve Madonna vardı. Hatta Madonna evin küvetli tek süitinde kalırdı; Versace’nin küvet seven kız kardeşi Donatella için yaptırdığı odada.

        ŞİMDİ OTEL

        Versace’nin ölümü ailenin sınırsız para harcamasına karşı finansal olarak epey çöküntü içinde olduğunu da gösterdi. Malikâne satıldı. Bugün lüks bir butik otel, havuz başında ise zenginleri ağırlayan bir lokanta var. Malikâneyi düğün ve özel davetler için kiralamak da mümkün.

        ZENGİNLERİN HAYATINA ÖZENEN KATİL

        ANDREW Cunanan hep zengin, hep ünlülerin hayatının bir parçası olmak isteyen bir sosyopattı. San Francisco’da gay eskort servisinde çalışıp genellikle yaşlı erkeklerle para karşılığı birlikte olur, ama aynı zamanda onlardan birçok şey öğrenirdi. Kazandığı parayı kendi arkadaşlarıyla cömertçe harcar, masanın hesabını öder, Tokyo’da 850 dolara yediği bir öğle yemeğinden keyifle bahsederek hava atardı. Tabii ki mitomandı, orada burada duyduğunu veya dergilerde okuduğunu kendi yaşamış gibi anlatırdı.

        Tanıyanlar hep şık giyindiğini, gece kulübe çıktığında bir jigolo değil de zengin biri gibi durduğunu söylüyor.

        VERSACE BAĞLANTISI

        Rivayete göre San Francisco’da bir iş için bulunan Gianni Versace bir gay kulüpte 20’li yaşların başındaki Andrew Cunanan’ı görüp “Seni Como Gölü’nden hatırlıyorum, değil mi” diyor. Hayatı boyunca Como’ya gitmeyen Cunanan da bu flörte ortak oluyor. Genç ve yakışıklı Cunanan’ın daha sonra Versace’nin arabasında gezdiğini, onun sayesinde ünlü insanlarla arkadaşlık ettiğini, en azından bu isimlerden arkadaşıymış gibi bahsettiğini anlatanlar var. Cunanan’ın bir süre sonra sadece öldürmekten tatmin olduğunu, en fazla da hayran olduğu insanları öldürerek bir tür orgazm yaşadığı da tahminlerden biri.

        İki adam gerçekten tanışıyor mu tanışmıyor mu, kimse bilmiyor.

        Diğer Yazılar