Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        SİYASETİN sırlarından biri, oluşan çatlaklardan sıyrılarak kendine yer edinmeyse, bu konuda Meral Akşener ve arkadaşlarının çabalarını takdir etmek gerek. Belli ki toplumda bu yönde bir talep, bir ihtiyaç da var ki ufaktan ufağa bir heyecan yaratıyor parti.

        Zamanın ruhu bu değişime uygun. İktidar partisinde bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söylediği gibi bir “metal yorgunluk” var. Görevden alınan belediye başkanları, parti içinde yapılacağı söylenen başka operasyonlar, söylemdeki değişiklikler tam da yeni bir hareketin sıyrılması için gerekli çatlağı oluşturuyor.

        Bugüne kadar böyle bir pencere aralandığında genellikle aradan sıyrılan, kendi kendisinin alternatifi AK Parti oldu hep. Kurulduğu günden bu yana geniş kitleler ve çoğunluk için ihtiyaç duyulan ne varsa sağlıyordu, seçmen de başka serüvenlere gerek duymuyordu. Parti kadroları sık sık yenilenerek, seçmenin önüne yeni söylemler ve hikâyeler sunularak değişim ihtiyacı da gideriliyordu.

        Ama ilk kez siyasette yeni bir hareketin sıyrılmasına fırsat tanıyacak kadar büyüdü çatlak. Meral Akşener bunu gördü çabalıyor da yıllardır iktidarsızlık oyunu oynayan CHP ne yapıyor?

        Siyasetin bir zekâ, bunun sonucu olarak da bir hikâye satma meselesi olduğunu anlayamayan anamuhalefet partisi yine tribünden olan biteni izlemeye, kendisine başkaları tarafından verilen sınırlı rolü oynamaya kararlı.

        KAVGADA TARAF

        2011-2012 yılları arasında FETÖ’yle iktidar arasındaki gerginlik tam yüzeye çıkmasa da hissedilirken buluştuğum bir CHP milletvekiline bu kavgada neden taraf olduklarını sormuştum. Kemal Kılıçdaroğlu’nun önderliğinde Türk tipi “liberalleşen” CHP çaktırmamaya çalışarak basbayağı AK Parti karşıtı güçlerin yanında yer alıyor, böylece siyasette alan açmaya çalışıyordu.

        Milletvekili bana ortada durduklarını, herkese eşit mesafede olduklarını söyledi. “Belki de onlar birbirini yerken aradan sıyrılırız” itirafında bulunmuştu. Aradan sıyrılamadıkları gibi yanlış ata oynadılar.

        Bedeli Türkiye’de azımsanmayacak miktarda bir kesimin milli değerleri ve vatanın önceliğini bir kenara bırakarak “Erdoğan gitsin de nasıl giderse gitsin” hastalığına tutulması oldu. Bu yüzden 15 Temmuz akşamı Twitter’dan darbe girişimini ilk kez heyecanla CHP Milletvekili Eren Erdem duyuruyordu. Bu yüzden CHP’liler FETÖ’nün sızıntılarını basına servis ettiler. Ve bu yüzden CHP’liler şimdi heyecanla ABD’deki Reza Zarrab davasının sonucunu bekliyor.

        SEÇMEN YUTMUYOR

        Kendi kendilerine Erdoğan’ı deviremedikleri için hep bu işi bir başkasına ihale etmeyi seçiyorlar. Şimdi de umutları ABD’nin Türkiye’ye koz olarak kullandığı, hukuki gerekçelerindense siyasi hesaplarla ilerleyen bir davanın geleceği. FETÖ deviremedi Türkiye’yi, belki ABD taşları yerinden oynatır diye umut ediyorlar.

        Anketler doğu mu değil mi, bilmiyorum. Çok erken olduğu için inandırıcılığı tartışmalı. Ama en azından seçmenin ilk fırsatta CHP kayığından atlamaya ne kadar niyetli olduğunu göstermesi açısından bir işaret: İYİ Parti’nin yüzde 20’lik oy oranı iktidar partisindense çoğunlukla CHP seçmeninden geliyor.

        Başkalarından medet umacaklarına kendilerinin neden yaprak bile kıpırdatamadıklarının üzerinde dursun CHP’liler.

        **************

        2019 SEÇİM TOTO

        HERKESİN aklından geçen başka bir isim.

        - Fazıl Say’ın Cumhurbaşkanı adayı İsmail Küçükkaya’ymış...

        - Kemal Kılıçdaroğlu’nun aklından geçen isim hâlâ İlhan Kesici...

        - İYİ Parti belli ki Meral Akşener’i oyları bölmesi için sahneye çıkaracak...

        - Ulusalcıların gönlünden İlker Başbuğ geçiyor...

        - İş dünyasından kimi isimler Ali Babacan’dan bahsediyor sofralarda...

        - Türk Macron arayışındakiler Ali Koç’un hayalini kuruyor...

        Bu kafa karışıklığında süreç Kürtlerin ve Cihangir’in desteğiyle Osman Kavala’yı “ikinci Selo” olarak siyaset sahnesine çıkarırsa şaşırmayın, söylemiş olayım.

        **************

        KARTLAR YENİDEN DAĞITILIYOR

        NETFLIX geçen hafta taciz iddialarıyla adı gündeme gelince Kevin Spacey’nin başrolünde oynadığı “House of Cards”ın önümüzdeki sene yayınlanacak sezonundan sonra biteceğini açıkladı. Bir gün sonra prodüksiyon tamamen durdu ve Kevin Spacey’nin diziden atıldığı açıklandı. Dizi iptal oldu anlamına gelmiyor, ama Netflix belli ki bir çözüm arıyor.

        Dizinin geçen sezon tam bittiği yer: Yeni başkan seçilen Claire Underwood eşini affedecek mi affetmeyecek mi? Affetmezse eşinin hapse girmesi söz konusu.

        ÖLECEK Mİ?

        “House of Cards” aynı adlı bir İngiliz dizisinin Amerikan versiyonu. Sistemi kendi istediği gibi eğip büken ve sonsuza kadar iktidarda kalabilecek bir “başbakan” ı anlatıyor orijinal dizi. Başbakan o kadar güçleniyor ki daha fazla güç sahibi olmasın diye sonunda kendi eşi tarafından öldürülüyor. Amerikan versiyonu aslından epey farklı yerlere savruldu, Frank Underwood geçen sezon kenara çekilse de pek ölmeye niyeti yok gibiydi.

        Netflix apar topar prodüksiyonu durdurarak belki de bizi merakta bırakan bu gelişmeyi farklı bir şekilde ele alacak. Belki Frank Underwood zindana gidecek, belki de ölecek. Kevin Spacey’nin böylece diziden atılacağı ihtimali konuşuluyor.

        Variety Dergisi’nin haberine göre Netflix ayrıca “House of Cards”ın içinden bir başka dizi çıkarmaya da niyetli. Dizide Kevin Spacey’den sonra tek ilginç karakter var, Robin Wright’ın oynadığı eşi Claire. Birkaç sezondur sadece onun için izliyordum. Tek başına dizisi olsa yine izlerim.

        **************

        100 YAŞINDA SERTAB

        SERTAB Erener’in 100 yaşına kadar yaşama çabalarını uzaktan saygıyla karşılıyor, kendisine uzun ömürler diliyorum. Ama umarım o mekanik sesiyle 100 yaşına kadar şarkı söylemez; tek dileğim bu.

        Diğer Yazılar