Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Aslındarüzgarşimdilik DonaldTrump’akarşı Amerikan başkanlığı için yarışması beklenen JoeBiden’danyana esiyor.Anketler onukritik eyaletlerde önde gösteriyor.Coronavirüsü sürecini yönetememesi, Amerika’da virüse yakalananların sayısının bir milyonu bulması, 26 milyon işsiz ve çökmek üzere olan bir ekonomi epey bir zamandır seçmeni şahsi karizmasıyla elinden tutanTrump’ızayıflatıyor. Kamuoyu araştırmalarıdahalkın bukriziBiden’ındaha iyi yöneteceğine inandığını gösteriyor, hem de dokuz puan farkla. Dahası, Biden kutuplaşan bir ülkenin kutuplaşan muhalefetinde bir anlamda birleştirici bir aday olarak daparlıyor. Sosyalist adayBernieSandersda onu destekliyor, bir önceki başkan adayı Hillary Clinton vebaşkan Barack Obama da.

        Ama gül bahçesindeki bir dikenBiden’ıntadını kaçırıyor.TaraReadeisimli bir kadınbaşkan adayını cinsel tacizle suçluyorve bu suçlama giderek daha fazla duyuluyor.

        BİR SENE ÖNCE DE ANLATMIŞTI

        Aslında bir sene önce, daha Biden resmen başkan adayı olmadanReadebu iddiaları dile getirmişti. O zamanlar #MeToo hareketinden etkilenmiş, 1993’teSenato’da asistan olarak yanında çalıştığıBiden’inkendisini omzundan ve boynundan tutmasından rahatsız olduğunu anlatmıştı. Bu seneMartayı başındasol eğilimli bir sunucununpodcast’inekonuk olduğundaysa iddialar derinleşti.Reade’egöre Biden sadece onun omzunu ve boynunu tutmadı, koridordasıkıştırıp elini eteğinin altından sokarak parmaklarıyla ırzına geçti.

        İddia edilen taciz 1993’te gerçekleşti, ama #MeToosürecinde de sıkça tartışıldığı gibi cinsel taciz veya tecavüz mağdurları bazen başlarından geçeni yıllarca kimseye söylemeyebiliyor. #MeToo hareketini destekleyenler de zaman aşımına uğrasa bile her türlü kadının iddiasının duyulmasını savunuyordu.

        Ancak söz konusu kişi Joe Biden olunca TaraReade’ibırakın dinlemeyi, daha çok susturmaya yönelik bir hava var. En azından ana akım medyada.

        Mesela New York Times’ın bu iddiaları haber yapması üç haftayı buldu. Washington Post, CNN, NPR gibi başka ana akım haber kuruluşları da ancakNYT’densonra harekete geçti. HaberlerinBernieSanders’ınyarışta çekilmesinden sonra yapılması özellikle aşırı solun tepisini çekiyor.

        Aşırı sağ ise New York Times’ın çifte standardına karşı. Gazetenin başı çektiği ana akım medyadaha önceTrump’ın “Kadınları orasından yakalarım” dediği sızıntıvideo’yuçok büyütmüş,Trump’ıcinsel tacizle suçlayan 12 kadının ifadelerine geniş yer vermişti. Benzer şekildeTrump’ınAnayasa Mahkemesi’ne atamak istediği yargıçBrettKavanaugh’unlisede bir kadına cinsel tacizde bulunduğu günlerce tartışılmıştı.(Çifte standart sadece medyayla da sınırlı değil. Cinsel taciz mağdurlarına destek olmak için kurulan ve birçok Hollywood ünlüsünün desteklediği “Time’sUp” derneği deReade’ehukuki yardım yapmayı reddetti.)

        HarveyWeinsteinhakkındaki haberleriyle Pulitzerdealan NYT ön seçimler boyunca gizliden gizliye desteklediği “merkezin” adayı JoeBiden’ayöneliktaciziddialarınıönce görmedi. Üçüncü haftanın sonundaReade’iniddialarını destekleyecek kanıta ulaşamadıklarını söyleyerek bir anlamdaBiden’ı akladılar.

        SON ANDA HABERDEN ÇIKARILAN İFADE

        New York Timesister istemez bu taciz meselesinde siyasi bir taraf oldu. Özellikle haberin ilk halindeeski başkan yardımcısının“sarılma, öpme ve dokunmanın ötesinde”cinsel istismarısüregelen bir davranış biçimihaline getirmediğiifadesinde tırnak içindeki kısımları Biden ekibinin itirazları üzerine adeta uçurdular. OysaBiden bir süre önce kadınlara fazla yakın davrandığı, çok fazla sarıldığı, şapur şupur öptüğü eleştirilerine karşı açıklama yapmış ve davranışlarını gözden geçireceğini söylemişti. Tam bir özür değildi, ama kötü bir niyeti olmadığını, kadınlara dostça, hatta babacan bir tavırla yaklaştığını eklemişti.

        Dün,Biden’ınseçim kampanyasınında New York Times’daki habere dayanarakadayı savunacağı iç yazışmalarda ortaya çıktı.Gazete her ne kadaryaptığı açıklamada kendilerinin herhangi bir yargıda bulunmadıklarını,Biden’ıne akladıklarını ne de suçladıklarını açıklasa da strateji çoktan devreye girdi.Aralarında başkan yardımcısı olarak seçime girmeyi bekleyen kimi kadın siyasetçiler şimdidenBiden’ı“New York Times’ın yazdığına göre…” diye savunmaya başladı.

        Aslında medyanın bu iddialara mesafeli yaklaşımının nedeni ortada:Trump’tannefret ediyorlar ve müesses nizamın sesi olarak ilk günden beri JoeBiden’ıdestekliyorlar. Bu yüzden deBiden’ıbaşkalarıyla aynı standartlara tabi tutmuyorlar; bir anlamda kolluyorlar. Joe Biden ise henüz bu konuda tek bir söz söylemedi.

        Ana akım medyanın işine gelmeyen bu haberler seçmeni etkileyecek mi? Henüz çok erken ama 2016’da özellikle işçi sınıfının önceliği Trump’ın kadınları “oralarından” yakalaması değil, ekonominin gidişatı, işsizlik, Washington’daki çürümüşlükgibi konulardı. Bu sefer de sırfTrump’tan kurtulmak uğrunaBiden’ıhoş görebilirlermi?

        Diğer Yazılar